Diyanet İşleri Başkanlığı bugun tum camilerde okunan cuma hutbesinde genclerin nasıl yetiştirilmesi gerektiğiyle ilgili onemli noktalara değinildi. "Aziz milletimizin ve ummet-i Muhammed ’in bekası icin genclerimizi anlamalı, onlara değer vermeliyiz. Duşuncesini, hayat tarzını, giyim kuşamını yargılayarak dışlamak yerine, hepsine kucak acmalıyız. Kendilerini keşfetmelerini sağlayacak bir rol model de biz olmalıyız. Şuurlu nesiller icin genclerimizi sahih din bilgisiyle ve kulturumuzle donatmalıyız."Cuma hutbesinde şunlar ifade edildi:

Allah Resûlu (s.a.s), neşeyi ve huzuru Rabbine kullukta bulan gencin ideal bir genc olduğunu bildirmiş, iffetini koruyan ve gonlu mescitlere bağlı olan gencin ise mahşer gunu Allah ’ın arşının golgesinde golgeleneceğini mujdelemiştir. (BuhÂri, EzÂn, 36, ZekÂt, 16; Hudud, 19;Tirmizî, Zuhd, 53)

Muhterem Muslumanlar!

Allah TeÂl Kur ’an-ı Kerim ’de şoyle buyuruyor: “Hani o gencler mağaraya sığınmışlardı da, ‘Ey Rabbimiz! Bize katından bir rahmet ver ve icinde bulunduğumuz şu durumda bize kurtuluşu ve doğruya ulaşmayı kolaylaştır ’ demişlerdi.”[1]

Bu ayette anlatılanlar, Ashab-ı Kehf adıyla anılan ve Allah ’a iman edip hakkı soylemekten cekinmeyen bir avuc genctir.[2] Tıpkı genc yaşında tevhidi kuşanan, guzel ornekliği ve ibretli sozleriyle halkını uyaran Hz. İbrahim gibi.[3] Canıyla imtihana tabi tutulan ve “Babacığım! Sana emredileni yap; inşallah beni sabredenlerden biri olarak bulacaksın”[4] diyen gencecik Hz. İsmail gibi. Kardeşleri tarafından kuyuya atılması, ağır imtihanlara tabi tutulmasına rağmen Rabbine itaatten vazgecmeyen, “Ben Allah ’a sığınırım”[5] diyerek nefsiyle mucadele eden iffet abidesi Hz. Yusuf gibi. Tıpkı annesi tarafından mabede adanan, hakaret ve iftiralara rağmen imanı ve sadakatiyle tarihe gecen Hz. Meryem[6] gibi.

Kıymetli Muminler!

Allah Resûlu (s.a.s), neşeyi ve huzuru Rabbine kullukta bulan gencin ideal bir genc olduğunu bildirmiş, iffetini koruyan ve gonlu mescitlere bağlı olan gencin ise mahşer gunu Allah ’ın arşının golgesinde golgeleneceğini[7] mujdelemiştir. Zira genclik; hayallerin, heyecanın, merak ve arayışın en yoğun olduğu donemdir. Omrun en verimli ve değerli cağıdır. Dunya ve ahiret mutluluğunu kazanmanın, yorulmaksızın calışarak iyiliği coğaltmanın zamanıdır. Bu sebeple mumin, gencliğini nerede ve nasıl harcadığından sorguya cekileceği[8] bilinciyle hareket etmeli ve bu nimetin kıymetini bilmelidir.

Aziz Muslumanlar!

Her asırda olduğu gibi gunumuzde de genclerimizi kuşatan bazı sorunlar bulunmaktadır. Onların umit ve ideallerini calmak, heyecan ve enerjilerini istismar etmek isteyen hain eller vardır. Genc yureklerle iletişim kanallarımızı kapattığımızda, nice sahte kurtarıcılar ve sanal Âlemler onlara kapılarını acmaktadır. Cazip ve eğlenceli gorunen, gecici menfaatler oneren başıboş bir dunya, genclerin aile ve toplumdan kopmasına, mahremiyet sınırlarının ciğnenmesine ve bağımlılık tuzağına duşmesine sebep olacaktır.

Muhterem Muslumanlar!

Genclerimizi tehdit eden bir diğer problem, zararlı akımlar ve zehirli ideolojilerdir. Ailesinden yeterli ilgi ve sevgiyi goremeyen, sorularına ikna edici cevaplar bulamayan, kendisini yalnız ve desteksiz hisseden genclerimiz, İslam ’ı temsil ettiklerini iddia eden din tacirlerinin, bozgunculuk yapan ve kan doken hain şebekelerin hedefi olmaktadır. Bu durumda bize duşen, ister sanal Âlemde isterse gercek dunyada kurulan butun tuzakları boşa cıkarmak icin genclerimize rehberlik etmek, onları inanc ve medeniyet değerlerimizle buluşturmak olmalıdır.

Değerli Muminler!

Genc nesillerimiz icin en onemli tehlikelerden biri de hayatın anlamını, var oluşun gayesini kaybetmeleri, beden ve ruh sağlığının en buyuk duşmanı olan zararlı alışkanlıklara ve teknoloji bağımlılığına muptela olmalarıdır. Goz aydınlığımız, sevincimiz, umidimiz olan yavrularımız genc yaşta elimizden kayıp gitmektedir. Yuce dinimiz İslam ’a, hidayet rehberi Kur ’an ’a, Âlemlere rahmet ve en guzel ornek olarak gonderilen Resûl-i Ekrem (s.a.s) ’in sunnetine sımsıkı sarılmak, genclerimize sahip cıkmak onceliğimiz olmalıdır.

Aziz Muminler!

Gencler bir milletin geleceği, en buyuk imkÂnı ve zenginliğidir. Gencliğine sahip cıkıp onları eğitimli ve guzel ahlaklı bir şekilde yetiştiren toplumlar geleceklerini inşa etmiş demektir. Peygamber Efendimiz (s.a.s), “Allah TeÂl ’nın İslam yolunda kendisine itaat eden nice fidanlar yetiştirmeye devam edeceğini”[9] mujdelemektedir.

Aziz milletimizin ve ummet-i Muhammed ’in bekası icin genclerimizi anlamalı, onlara değer vermeliyiz. Duşuncesini, hayat tarzını, giyim kuşamını yargılayarak dışlamak yerine, hepsine kucak acmalıyız. Kendilerini keşfetmelerini sağlayacak bir rol model de biz olmalıyız. Şuurlu nesiller icin genclerimizi sahih din bilgisiyle ve kulturumuzle donatmalıyız. Cağımızın genclerine Resul-i Ekrem gibi yaklaşabilir, O ’nun metodu ile İslam ’ı temsil ve tebliğ edebilirsek bu asırda da ashabın genclerine dost olacak yiğitler cıkacağını asla unutmamalıyız.


DİPNOTLAR


[1] Kehf, 18/10.





[2] Kehf, 18/10-16.





[3] En'Âm, 6/74.





[4] Saffat, 37/102.





[5] Yûsuf, 12/23.





[6] Meryem, 19/16-28.





[7] BuhÂri, EzÂn, 36, ZekÂt, 16; Hudud, 19;Tirmizî, Zuhd, 53.





[8] Tirmizî, SıfÂtu ’l-kıyÂme, 1.





[9] İbn Mace, Mukaddime, 8.

Kaynak: Diyanet





İslam ve İhsan