
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan 4 Mayıs 2018 tarihinde tum Turkiye'deki camilerde okunan Cuma hutbesinin konusu "Kesintisiz Hayır Ceşmesi Vakıflar" oldu.Bugunku Cuma hutbesi şu şekildeydi:
Aziz Muminler!
Hz. Omer (r.a) Hayber ’de bir hurma bahcesine sahip olmuştu. İlk defa boylesine guzel bir bahcesi oluyordu. Resûlullah ’ın (s.a.s) huzuruna gelerek şoyle dedi: “Ey Allah ’ın Resûlu! Ben bu malımla Allah ’ın rızasını kazanmak istiyorum. Onu nasıl değerlendirmemi uygun gorursunuz?” Peygamberimizin bu arazi ile ilgili tavsiyesi, asırlar boyu surecek vakıf medeniyetinin temel taşlarını oluşturacak nitelikteydi. O (s.a.s) şoyle buyurmuştu: “Dilersen aslını vakfet. Mahsulunu de sadaka olarak dağıt.” Bunun uzerine Hz. Omer, aslının satılmaması, hibe edilmemesi ve miras bırakılmaması şartıyla bahcesini vakfetti. 1
Değerli Muminler!
Yuce Kitabımız Kur ’an-ı Kerim ’in ilahi mesajları ve Peygamber Efendimizin ornek hayatı, İslam tarihi boyunca Muslumanları hayır yapmaya teşvik etmiştir. “Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkca iyiliğe erişemezsiniz. Her ne harcarsanız Allah onu bilir.”2 ayetini kendilerine şiar edinen Muslumanlar, infakı kalıcı hale getirmeye gayret etmiştir. Hem sahabiler hem de onları takip eden nesiller, vakıfların kesintisiz birer hayır ceşmesi olduğu bilinciyle hareket etmiştir. Boylece İslÂm dunyasının dort bir koşesi, iyiliğin insanlığa ulaştığı en değerli kaynaklar olan vakıflarla donatılmıştır.
Kıymetli Kardeşlerim!
Vakıf, Allah ’ın sevgisini ve rızasını kazanma umuduyla harcanan malın, kalıcı bir iyilik haline gelmesidir. Vakıf, Rabbimizin ikramı olan servetle, şefkat ve merhamet kopruleri inşa etmektir. Vakıf, muminin kendisine emanet edilen mulku ibadete donuşturebilme cabasıdır. Vakıf, insanı incitmeden, sağ elin verdiğini sol ele duyurmadan hayırda bulunmanın adıdır.
Kardeşlerim!
Bencilliği ve hırsı bir kenara bırakarak, comertliğe ve ihsana yapılan yatırım, vakıf eliyle suregelen bir sevaba donuşur. Medeniyetimiz, yolcuya barınak, yoksula aş, işsize iş, borcluya destek, oğrenciye aile olan nice vakfa ev sahipliği yapar. Vakıflarımız, yetimler icin şefkat yuvası, hastalar icin şifa kapısı, muhtaclar icin yardım eli, yaşlılar icin huzur vesilesidir. Ormanların, yaralı ve yuvasız hayvanların korunması icin kurulan tarihî vakıflarımız, sadece insana değil, canlı-cansız butun varlık Âlemine şefkat nazarıyla bakmanın eşsiz ornekleridir.
Aziz Muminler!
Âlicenap ecdadımızın yurt icinde ve yurt dışında kurmuş olduğu vakıflardan bugun de istifade ediyoruz. Camiler, ceşmeler, hanlar, kervansaraylar, kışlalar, hastaneler, kutuphaneler ve daha nice hayır hizmeti, atalarımızın yadigÂrı olarak yaşamaya devam ediyor.
Geliniz, gecmişten devraldığımız bu yuce emaneti koruyalım; engin bir gonulle vakıf geleneğimizi guclendirelim. Mayasında samimiyet olan, yeryuzunde hayrın ve hasenatın, iyiliğin ve guzelliğin hÂkim olması icin kurulan vakıflarımıza sahip cıkalım.
Kıymetli Kardeşlerim!
Hayırsever milletimizin yardımlarını yedi iklim dort bucakta ihtiyac sahiplerine ulaştıran Turkiye Diyanet Vakfımız, ulkemizde ve dunyanın kritik coğrafyalarında camiler inşa etmektedir. Ezanı mukaddes bilen milletimiz, Başkanlığımız ve Vakfımız tarafından yakın zamanda başlatılan ve halen devam eden “Bir Tuğla da Benim Olsun” kampanyasına yoğun ilgi gostermektedir. Bu sebeple siz kadirşinas cemaatimize teşekkuru bir borc biliyoruz. Cenab-ı Hak yapmış olduğunuz yardımları dergÂh-ı izzetinde kabul eylesin. Gonderdiğiniz en kucuk bir yardım belki Kosova ’da, belki Cibuti ’de, belki de ulkemizin herhangi bir ilindeki universite camiinin duvarında bir tuğlamız olacaktır.
Hutbemi Peygamber Efendimizin şu hadisiyle bitirmek istiyorum: “İnsan olunce şu ucu dışında butun amellerinin sevabı kesilir: Sadaka-i cÂriye yani faydası suregelen hayır, kendisinden istifade edilen ilim ve arkasından dua eden hayırlı evlÂt.”3
1 Muslim, Vasiyye, 15.
2 Âl-i İmrÂn, 3/92.
3 Muslim, Vasiyye, 14.
Kaynak: Diyanet
İslam ve İhsan