Ey mu ’min kardeşim! “Uzulme! Muhakkak ki Allah bizimle beraberdir.” Âyet-i kerîmesi; duşmanın var gucuyle uzerine gelmeye başladığı bir anda, belki umutların tukendiği bir merhalede, icini ferahlatan, genişleten RahmÂnî bir esintidir. Onun icin ey mu ’min kardeşim, uzulme, Allah -celle celÂluhû- bizimledir.

Fahr-i KÂinÂt Efendimiz -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem-; sÂdık dostu Ebûbekir -radıyallÂhu anh- ile birlikte mağarada gizlenirken, muşrikler iz surmuşler ve mağaranın onune kadar yaklaşmışlardı. Muşriklerin ayak sesleri duyulur olmuştu. Yakalanmalarına ramak kalmıştı. Ebûbekir Efendimiz cok endişelendi. Ama sakın kendisi icin endişelendiği zannedilmesin. KÂinÂtın Efendisi -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem- icin endişe duyuyordu. Cunku O giderse, dîn-i mubîn gidecekti. Cunku O giderse, zalimler kazanacak ama insanlık kaybedecekti. Nitekim O;

“Ben oldurulursem, nihayet bir tek kişiyim, olur giderim. Fakat Sana bir şey olursa, o zaman bir ummet helÂk olur.” diyordu.

İNANIYORSANIZ EN USTUN SİZSİNİZRasûl-i Ekrem Efendimiz -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem-;

“Uzulme! Muhakkak ki Allah bizimledir.” buyurarak dostunu teskin etti. Gercekten Allah -celle celÂluhû- onlarla beraberdi, onların yanında idi. Mağaranın girişi, yıllardan beri kimsenin girmediği bir hÂl aldı. Yuce Rabbimiz ’in emriyle orumcek ağını kurmuş, guvercin de yuvasını yapmıştı.

Ey mu ’min kardeşim uzulme ve gevşeklik gosterme! Ve Rabbinin şu buyruğuna kulak ver:

“(Ey mu ’minler!) Gevşeklik gostermeyin, umitsizliğe duşmeyin ve uzuntuye de kapılmayın. Sizler eğer inanmışsanız, ustun gelecek olan sizsiniz.” (Âl-i İmrÂn, 3/139)

“Bu Âyet; muslumanların, Uhud Savaşı ’nda uğradıkları gecici başarısızlıktan dolayı umitsizliğe kapılmamaları gerektiğini onlara ihtar etmekte ve muslumanlara, guclu bir îmÂna sahip olmanın verdiği azim ve kararlılık sayesinde nice zaferlere ulaşmanın mumkun olduğunu mujdelemektedir.” (Turkiye Diyanet Vakfı Kur ’Ân MeÂli, s. 66)

Onun icin uzulme! Cunku sen AllÂh ’a îmÂn ediyorsun. Cunku Rabbimiz TeÂlÂ;

“İnanıyorsanız en ustun sizsiniz.” buyuruyor. Allah -celle celÂluhû- ’nun yanında olduğunu bilen bir mu ’min asla yenilmez, yenilgi psikolojisine girmez. Mu ’min olarak yeter ki îmÂnında sÂbit ol! Yeter ki moralini bozma! Yeter ki birlik ve beraberlik icerisinde ol! O zaman duşmanlarının mağlûbiyeti kacınılmaz olacaktır. Bunun icin diyoruz ki;

Uzulme ey mu ’min kardeşim! İslÂm duşmanları, insan kātilleri mutlaka yenilecekler. Zira yuce Rabbimiz Kur ’Ân-ı Kerim ’de sana şu mujdeyi veriyor:

“(Rasûlum!) İnkÂr edenlere de ki: Yakında mağlûp olacaksınız ve cehenneme suruleceksiniz. Orası ne kotu bir kalınacak yerdir!” (Âl-i İmrÂn, 3/12)

ALLAH, İMANINDA SEBAT EDENLERE SEKİNET LUTFEDERUzulme! Cunku Allah îmÂnında sebÂt eden mu ’minlerin kalbine sekînet lutfeder:

“Îmanlarını bir kat daha artırsınlar diye mu ’minlerin kalplerine guven indiren O ’dur. Goklerin ve yerin orduları AllÂh ’ındır. Allah bilendir, her şeyi hikmetle yapandır.” (el-Fetih, 48/4)

Onun icin uzulme ve tıpkı TÂlût ’un askerleri gibi sabret ve sebÂt et!

“TÂlût ve îmÂn edenler beraberce ırmağı gecince iclerinden bazıları;

«Bugun bizim CÂlût ve askerlerine karşı koyacak gucumuz yoktur.» dediler.

AllÂh ’ın huzûruna varacaklarına inananlar ise;

«Nice az sayıda bir birlik, AllÂh ’ın izniyle cok sayıdaki birliği yenmiştir. Allah sabredenlerle beraberdir.» dediler.

ZULME UĞRAYAN MUSLUMANLAR İCİN DUACÂlût ve askerleriyle savaşa tutuştuklarında;

«Ey Rabbimiz uzerimize sabır yağdır. Ayaklarımızı sÂbit kıl. KÂfirlerden meydana gelen topluluğa karşı bize yardım et!» dediler. Sonunda AllÂh ’ın izniyle onları yendiler. DÂvud da CÂlût ’u oldurdu. Allah ona (DÂvûd ’a) hukumdarlık ve hikmet verdi, dilediği ilimlerden ona oğretti. Eğer AllÂh ’ın insanlardan bir kısmının kotuluğunu diğerleriyle savması olmasaydı elbette yeryuzu altust olurdu. LÂkin Allah butun insanlığa karşı lutuf ve kerem sahibidir.” (el-Bakara, 2/249-251)

Evet, ey mu ’min kardeşim! Demek ki meydan zalimlere bırakılmamalı. Yeryuzunun altust olmaması icin, butun insanlığın kurtuluşu icin zalime karşı durmalı ve zulme dur demeli. İşte bu noktada ayakları AllÂh ’a îmanda sÂbit olan mu ’minler; duşmanın gucune, kuvvetine, sayı cokluğuna bakmadan, hatt kendi iclerinden bazı insanların vesvese turunden korkaklıkları, endişeleri, hatt ihÂnetlerine bakmadan hak yolunda emin adımlarla ilerlerler.

Onun icin uzulme ve hak yolunda ilerle! Zira AllÂh ’ın izniyle hak galip gelecek ve bÂtıl zÂil olacak. KÂinÂtı yaratan Rabbimiz, kıyÂmete kadar devam edecek olan hak-bÂtıl mucadelesi hakkında şoyle ferman buyurmuştur:

“Hak geldi; bÂtıl yıkılıp gitti. Zaten bÂtıl yıkılıp gitmeye mahkûmdur.” (el-İsrÂ, 17/81)

UZULME VE KORKMA!Ey mu ’min kardeşim uzulme ve korkma! Zira mu ’min ancak Allah ’tan korkar, hem gercek korkulması gereken de Allah TeÂl ’dır. Yuce Allah şoyle buyurur:

“(Ey mu ’minler!) Verdikleri sozu bozan, Peygamber ’i (yurdundan) cıkarmaya kalkışan ve ilk once size karşı savaşa başlamış olan bir kavme karşı savaşmayacak mısınız; yoksa onlardan korkuyor musunuz? Eğer (gercek) mu ’minler iseniz, bilin ki, Allah, kendisinden korkmanıza daha lÂyıktır.” (et-Tevbe, 9/13)

Uzulme ey mu ’min kardeşim! Duşmanın her turlu hilelere başvurduğu bir anda, hatt icimizden, bizden dediğimiz insanları da bu hilelerine Âlet ettikleri bir anda şu Âyet senin rehberin olsun:

“Onlar tuzak kurdular; Allah da onların tuzaklarını bozdu. Allah tuzak kuranların hayırlısıdır.” (Âl-i İmrÂn, 3/54)

Yeter ki sen ferÂset sahibi ol! Basîret sahibi ol! Yeter ki sen alınması gereken tedbirleri al, sebeplere tutun. Uzulme ve mahzun olma! Allah seninle beraberdir.

Uzulme ey mu ’min kardeşim, metîn ol ve teslim olma! Zira;

“Allah mu ’minlerden; mallarını ve canlarını, kendilerine (verilecek) cennet karşılığında satın almıştır. Cunku onlar Allah yolunda savaşırlar, oldururler, olurler. (Bu), TevrÂt ’ta, İncil ’de ve Kur ’Ân ’da Allah uzerine hak bir va‘ddir. Allah ’tan daha cok sozunu yerine getiren kim vardır! O hÂlde O ’nunla yapmış olduğunuz bu alışverişinizden dolayı sevinin. İşte bu, (gercekten) buyuk kazanctır.” (et-Tevbe, 9/111)

ALLAH'IN YARDIMI NE ZAMAN?Uzulme ey mumin kardeşim!

“AllÂh ’ın yardımı ne zaman?” deme noktasına geldiğinde unutma ki AllÂh ’ın yardımı pek yakındır. Zira Âyet-i kerîmede Rabbimiz şoyle buyurmaktadır:

“…Peygamber ve beraberindeki mu ’minler;

«AllÂh ’ın yardımı ne zaman!» dediler. Bilesiniz ki AllÂh ’ın yardımı yakındır.” (el-Bakara, 2/214)

Onun icin ey mu ’min kardeşim uzulme ve umidini kesme! Cunku bittim dediğin anda Rabbinin yardımı yetişir. Cunku mu ’minler Allah ’tan umidini kesmez.

Uzulme ey mu ’min kardeşim!

“Bana kim yardım eder?” dediğinde; Hazret-i İsa ’ya havÂrîlerini lutfettiği gibi sana da Rabbim, samimî yardımcılar lutfedecektir, melekleriyle yardım edecektir, duşmanın hilelerini başlarına calarak, ellerini ayaklarına dolandırarak yardım edecektir.

UZULME VE ŞUNU HATIRLA!Uzulme ve şunu hatırla! KÂinÂtın gozbebeği İki Cihan Guneşi Efendimiz -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem-; Bedir ’de kendi arkadaşlarının azlığını, muşriklerin de cokluğunu gorunce, kıbleye doğru yonelmiş ve ellerini acıp şoyle du etmişti:

“AllÂh ’ım! Bana verdiğin vaadi gercekleştir. AllÂh ’ım! Bu cemaati helÂk edersen artık yeryuzunde Sana ibÂdet edecek kimse kalmayacak!” Neticede Allah -celle celÂluhû-; kulunu yalnız bırakmamış, melekleriyle yardım etmişti. Bu durum Âyet-i kerîmede şoyle ifade ediliyor:

“Hatırlayın ki, siz Rabbinizden yardım istiyordunuz. O da, ben peş peşe gelen bin melek ile size yardım edeceğim, diyerek duÂnızı kabul buyurdu.” (el-EnfÂl, 8/9)

UZULME! MUTLAK GUC SAHİBİ ALLAH'TIRUzulme, unutma ve îmÂn et ki; mutlak guc sahibi olan Allah ’tır. Allah -celle celÂluhû- Âyet-i kerîmede şoyle buyurulur:

“Allah bunu (meleklerle yardımı) sadece mujde olsun ve onunla kalbiniz yatışsın diye yapmıştı. Zaten yardım yalnız Allah tarafındandır. Cunku Allah mutlak galiptir, yegÂne hukum ve hikmet sahibidir.” (el-EnfÂl, 8/10)

Onun icin ey mu ’min kardeşim uzulme! Allah -celle celÂluhû- bizimledir. Bedir ’de olduğu gibi, Malazgirt ’te olduğu gibi, Canakkale ’de olduğu gibi Allah -celle celÂluhû- bizimledir ve bizimle beraber olmaya devam edecektir. Yeter ki sen ihlÂs ve samimiyet uzere dik dur! Yeter ki îmÂnında sebÂt et! Yeter ki sabret! Allah dÂima seninle olacaktır. Unutma! Rabbin seni yalnız bırakmayacaktır. Bu dîn-i mubîn kıyÂmete kadar kāim olacaktır. AllÂh ’ın izniyle yeryuzundeki butun şer gucler, her turlu teknolojileriyle hepsi toptan bir araya gelseler de AllÂh ’ın nûrunu sonduremeyeceklerdir.

HZ. İBRAHİM'İN ATEŞE ATILDIĞINDA YAPTIĞI DUAUzulme ve ateşe atıldığında Hazret-i İbrahim ’in yaptığı şu duÂyı yap!:

“Allah bana yeter. O ne guzel yardımcıdır.”

Uzulme ve Hazret-i Musa ’nın yaptığı gibi şoyle du et!:

“Rabbim şuphesiz benimledir, bana yol gosterecektir.” (eş-ŞuarÂ, 26/62)

Uzulme ve sebÂt et! Ve Rabbini zikret! Cunku duşmanlarla karşılaştığında bunlar senin azığındır, kurtuluşa ermenin sırrıdır. Ve şu Âyet-i kerîmeyi hatırla!:

“Ey îmÂn edenler! Herhangi bir topluluk ile karşılaştığınız zaman sebÂt edin ve AllÂh ’ı cok zikredin ki kurtuluşa eresiniz.” (el-EnfÂl, 8/45)

Ve ne zaman daralsan, etrafın kuşatılsa; eğilip bukulmemek icin, dağılmamak icin, gonlunun kaymaması icin Sevgili Peygamberimiz ’in sık sık yaptığı şu duÂyı yap:



“Ey kalpleri hÂlden hÂle değiştiren AllÂh ’ım! Kalbimi dînin uzere sabit kıl!” (Tirmizî, Kader, 7)

UZULME VE ALLAH'A DAYAN!Uzulme ve AllÂh ’a dayan! Cunku:

“…Kim AllÂh ’a dayanırsa bilsin ki Allah mutlak galiptir, hikmet sahibidir. (Kendisine guveneni ustun kılacak O ’dur. Yoksa orduların sayı ve techizat ustunluğu değildir.)” (el-EnfÂl, 8/49)

Uzulme ey mu ’min kardeşim! Boyun eğme, başkalarına kul olma!

Ve; “Sana olum gelinceye kadar Rabbine ibÂdet et!” (el-Hicr, 15/99)

Ey Rabbimiz! Bizleri îmÂnımızda sÂbit eyle!

Ey Rabbimiz! Bizlere ihlÂs ver, samimiyet ver! Kalplerimizi dînin uzere sÂbit kıl!

Ey Rabbimiz! Duşmanlarımızı eğer ıslahları mumkun değilse KahhÂr ism-i şerîfinle kahr u perişan eyle!

Ey Rabbimiz! Duşmanlarımızın hilelerini başlarına cal!

Ey Rabbimiz! Yardımını, rahmetini, mağfiretini ve bereketini uzerimizden esirgeme!

“Ey Rabbimiz uzerimize sabır yağdır. Ayaklarımızı sÂbit kıl. KÂfirlerden meydana gelen topluluğa karşı bize yardım et.” (el-Bakara, 2/250) Âmîn…

Kaynak: Yard. Doc. Dr. Mustafa Canlı, Yuzakı Dergisi



İslam ve İhsan