Bir kimsenin arkasından aleyhinde bulunma, duyacağı zaman uzuleceği bir sozu arkasından soyleme, cekiştirme, koğuculuk anlamlarına gelen gıybet İslam dininde yasaklanmıştır. Haberimizde gıybet hakkındaki ayet ve gıybetin başlıca sebepleri şoyle acıklanıyor.GIYBETLE İLGİLİ AYET

Allah TeÂl buyurur:

Ey mu ’minler! Cok kere zandan ictinÂb edin. Zîra zannın bÂzısı gunahtır. NÂsın ayıplarından bahis etmeyin ki onların hallerinden Allah TeÂlÂnın setretmiş olduğu şeyler mestûr kalsın. Sizin bÂzınız bÂzınızı gıybet etmesin. Sizden biriniz olmuş kardeşinin etini yemeyi sever ve arzu eder mi? Elbette bunu kerîh gorursunuz. Allah ’tan korkun, gıybeti irtikÂb etmeyin. Zîra Allah TeÂl ihlÂs uzere vÂkî olan tevbeyi kabul edici ve sizin gunahlarınızı affetmekle merhamet buyurucudur. Ey mu ’minler! Siz ebnÂ-yı cinsinizin noksanını aramayın ve herkesin hatasından bahsetmeyin. Husûsan bir takım asılsız muftereyÂt-ı bÂtıla ile bir kimsenin hukûkuna tecÂvuz edecek şeylerde kat ’iyen zannınıza ittib ederek teftîşe kalkışmayın.” (HucurÂt Sûresi, 12)

GIYBETLE İLGİLİ HADİSLER

Gıybet hakkındaki Âyet-i celîlenin sebeb-i nuzûlu, ashÂb­dan iki zÂtın SelmÂn-ı FÂrisî -radıyallahu anh- ’ı gıybet etmeleridir. Şoyle ki:

Bazı seferde ashÂb-ı kirÂmdan iki zÂtın taÂmını pişirmesi icin SelmÂn-ı FÂrisî ’yi -radıyallahu anh- Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- onlara hizmetci verirdi. Bir gun uyku galebesiyle SelmÂn-ı FÂrisî -radıyallahu anh- taÂmı hazır edememişti. O iki zat da onu Rasûlullah ’ın -sallallahu aleyhi ve sellem- mutfağında fazla tÂam varsa bir miktarını getirmek uzere gonderdiler. SelmÂn-ı FÂrisî -radıyallahu anh- Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- ’in taÂmını ihzara memur olan UsÂme bin Zeyd -radıyallahu anh- ’e geldi. UsÂme -radıyallahu anh- de taÂmın kalmadığını beyÂn edince SelmÂn-ı FÂrisî -radıyallahu anh- geri geldi ve taÂmın olmadığını haber verdi.

O iki zat SelmÂn -radıyallahu anh- hakkında; “Sulu kuyuya gitse susuz gelir.” diye, SelmÂn -radıyallahu anh- ’ı gıybet ettikleri gibi Usame -radıyallahu anh- ’e de sû-i zan etmiş oldular ve guy dediler ki, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- ’in taÂmı vardı lÂkin UsÂme vermedi.

Sonra bu iki zat huzûr-i Rasûl-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz ’e gelince Efendimiz buyurdular ki:

– Bana ne oldu ki, ağzınızda yeşil et parcası goruyorum? Onlar da:

– Ya Rasûlallah! Biz et yemedik, demeleri uzerine:

– SelmÂn ’ı gıybet ettiniz. Bir kimse mu ’min kardeşinin gıybetini ederse etini yemiş gibi olur, buyurdu.

İşte bu ifÂde-i RisÂletpenÂhî uzerine bu Âyet-i celîle nÂzil olduğu tefsîr-i HÂzin ve Beyzavî ’de beyÂn olunmuştur.

GIYBETİN SEBEPLERİ

Gıybeti mûcib olan başlıca sebebler:

1- Gıybet ettiği kimsenin mesÂvî-i ahvÂlini soylemekle gayzını yani icindeki kinini teskîn etmiş olur.

2- Arkadaşlarının gıybet haline muvÂfakat ile iştirÂk etmiş olur.

3- Gıybet ettiği kimseyi takbîh ile halkın nazarından duşurmek ister.

4- Gıybetini zikrettiği kimse ile kendini o fiilden teberrî etmiş oluyor.

5- Gayrin noksanını soylemekle kendi nefsinin fazlını isbÂt etmiş oluyor.

6- NÂsın o şahsa muhabbet ve ikrÂm etmesine haseden onu gıybet ediyor.

7- Onunla eğlenmek murÂd ederek nÂsın gulmesini kasd ediyor.

8 - İstihkÂr ve istihz maksadıyla gıybet ediyor.

9- Gıybet ettiği kimsenin munker fiili yapmasıyla kendi nefsini beğenmiş oluyor.

10- Miskin kimsenin bu fiili beni gam ve kederlendirdi, diyor. Halbuki kendini gıybete sevk etmiş oluyor.

Ramazanoğlu M. SÂmi, MusÂhabe-2, s. 100-103

Kaynak: Mahmud Sami Ramazanoğlu, Altınoluk Dergisi, Sayı: 384

GIYBET HANGİ HALLERDE CAİZDİR?
İslam ve İhsan