Osman Nûri Topbaş Hocaefendi, Konya MevlÂna Kultur Merkezinde genclerin "MÂnevi istikametimizi nasıl muhafaza ederiz?" Sorusuna 4 madde ile cevap veriyor.


MÂnevî terbiye ile yetişen gencliğin İslÂmî duyguları, takv hassÂsiyetleri, ahlÂkî olculeri; eğitim hayatı bitip iş hayatına atılınca, Âile kurunca, nesil yetiştirirken vs. birtakım aşınmalara uğrayabiliyor. Hayatın her safhasında istikÂmeti korumak icin neler tavsiye edersiniz?
Birincisi: (Detaylı bilgi icin tıklayınız...)
Korunmanın birinci caresi; sÂlih-sÂdık, -hanımlar sÂliha ve sÂdıka- mu ’minlerle beraberlik. CenÂb-ı Hak Tevbe Sûresi 119. Âyette:

“Ey îmÂn edenler! Allah ’tan korkun, sÂdıklarla beraber olun.” buyuruyor.

Bu sÂdık ve sÂlihlerle kalbî beraberlik, onlardan in ’ikÂs alabilmek, yani hÂl transferi, trans dediğimiz hÂdise… Bunun neticesinde sÂlih ve sÂdıklaşma oluyor.

MevlÂn Hazretleri:

“Bak diyor, Kehf Sûresi ’nde, bir kopek diyor, sÂdıklarla beraber oldu, sadÂkat kazandı, Kur ’Ânî ifadeye nÂil oldu.

Diğer taraftan bak diyor, iki peygamber karısı, o ise fÂsıklarla beraber oldu, Nuh -aleyhisselÂm- ’ın ikinci karısı, Lût ’un karısı, o da diyor, Cehennemlik oldu.” diyor.

Onun icin sÂlih ve sÂdıklarla beraber olabilmek, onlardan bir in ’ikÂs alabilmek.

Nasıl bir atom parcalandığı zaman; proton, notron, elektron bir şey hÂline, enerji hÂline geldiği zaman, birtakım ışınlar yayınlamaya başlıyor. Musbeti var, menfîsi var. Bizim goremediğimiz bircok ışınlar var. Alfa, beta, gama, mor otesi vs… Hic bunları gormuyoruz. Ama bunların hepsinin bir tesiri var. Fakat bunların tesirinin tesiri ise, kalpten cıkan birtakım ışınlar. Bunun biz faydalısına feyiz diyoruz, rûhÂniyet diyoruz; zararlısına ise gaflet diyoruz. Onun icin CenÂb-ı Hak; “…SÂdıklarla beraber olun.” (et-Tevbe, 119) buyuruyor. Hatt bu, mekÂnlara bile in ’ikÂs ediyor.

Onun icin birinci madde, sÂdıklarla beraber olabilmek.

İkincisi: (Detaylı bilgi icin tıklayınız...)

İbadetlerimize -gencler- dikkat edebilme. CenÂb-ı Hak teminat veriyor. Eğer namazı kalben de kılabilirsen -bedeninle kıldığın gibi-, fahşÃ‚dan, munkerden korur. Onun icin, cÂmiye komşu olabilmenin gayreti icinde olabilmek, cemaate mudÂvim olabilmek…

Onun icin Osmanlı toplumu, ince ruhlu bir toplum, merkez yerlerde kulliyeler yaptırdı, mahalle aralarında ufak ufak oda kadar mescidler yaptırdı ki elektrik de yok, sabah-akşam ve yatsı namazlarına cemaate devam etsin. Boyle bir feyzden, rûhÂniyetten mahrum olmasın.

İsterseniz gencler, bir deneyin. Bir yere gideceksiniz, işiniz var, ezan okunuyor, inin otobusten, kılın namazı cemaatle, devam edin, bakın işiniz cok daha rahat gidecek.

Ucuncusu: (Detaylı bilgi icin tıklayınz...)

Efendimiz ’in tÂlimÂtını unutmamak.

“Esas hayat Âhiret hayatıdır.” (BuhÂrî, Rikāk, 1)

Bir muvaffakıyet olduğu zaman bunu hatırlayıp taşmamak. Zor zamanlarda da bir imtihan olarak geldiğini; “Esas hayat Âhiret hayatı.” olduğunu unutmamak.

CenÂb-ı Hak:

“İnsanlar imtihandan gecirilmeden, yalnız «îmÂn ettik» demekle kurtulacaklarını mı zannediyorlar?” (el-Ankebût, 2) buyuruyor.

VelhÂsıl varlıkta-yoklukta CenÂb-ı Hakk ’ın rahmetine sığınacağız.

CenÂb-ı Hak:

“Sizi boş yere yarattığımızı, sizin hakîkaten huzûrumuza gelmeyeceğinizi mi zannediyorsunuz?” (el-Mu ’minûn, 115) buyuruyor.

Yine:

لَا اُقْسِمُ بِيَوْمِ الْقِيٰمَةِ

“Kıyamet gunune yemin ederim.” (el-KıyÂme, 1) diyor.

وَلَا اُقْسِمُ بِالنَّفْسِ اللَّوَّامَةِ

(“Nefs-i levvÂmeye andolsun.” [el-KıyÂme, 2])

Bu, dengesiz; bir yapıyor bir yapmıyor, bir başlıyor bir bırakıyor, bunlara da hesaba cekileceksiniz, buyuruyor.

Yine CenÂb-ı Hak KıyÂme Sûresi ’nde:

“İnsan başıboş bırakılacağını mı zannediyor?!” (el-KıyÂme, 36) buyuruyor.

“Kim zerre hayır yapmışsa, zerre şer yapmışsa ortaya gelecek.” (Bkz. ez-ZilzÂl, 7-8)

Nasıl bugun t bir telefona, ufacık bir makineye bile bir yukleme yapıyorsun, o ismi yazıyorsun, tak diye cıkıyor karşısına. Devamlı KirÂmen KÂtibîn her hÂlimizi dosyalıyor, ilÂhî dosyaya gonderiyor. O gun:

“Kitabını oku! Nefsin sana (hesap sorucu olarak) kÂfîdir.” (el-İsrÂ, 14) denilecek.

Goz konuşacak, bu gozler neler gordu?

Allah sana bu gozu niye verdi, neler seyrettin?

Kulak, niye verdi, hangi sadÂlara muhatap oldu?

Dilin konuşacak, neler soyledin? Ne kadar hayır, ne kadar şer?

VelhÂsıl o zor bir gun o gun. Yani o gunu şu dunyada hazırlanabilmek. Onun icin ibadetlerimize, tÂatlerimize dikkat etmek.

Dorduncusu: (Detaylı bilgi icin tıklayınız...)

Takv sahibi olacağız. CenÂb-ı Hak ne emretti? Allah Rasûlu nasıl tatbik etti? SahÂbî nasıl devam etti? 1400 sene sonra ashÂb-ı kirÂmın devamı olmanın gayreti icinde olacağız.

DİĞER SORULAR
PEYGAMBERİMİZ NE OĞRETTİ, NASIL OĞRETTİ, NE HÂSIL ETTİ?İSLAMİYET YERİNE NEDEN ATEİZMİ SECİYORLAR?İSLAM ’I ANLAYIP YAŞAMAK İCİN SUNNETE GEREK VAR MI KURAN YETER Mİ?TASAVUF İLE İLGİLİ BİLİNMESİ GEREKEN HUSUSLARTEKNOLOJİNİN GETİRDİĞİ MÂNEVİ SORUNLARKOMUNİZM, KAPİTALİZM VE İSLAM ’IN MULK ANLAYIŞIGERCEK “FETİH” NEDİR? İSLÂM ’DA CİHÂDIN GERCEK MÂHİYETİ NEDİR?MEVLANA HAZRETLERİ'NİN GECE ARADIĞI ADAM
İslam ve İhsan