
Peygamber Efendimiz ’in (s.a.v.) yanı başında olan ve cennetle mujdelenen sahÂbîlerden biri olmeyi istediğini ifade edince Efendimiz de ona "hayatının uzun ve yaptıklarının iyi olması senin icin daha hayırlıdır" diye dua ve niyazda bulunuyor. Bu uyarı bize uzun bir omrun mu ’mine verilmiş iyi bir fırsat olduğunu gostermektedir. Dertli ve cileli de olsa, uzun bir omur surmek kulun lehinedir. “Ne yapayım, Allah ’dan geldi” diyerek başa gelen sıkıntılara katlanan, ote yandan ibadet ve tÂÂtını elinden geldiği kadar yapmaya calışan bir kimse Allah ’ın rızÂsını kazanabilir.Enes radıyallahu anh ’den rivayet edildiğine gore Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şoyle buyurdu:
“Başa gelen bir sıkıntı sebebiyle hicbiriniz olmeyi istemesin. Eğer olumu istemek zorunda kalırsa şoyle desin:
Allahım! Yaşamak benim icin hayırlı olduğu surece hayat ver. Olmek benim icin daha hayırlı olduğu zaman canımı al!” [1]
MUSLUMANIN HAYATA BAKIŞI
Dunyaya hic kimse kendi isteğiyle gelmedi. Yaşamakta olduğumuz hayatı arzu edip etmeyeceğimiz de bize sorulmadı. Hem icinde yaşadığımız kÂinat hem de bizim icin cizilen kader planı aynen uygulanmaktadır. Hic kimse bu planı değiştirme, arzu ettiği planı uygulama imkÂnına sahip değildir.
Şu halde hem bizi hem kÂinatı yaratan ve işlerimize ceki duzen veren yuce bir kudret var. O kudret, varlığını kabul etmemizi, başımıza gelen her şeyi kendisinden bilmemizi ve halimizden hoşnut olmamızı istemektedir. Başımıza gelen sıkıntılara katlanmayıp olumu istemek, kaderimizi cizene itiraz etmek anlamına gelir. Her şeyi bu kadar mukemmel yaratıp yuruten CenÂb-ı Hakk ’ın bizim sıkıntımızdan habersiz olması mumkun mudur? Elbette hayır. Boyle bir şeyi duşunmek bile mumkun değildir. Oyleyse bizim Rabbimiz, başımıza gelen sıkıntıları bilerek vermekte, o sıkıntılara katlanmamızda bizim icin hayır gormektedir. Sabrettiğimiz takdirde, bize hadsiz hesapsız mukÂfatlar vereceğini Kur ’Ân-ı Kerîm ’inde belirtmektedir.
Dertli ve cileli de olsa, uzun bir omur surmek kulun lehinedir. “Ne yapayım, Allah ’dan geldi” diyerek başa gelen sıkıntılara katlanan, ote yandan ibadet ve tÂÂtını elinden geldiği kadar yapmaya calışan bir kimse Allah ’ın rızÂsını kazanabilir. Cunku hayat bir fırsattır. Oldukten sonra tekrar dunyaya gelmek, eksik bıraktıklarını tamamlamak mumkun değildir. İyi bir insan icin hal boyledir.
Kotu yolda olan, gunah ve isyan batağına dalan kimselere gelince, yaşadıkları surece o şahısların kendilerine gelmeleri, icinde yaşadıkları cirkinliği anlayıp guzel bir hayata donmeleri dÂima mumkundur. Nitekim hatasını anlayıp yaptıklarına pişman olan kimseler az değildir.
HAYATININ VE YAPTIKLARININ İYİ OLMASI SENİN İCİN DAHA HAYIRLI
Peygamber Efendimiz ’in bir sohbeti sırasında, cennetle mujdelenen sahÂbîlerden Sa ’d İbni Ebû VakkÂs cok duygulanmış ve:
- "Âh, keşke şimdi olmuş olsaydım!" diye hıckıra hıckıra ağlamaya başlamıştı.
O zaman Resûl-i Ekrem Efendimiz bu sevgili arkadaşını şoyle uyarmıştı:
- “Sa ’d! Eğer cennetlik isen, hayatının uzun ve yaptıklarının iyi olması senin icin daha hayırlıdır” (Ahmed İbni Hanbel, Musned, V, 267).
Efendimiz ’in bu uyarısı, uzun bir omrun mu ’mine verilmiş iyi bir fırsat olduğunu gostermektedir.
Zamanın iyice kotuye gittiği, fenalıklara engel olma imkÂnı kalmadığı zaman olumu istemekte bir sakınca yoktur. Cunku bu durumda kul kadere isyan etmemekte, tam aksine, zaman seline kapılarak gunah batağına duşmekten korktuğunu gostermektedir.
Hadislerden Oğrendiklerimiz
Başa gelen sıkıntılara dayanamayıp olumu arzu etmek doğru değildir.İyi bir kul, yaşadığı surece sevaplarını coğaltır.Kotu bir kul, yaptıklarına pişman olup gunahlarına tovbe edebilir.İnsan, icinde bulunduğu şartların kotu olması ve gunaha girmekten korkması sebebiyle olumu temenni edebilir.Olumu istemek zorunda kalanlar, “Allahım canımı al!” şeklinde değil, hadîs-i şerîfte Efendimiz ’in oğrettiği tarzda dua etmelidir.
[1] BuhÂrî, Merd 19, DaavÂt 30; Muslim, Zikir 10. Ayrıca bk. Ebû DÂvûd, CenÂiz 9; NesÂî, CenÂiz 1,2; İbni MÂce, Zuhd 31
Kaynak: Riyazus Salihin, Hadis-i Şerif Tercumesi, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan