Allah TeÂl Tevbe sûresi ’nin 41. Âyetinde “Az gulsun cok ağlasınlar!” buyurmaktadır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) “Benim bildiklerimi bilseydiniz, mutlaka az guler, cok ağlardınız.” buyurmaktadır. Neden az gulup, cok ağlamalıyız?..Enes İbni MÂlik radıyallahu anh şoyle dedi:

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, bir benzerini daha once asla duymadığım pek etkili bir hitÂbede bulundu ve şoyle buyurdu:

Eğer siz, benim bildiklerimi bilseydiniz, mutlaka az guler, cok ağlardınız.

Enes, bunun uzerine Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ’in ashÂbı, yuzlerini kapatıp hıckıra hıckıra ağladılar, demiştir. [1]

Hadis kitaplarımızın değişik bolumlerinde değerlendirilmiş olan hadîs-i şerîf, oncelikle, Hz. Peygamber ’in, cok ustun yeteneklerle donatılmış bulunduğunu, bu sebeple de diğer insanlardan farklı olarak bircok konuda bilgi sahibi olduğunu gostermektedir.

GOZYAŞI DOKEBİLECEK DERECEDE SORUMLULUK HİSSETMEK

Nitekim Muslim ’deki rivÂyette, Hz. Peygamber, namazda onunu gorduğu gibi arkasını da gorduğunu acıklamış, sonra da “Siz benim gorduklerimi gorseydiniz, gercekten az guler cok ağlardınız” buyurmuştur. Ne gorduğu sorulunca da “Cennet ve cehennemi gordum” buyurmuştur. Tirmizî ve İbn MÂce ’nin rivÂyetlerinde de “Ben sizin gormediklerinizi gorur, duymadıklarınızı duyarım” buyurmuş, “SemÂda dort parmaklık bir yer bile yoktur ki orada Allah ’a secde eden bir melek bulunmasın” demiş ve yemin ederek “Siz benim bildiklerimi bilseydiniz, az guler cok ağlardınız” diye cevresindekileri uyarmıştır. Kaygılı, korkulu ve saygılı olmanın, gozyaşı dokebilecek derecede sorumluluk hissetmenin lÂzım geldiği ortadadır. Nitekim Allah TeÂl da Tevbe sûresi ’nin 41. Âyetinde “Az gulsun cok ağlasınlar!” buyurmaktadır.

Eşy ve olayları gercek yuzleriyle gormek, elbette insanı daha temkinli ve akıllı davranmaya goturecektir. Rastgele davranışlar, biraz da cehÂletin urunudur. “Zevkleri bıcak gibi kesen olumu cok anın” tavsiyesi, herhalde daha bilincli ve akıllı davranmanın yollarından biridir.

Bir Âhiret yolcusu olduğunda kuşku bulunmayan insan, durumunu duşundukce ve gerceği oğrendikce, cıktığı bu uzun ve tehlikeli yolculukta kendisini sıkıntıya sokmayacak, aksine yardımcı olacak birtakım hazırlıklar yapma ihtiyacını hissedecektir. Peygamber Efendimiz, işin bu tarafını ısrarla hatırlatarak, muslumanların duygulu ve sorumlu bir hayat yaşamalarını, gereksiz taşkınlıklar yapmamalarını bir tehdit uslûbuyla dile getirmiştir. Durumu kavrayan ashÂb-ı kirÂm, yuzlerini kapatıp hıckıra hıckıra ağlamaktan kendilerini alamamışlardır.

HADİSTEN OĞRENDİKLERİMİZ

1- Hz. Peygamber, muslumanların sahip olmadığı pek farklı bilgilere ve ozelliklere sahiptir.

2- Az gulup cok ağlamak, bilinc ve bilgi yoğunluğundan ileri gelir.

3- Allah korkusundan ağlamak, Hz. Peygamber ’in tavsiye ettiği bir fazilettir.

1] BuhÂrî, Kusûf 2, Tefsîru sûre (5), 12, NikÂh 107, Rikak 27, EymÂn 3; Muslim, SalÂt 112, Kusûf 1, FezÂil 134. Ayrıca bk. Tirmizî, Zuhd 9; NesÂî, Sehv 103, Kusûf 11. 23; İbni MÂce, Zuhd 19.

Kaynak: Riyazus Salihin, Hadis-i Şerif Tercumesi, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan