İnsan kimi sever ve kiminle beraber olursa, onun hÂli ile hÂllenir. Zira insanoğlunun şahsiyet ve karakteri, diğer insanlarınkine benzemeye ve onları taklit etmeye meyyÂldir.
İnsan, farkında olarak veya olmadan, muhabbet ve unsiyet gosterdiği başka birinin husûsiyetlerini kopyalayıverir. Bu husus, bilhassa şahsiyet ve karakterin olgunlaştığı genclik devresinde cok daha ehemmiyetlidir. Bundan dolayıdır ki CenÂb-ı Hak, Kur ’Ân-ı Kerîm ’de:

“…SÂdıklarla beraber olunuz!” (et-Tevbe, 119) buyurmaktadır. Hakîkaten insan, muhabbet duyduğu kişiyle, his, fikir, hayat tarzı ve temÂyullerinde muştereklik kazanır. Dolayısıyla, sÂlihlerle beraberlik, musbet yonde terakkîye vesîle olur. Bu durumda tabiî ki, gÂfil ve fÂsıklarla bir arada bulunmaktan şiddetle sakınmak da ehemmiyet kazanmaktadır. «Kor ile yatan şaşı kalkar.» sozu, bu hakîkati ne guzel ifÂde eder. Bu hususu îzah sadedinde Peygamber Efendimiz -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem- şu misÂli verir:

“İyi ve kotu arkadaşın hÂli, guzel koku satanla koruk ceken demircinin hÂline benzer. Misk satan kişi, ya sana guzel kokusundan bir miktar ikram eder veya sen ondan satın alırsın. (Yahut yanında bulunduğun surece) guzel koku koklamış olursun. Koruk ceken kimse ise ya elbiseni yakar veya koruğun kotu kokusundan rahatsız olursun.” (BuhÂrî, ZebÂih, 31)

Hadîs-i şerîfte buyrulur:


“Oyle bir zaman gelecek ki o vakit şu uc şeyden daha kıymetli bir şey olmayacak: HelÂl para, cÂn u gonulden arkadaşlık yapılacak bir kardeş ve kendisiyle amel edilecek bir Sunnet-i Seniyye.” (Heysemî, I, 172)


MUSLUMAN, HAYIRLI KİŞİLERİ ARKADAŞ EDİNMELİ

Şeyh SÂdî-i ŞîrÂzî, Kur ’Ân-ı Kerîm ’deki AshÂb-ı Kehf kıssasını misal gosterdikten sonra şoyle der:

“Bir kelp, sÂlihlere bekcilik ettiği icin sÂdıklaştı ve Kur ’Ânî bir ifÂde kazandı. Hazret-i Nuh -aleyhisselÂm- ve Hazret-i Lût -aleyhisselÂm- ’ın hanımları ise fÂsıklarla beraber oldukları icin kufre duşup cehennem yolcusu oldular.”

İmam-ı RabbÂnî Hazretleri kotulere karşı beslenen muhabbet ve onlarla arkadaşlığın zararı hususunda şoyle bir misal verir:

“Kumarbazlarla oturup kalkan kimse, belki kumar oynamaz. Boylece kendisini kirlenmemiş zannedebilir. LÂkin kumarbazlarla beraber olduğu muddetce onlardan menfî tesir alarak kumar oynamayı zamanla hoş gormeye başlar.
Bu ise mÂnevî bir yıkımdır.”

Bu sebeple bir musluman, hayırlı kişileri arkadaş edinmeli ve kendisi de iyi bir arkadaşlık sergilemelidir. Nitekim Rasûlullah -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem- şoyle buyurmuştur:

“Sadece mu ’min ile arkadaşlık et, onunla beraber ol! Yemeğini de ancak takv sahibi kişiler yesin!” (Ebû DÂvûd, Edeb, 16; Tirmizî, Zuhd, 56/2395)

Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Hakk'a Adanmış Genclik, Genc Kitaplığı
İslam ve İhsan