İnsanın bir davranış olcusu olmalıdır.CenÂb-ı Hak buyuruyor:
“(Resûlum!) Sana vahyedilen Kitab'ı oku ve namazı kıl. Muhakkak ki, namaz, hayÂsızlıktan ve kotulukten alıkoyar. Allah'ı anmak elbette (ibadetlerin) en buyuğudur. Allah yaptıklarınızı bilir.” (Ankebût, 45)
Resûlullah buyurdular:
“İlk peygamberlerden itibaren halkın hatırında kalan bir soz vardır: Utanmadıktan sonra dilediğini yap!” (BuhÂrî, Enbiy 54, Edeb 78.)
Bir atasozu halinde nesilden nesile aktarılarak gelen “Utanmadıktan sonra dilediğini yap!” hikmeti, utanma duygusunun insanı fenalıklara dalmaktan alıkoyduğunu acık bir şekilde ifade etmektedir. Şu halde Allah ’tan ve insanlardan utanan bir kimsenin, nefsinin istediği her hareketi yapması mumkun değildir. Utanma duygusuna sahip olmayan bir kimsenin ise onunde hicbir engel yoktur; dolayısıyla oyle bir kimse her turlu cirkinliği kolayca yapabilir.
“Utanmadıktan sonra dilediğini yap!” sozu, yukarıda belirtildiği şekilde, hay duygusundan yoksun olan birinin her şeyi yapabileceğini ifade etmektedir. Bu sozu bir tehdit olarak anlamak da mumkundur. O takdirde bu soz, “İstediğin fenalığı yap bakalım; bir gun bunların hesabını tek tek vereceksin” anlamına gelmektedir. Bir diğer mÂnası da, “Yapacağın işe iyi bak! Şayet bu iş Allah ’tan ve insanlardan utanılacak bir şey değilse, onu gonul hoşluğu ile yap! Eğer yaptığın takdirde Allah ’tan ve insanlardan utanacaksan, onu kesinlikle yapma!” demektir. Bu sonuncu mÂnasıyla bu soz insana bir davranış olcusu vermektedir. Yapılacak bir iş, neticede insanın utanmasına yol acacaksa ondan sakınmalıdır. Utanılacak bir durum mevcut değilse, onu yapmakta herhangi bir sakınca yoktur.
Kaynak: Riyazu ’s Salihin, 7.Cilt, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan