
Temiz bir bardakta bulunan saf ve berrak bir suya bir damla necÂset duştuğunde, nasıl ki o su, butun sÂfiyet ve kıymetini kaybederse; AllÂhʼın kullarını kucuk gorerek dolaylı yoldan buyuklenmek de kulun Hak katındaki değerini yok eder.
YERYUZUNDE BOBURLENEREK DOLAŞMA
Gurur, kibir, ucub/kendini beğenmek ve insanları hakir gormek; koku Cehennem ’de olan cirkin huylardır. Kibriy sıfatı, yalnız Hak TeÂl ’ya mahsustur. Bunun icindir ki Rabbimiz, aslı yokluk ve hiclik olan, yani sıfır sermaye ile insan olarak yaratılan kulun, kendisine varlık ve benlik izÂfe etmesine, kendisini diğer kullardan ustun gorup başkalarını hakir gormesine son derece gazaplanmış ve:
“Yeryuzunde boburlenerek dolaşma! Cunku sen (ağırlık ve azametinle) ne yeri yarabilir, ne de dağlarla ululuk yarışına girebilirsin!” (el-İsrÂ, 37) buyurmuştur.
Mufessir Bursevî, Rûhu ’l-Beyan adlı tefsirinde şoyle der:
“SelÂm verdiğin, konuştuğun veya karşılaştığın zaman alcak gonullu olarak yuzunu (ve gonlunu) butunuyle insanlakara cevir. Buyukluk taslayanların, insanları ve bilhassa fakirleri kucumseyerek yaptıkları gibi, yuzunun bir tarafını cevirme. İyi muÂmele etmek bakımından, senin nazarında butun insanlar aynı olsun.”[1]
ŞEYTANIN İLÂHİ GAZABA UĞRAMASININ SEBEBİ
İblisin, ilÂhî gazaba dûcÂr olmasının sebebi, Hazret-i Âdem ’e karşı gururlanmak sûretiyle Rabbine baş kaldırması, boylece CenÂb-ı Hakk ’ın kibriy sıfatına ortaklık iddiÂsına kalkışmış olmasıdır.
KÂrun da, kendisine mÂnevî ilimler verilmesine rağmen, mallarının putperesti olması ve Hazret-i HÂrûn -aleyhisselÂm- ’ı kıskanıp hased etmesi sebebiyle, o guvenip dayandığı mallarıyla birlikte yerin dibine gecirilerek helÂke dûcÂr olmuştur.
MU'MİN GURUR, KİBİR VE ENANİYETE KAPILMAMALI
Bu sebeple mu ’min, hicbir zaman gurur, kibir ve enÂniyete kapılmamalı, nîmeti Hak ’tan, hat ve kusurları ise dÂim nefsinden bilmelidir. Butun hÂl ve tavırlarında İslÂmî edep ve nezÂket kÂidelerine riÂyet etmelidir. Buna gore, yuruyuşunde mûtedil olmalı, ayak ucuna bakarak sukûnet ve vakar icinde yurumelidir. Bağırıp cağırarak konuşmaktan sakınmalıdır.
Dipnot: 1) Rûhu ’l-BeyÂn, c. 15, sf. 213.
Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Hak Dostlarından Hikmetler, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan