Hadis-i şerifte belirtildiği uzere munafıkların alametleri...Abdullah İbni Amr İbni'l-Âs radıyallahu anhumÂ'dan rivayet edildiğine gore Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şoyle buyurdu:

"Dort huy vardır ki bunlar kimde bulunursa o kişi tam munÂfık olur. Kimde de bu huylardan biri bulunursa, onu terkedinceye kadar o kişide munÂfıklıktan bir sıfat bulunmuş olur:

MUNAFIKLARIN DORT ALAMETİ

Kendisine bir şey emÂnet edildiği zaman ona ihanet eder.Konuştuğunda yalan soyler.Soz verince sozunden doner.Duşmanlıkta haddi aşar, haksızlık yapar." [1]
Nifak, inancta iki yuzluluktur. Yani icinden inanmadığı halde inanıyormuş gibi davranmak demektir. Boylesi bir inanc sahtekÂrlığının dışa vurumunun dort yolu hadisimizde teşhis edilmektedir. Bu dort huyun hepsinin birden bir kişide bulunması o kişinin tereddutsuz ve katıksız bir munÂfık olduğunu gostermektedir. Bu dort huydan herhangi birinin kendisinde bulunduğu kişi, o huyu terkedinceye kadar, munÂfıklıktan bir alÂmet taşımaya devam eder. Kişinin munãfıklığını gosteren işaretlerden biri de yalancılıktır.

Yalan konuşmayı, yalan dolanla iş cevirmeyi beceri ve başarı sayanlar, bu hadîs-i şerîf'in taşıdığı tehdit unsurunu iyice duşunmelidirler. Tabiî munÂfığın, kÂfirden daha beter bir durumda olduğunu unutmadan bu değerlendirmeyi yapmalıdırlar.

MUNAFIKLARIN DURUMUNA DUŞUREN HUY

Hadisimiz, bir bakıma yalanın haram kılınmasının gerekcesini de gozlerimiz onune sermektedir. Cunku insanı munÂfık durumuna duşuren bir huy elbette muslumana yakışmaz. Muslumanın ondan uzak kalması gerekir.

Bizi bizden daha cok duşunen Rabbimiz'in yalan konusunda koyduğu yasağı dikkate alıp ona gore doğru sozlu, durust bir musluman olarak yaşamaya bakmak bizlere duşen en onemli gorev olmaktadır. İzzet, şeref ve mutluluk her konuda olduğu gibi bu mevzuda da yuce dinimizin koyduğu sınırlara bağlı kalmakla sağlanabilir.

EmÂnete ihÂnet, sozunde durmamak, duşmanlıkta aşırı gidip haksızlık etmek gibi hadisimizde zikredilen diğer nifak alÂmetleri kendilerine ait yerlerde acıklanmıştır. Onlardan da uzak kalmak gereklidir. Bunların her birinin ne kadar buyuk kusurlar olduğu ve onlardan uzak kalmanın ne kadar gerekli bulunduğu gunumuzde cok daha iyi anlaşılmaktadır. Kendi ic guvenini buyuk olcude kaybetmiş bir toplumun fertleri olarak, bu hadisi herhalde en iyi biz anlamaktayız. "Temiz toplum" bu ahlÂkî ve yaygın kusurlardan kurtulmadan nasıl oluşturulabilir ki?

HADİSTEN OĞRENDİKLERİMİZ

Yalan konuşmak, nifak alÂmetidir.Nifak inancta sahtekÂrlık demektir.Dili yalandan korumak, kalbi nifaktan arındırmış olmakla mumkundur.MunÂfık, kÂfirden de daha kotu durumdadır.Muslumanlar hadiste sayılan bu dort kotu huydan mutlaka kacınmalıdırlar.
[1] BuhÂrî, ÎmÂn 24, MezÂlim 17, Cizye 17; Muslim, ÎmÂn 106. Ayrıca bk. Ebû DÂvûd, Sunnet 15; Tirmizî, ÎmÂn 14; NesÂî, ÎmÂn 20.

Kaynak: Riyazus Salihin, Hadis-i Şerif Tercumesi, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan