
Her yaşta, her cağda; cÂhiliyeden, Hazret-i Peygamber ’e hicret etmek şart...Sahabiler onlerine gelen her şeyi sonukleştirip, silikleştirip tesirsiz hÂle getirdiler. Kendileri cÂzibe merkezi oldular. Hakkı ve hayrı tevzî ederek, herkesi hayran bıraktılar.
Ahsen, ecmel ve ekmel olculerinde yaşayarak, hakikate, guzelliğe, olgunluğa ac ve teşne olan insanlığı Kur ’Ân ’a ve Hazret-i Peygamber ’e pervÂne eylediler.
Cunku onlar, her zerrelerine Kur ’Ân ve Sunnet hakikatini doldurmuş bir hÂlde idiler. Değil dışarıdan tesir almak, ruhlarından her cihete rahmet taşırır vaziyetteydiler.
KUR ’AN ETE VE KANA İŞLER
Bu kıvÂmı elde edebilmek husûsunda muhim bir noktayı Allah Resûlu şoyle beyan buyuruyor:
“Kim Kur ’Ân ’ı kucuk yaşlarda oğrenirse Kur ’Ân onun etine ve kanına işler.” (Kenzu ’l-ummÂl, I, 532)
Kur ’Ân ’ın insanın etine ve kanına işlemesi, kişinin Âdet rûhuna, varlığının şifrelerine nufuz etmesi; Kur ’Ân inanc ve muhabbetinin şuur altına yerleşmesi diye tefsir edilebilir.
Diğer yandan unutulmamalıdır ki; Kulluk beşikten mezara kadardır. Son nefese kadardır. Kalbi, gaflet ve kasvetten korumak, cocuklar kadar yetişkinler icin de zarûrettir.
HİCRET ŞART
Her yaşta, her cağda; cÂhiliyeden, Hazret-i Peygamber ’e hicret etmek şart...
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Nesil Endişesi, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan