İnsan, nefsine hÂkim olmalı ve her arzu ettiğini elde etmek icin butcesini zorlamaktan sakınmalıdır. Zira bu, nihÂyetinde aşırı yuk altına girmeye, huzursuzluğa ve buhranlara sebep olur.
Gunumuzde gittikce yaygınlaşan kredi kartları sebebiyle, insan her istediğini kolayca alabilmektedir. Buna aldanan bircok kişi, yapmış olduğu olcusuz harcamalar sebebiyle borc ve fÂiz girdabına duşup perişan olmaktadır. Nice mesut yuva, bu yuzden yıkılmış veya yıkılmaya yuz tutmuştur.

SahÂbe neslinin ideali, Allah Rasûlu ’nun ahlÂkıyla ahlÂklanmak idi. Bu yuzden o toplum, zuhd ve riyÂzet hÂlinde yaşıyordu. Aşırı tuketim, oburluk, luks, gosteriş gibi israflar, sahÂbe neslinin tanımadığı bir hayat tarzı idi. Onların zenginleri ağniyÂ-i şÃ‚kirîn, yani şukur ve infak ehli servet sahipleri; fakirleri de fukarÂ-i sÂbirîn, yani sabır, rız ve kanaat ehli yoksullar idi.

MADDİ DURUMU İYİ OLSA BİLE SACIP SAVURMAMALI!

Maddî durumu cok iyi bile olsa, insan sacıp savurmamalı, israftan kacınmalıdır. Zira her nîmetin hesabı verilecektir. Bunun şuuruna eren bir musluman, ihtiyacından fazlasını harcamaz. RiyÂzat hÂlinde yaşamaya gayret eder, tasarruf ettiği imkÂnlarını Allah yolunda infÂk eder.

Comertlik ve fedÂkÂrlık, İslÂm ’ın medhettiği yuce bir ahlÂktır. Şahsî rahat ve konfordan, evlerin dekorundan ve gunluk harcamalardan yapılacak kucuk fedÂkÂrlıklarla bile olsa, bu yuce ahlÂktan herkes mumkun olduğu kadar hisse almalıdır. Sadece kendi rahatını duşunup diğer insanlara karşı duygusuzlaşmak, yani nemelÂzımcı bir tavır, muslumanın ahlÂkı olamaz.

CenÂb-ı Hak şoyle buyurur:

“Yakınlarına, yoksula, yolda kalmışa hakkını ver, sakın sacıp savurma! Zira sacıp savuranlar, şeytanların kardeşleridir. Şeytan ise Rabbine karşı pek nankordur.” (el-İsrÂ, 26-27)

Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Hakk ’a Adanmış GENCLİK, Genc Kitaplığı
İSRAF DA GASBDIR
İslam ve İhsan