
Altınoluk dergisinin 367. sayısı yayınlandı. Mescid-i Dırar olayını ve o gunlerde Rasulullah Efendimizin duygularını, diğer sahabilerin gonul ikliminde yaşanan gel-gitleri hic duşundunuz mu?
Munafıklar olayını hic duşundunuz mu?
Uhud ’a giderken yoldan geri donen grupları mesela...
Ya da Sıffin savaşını, Cemel vak ’asını...
Zor işler bunlar.
Belki Asr-ı Saadette, ya da İslam ’ın ilk asırlarında yaşanan her olayı, birebir bugunku olaylarla kıyas etmek doğru olmayabilir, ama benzeşen yonlere bakıp, yaşadığımız sarsıntılarla o gunlerin zorluğunu idrak etmemiz mumkun olabilir.
Mescid-i Dırar ile ilgili şu bilgileri okuyalım:
“Munafıklar kendileri dışındaki İslÂm duşmanlarının yardımı ve teşviki ile bir mescid yapmışlardı. Kuba mescidi yakınında yapılan ve buradaki cemaati bolmek istedikleri mescid, sadece adıyla ibadet yerini andırıyordu. Aslında ise, muminlere karşı dış duşmanlarla yapılacak bir savaş icin hazırlanmış, ici silÂh deposu haline getirilmişti. Munafıklar Tebuk savaşına giderken, Peygamberimiz aleyhisselÂmı mescidlerinde namaz kılmaya davet etmişler, soz de almışlardı.
Peygamberimiz aleyhisselÂm Tebuk ’ten donunce, buraya uğramak istedi. Ancak ilÂhî vahiy ile işin hakikati bildirildi.
Tevbe suresi 107-110. ayet-i kerimelerini indirerek işin ic yuzunu bildirdi. İnen ayetlerde mealen şoyle buyruldu:
“Bir de zarar vermek, muminlerin arasına ayrılık sokmak icin ve bundan once Allah ve Resulu ile harp edenin gelmesini beklemek icin bir bina yapıp, onu mescid edinenler ve; “Bununla iyilikten başka bir şey kasd etmedik.” diye muhakkak yemin edecek olanlar vardır. Allahu Teala şahitlik eder ki; onlar, şeksiz-şuphesiz yalancıdırlar. Sen onun icerisinde hicbir vakit namaza durma. Ta ilk gununde temeli takva uzerine kurulan mescid, senin icinde kıyamına elbette daha layıktır. Orada tertemiz olmalarını arzulamakta olan erler vardır. Allahu Teala cok temizlenenleri sever.
“Binasını, Allah korkusu ve rızası uzerine kuran kimse mi hayırlıdır, yoksa yapısını yıkılacak bir yerin kıyısına kurup da onunla birlikte kendisi de Cehennem ateşine cokup giden kimse mi? Allah, zalimler guruhuna hidayet vermez. Onların kurdukları bina, kalplerinde temelli bir şek ve nifaka sebep olacaktır. Meğer bu kalpleri olumle parcalanmış olsun. Allahu Teala her şeyi bilen, her yaptığını yerli yerince yapandır.”
Bunun uzerine Efendimiz mescidin yıkılması icin emir verdi. Yerle bir edilerek, gizli emelleri ortaya cıkarılan bu yere, “Mescid-i dırar = Zarar mescidi” adı verildi. İki ay sonra munafıkların reisi Abdullah b. Ubey b. Selul olunce, adamları da dağıldı.
Olay cok semboliktir. Mescid kurarsınız, Allah Teala tarafından “Dırar mescidi” diye tanımlanır. Demek ki, Allah Teala tarafından kabul buyurulan mescid, kabul buyurulan bir kişilik inşa etmemiz gerekiyor.
Bu sayımızda “Kalblerimizi kaydırma” diye seslendik Rabbimize. Mescid-i Dırar da bir kalb kaymasının semboluydu. Allah muhafaza buyursun. Amin.
Ayrıntılı Bilgi: www.altinoluk.com
İslam ve İhsan