
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından bugun tum camilerde yayınlanan Cuma hutbesinin konusu "Afiyet Olsun, İsraf Olmasın" oldu.İşte bugun okunan Cuma hutbesi:
“Onlar, harcama yaptıklarında ne israf ederler, ne de cimri davranırlar. Bu ikisi arasında bir yol tutarlar.” (FurkÂn, 25/67)
https://www.youtube.com/watch?time_continue=1&v=FuZ0eBDctWY
Cumanız Mubarek Olsun Değerli Muminler!
Bir gun Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) cok sevdiği akrabası Sa ’d b. Ebi Vakkas ’ın yanına uğramıştı. Sa ’d o sırada abdest alıyordu. Suyu fazla kullanmış olmalı ki Efendimiz; “Bu ne israf boyle?” dedi. Sa ’d, “Abdestte de israf olur mu ya Rasulellah?” diye sorunca Sevgili Peygamberimiz (s.a.s): “Evet, akan bir nehirden abdest alsan bile”[1] şeklinde karşılık verdi.
Aziz Muminler!
Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) Allah ’ın bizlere bahşettiği nimetlerin kıymetini biliyor ve ashabına her fırsatta bunu hatırlatıyordu. O, bollukta da darlıkta da sahip olduğumuz nimetleri olculu kullanmayı oğretiyor ve israftan sakındırıyordu. Zira israf, yeme icmeden giyim kuşama, vakitten sağlığa varıncaya kadar her turlu nimet ve imkÂnı olcusuzce kullanmaktır, dengeyi ve itidali kaybetmektir. İnsanın kendisine, cevresine ve kÂinata yazık etmesidir. İsraf, varoluş bilincimizden ve yaratılış gayemizden uzaklaşmaktır. İsraf, aynı zamanda butun nimetlerin sahibi olan Yuce Allah ’ın RezzÂk ismine saygısızlıktır.
Kıymetli Kardeşlerim!
Bugun yeryuzunu kuşatan en buyuk afetlerden birisi israftır. Bir yanda aclığın, yoksulluğun ve sefaletin pencesinde kıvranan milyonlarca insan varken, sacıp savurmak, ihtiyac olmadan harcamak, eskimeden atmak hayati bir hatadır. Mazlum insanlar ekmek ve su gibi en temel ihtiyaclarından bile mahrum bir şekilde hayat mucadelesi verirken, artan bir tek lokmayı bile cope atmak insafa sığmaz.
Kıymetli Muslumanlar!
İsraf, sadece mal ve eşya ile sınırlı değildir. İnsan icin en buyuk israf, ne icin yaratıldığını ve varlığını hangi uğurda kullanması gerektiğini unutarak omrunu heba etmektir. Kendisine verilen akıl nimetini iman ve hikmetle buluşturamamaktır. Bedenini, gucunu, iradesini iyilik ve hakikat yolunda kullanmayıp beyhude meşgalelerle heba etmektir. Sahip olduğu bilgi ve tecrubeyi, bilim ve teknolojiyi insanlığın faydasına değil ifsadına kullanmaktır.
Kardeşlerim!
Bugun insanı daha fazla kazanıp daha cok tuketmeye teşvik eden, ne kadar harcarsa o kadar değerli olacağını iddia eden bir zihniyet yaygınlaşıyor. Ozenti ve gosterişe dayalı hayatlar, luks ve israfa yonelik harcamalar one cıkarılıyor. Boylece omrunu uretim yerine tuketime adayan insanlık, aslında manevi değerlerini ve yaşama amacını tuketiyor.
HÂlbuki hayat kitabımız Kur ’an, insanın yeryuzune imar ve ıslah icin geldiğini, dunya ve ahiret hayatı adına orta yolu, iktisadı ve dengeyi asla kaybetmemesi gerektiğini vurgular. Yuce Rabbimiz muminleri anlatırken şoyle buyurmaktadır: “Onlar, harcama yaptıklarında ne israf ederler, ne de cimri davranırlar. Bu ikisi arasında bir yol tutarlar.”[2]Peygamberimiz (s.a.s) de “İsrafa kacmadan ve kibre kapılmadan yiyiniz, iciniz, giyininiz ve sadaka veriniz.”[3] oğuduyle tuketim ahlakına sahip olmamız gerektiğini dile getirir.
Muhterem Muslumanlar!
Geliniz Yuce Rabbimizin bizlere lutfettiği butun nimetlerin değerini bilelim. Hicbir nimeti olcusuzce israf etmeyelim. Vaktimizi boşa gecirmeyelim. Yememizde, icmemizde, giyim kuşamımızda ve harcamalarımızda ihtiyac fazlasından kacınalım. Doğal kaynaklarımızı, tabiat varlıklarımızı koruyalım. Allah ’ın verdiği her nimetin bir gun hesabının sorulacağını bilelim. Nimetler karşısında şımarıp lukse dalmadan ve duyarsızca israfa girmeden infak ahlakını kuşanalım. Rabbimizin hayata ve kÂinata koyduğu dengeyi gozetelim. Bu denge ihlal edildiğinde hayatın bereketinin kactığını, toplumun huzurunu kaybettiğini, insanın kendisine ve gelecek nesillere zarar verdiğini unutmayalım. Nimetlerin sınırlı, nefsin istek ve arzularının ise sınırsız olduğunu aklımızdan cıkarmayalım.
Kardeşlerim!
Onumuzdeki Pazarı Pazartesiye bağlayan gece, Yuce Kitabımız Kur ’an ’ın nazil olmaya başladığı mubarek Kadir gecesini idrak edeceğiz inşallah. Bin aydan daha hayırlı olan bu geceyi bir fırsat olarak değerlendirelim. Gunahlarımıza tovbe ederek hayatımızı gozden gecirelim, muhasebemizi yeniden yapalım. Bu vesileyle Kadir gecenizi şimdiden tebrik ediyor ulkemiz, milletimiz ve tum İslam Âlemi icin hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Hak ’tan niyaz ediyorum.
[1] İbn MÂce, TahÂret, 48.
[2] FurkÂn, 25/67.
[3] BuhÂrî, LibÂs, 1; NesÂî, ZekÂt, 66.
Kaynak: Diyanet
İslam ve İhsan