Erkeğin kendi hanımına, mahremlerinden bir kadına, haklarında fitne korkusu bulunmayan yabancı bir kadına veya kadınlara selÂm vermesi ve bu şartlarla kadınların da selÂm vermesi...Ummu HÂnî FÂhite Binti Ebû TÂlib radıyallahu anh şoyle dedi:

Mekke ’nin fethi gunu Nebî sallallahu aleyhi ve sellem ’e gelmiştim. Resûl-i Ekrem yıkanıyor, FÂtıma da elinde bir ortuyle ona perde tutuyordu. Ben selÂmımı verdim. [1]

Bu hadis, gosterilen yerlerde, bunlar dışındaki bazı kaynaklarda daha detaylı olarak ve ceşitli farklılıklarla rivayet edilmiştir. Muslim ’in bir rivayetinde belirtildiğine gore, Ummu HÂnî gelip kendisine selÂm verdiğinde, Efendimiz:

– “Bu kadın kimdir? “ diye sormuş, o da:

– Ben Ebû TÂlib ’in kızı Ummu HÂnî ’yim diye cevap verince, kendisini yıkanmakta olduğu yerden gorme imkÂnı olmayan Peygamberimiz:

– “Hoş geldin Ummu HÂnî” dedikten sonra yıkanmasını tamamlamışlardır. Hayat hikÂyesinden bahsederken acıkladığımız gibi Ummu HÂnî, Efendimiz ’in amcasının kızı ve Hz.Ali ’nin bacısıdır. Bu hadisten hareketle fakihler, arada perde olmak şartıyla, bir kimsenin na mahrem akrabasından bir kadının yanında yıkanabileceği ve erkek yıkanırken kadının ona perde tutabileceği kanaatine varmışlardır. Yine bu rivayeti esas alarak, yıkanırken veya abdest alırken konuşmakta veya selÂm vermekte bir sakınca olmadığına hukmedilmiştir.

HADİSTEN OĞRENDİKLERİMİZ

Yanlış anlaşılma endişesi yoksa kadının erkeğe selÂm vermesi cÂizdir.Yıkanmakta olan ve abdest alan kimsenin konuşmasında ve selÂm almasında bir sakınca yoktur.
ERKEĞİN KADINA SELAM VERMESİ

Sehl İbni Sa ’d radıyallahu anh şoyle demiştir:

Aramızda bir kadın –bir başka rivayette yaşlı bir kadın– vardı. Pazı koklerini alır, onları guvecin icine koyup pişirir, biraz da arpa oğuturdu. Biz cuma namazını kılıp donduğumuz zaman ona selÂm verirdik. O da hazırladığı yemeği bize ikram ederdi.[2]BuhÂrî ’nin Sahîh ’inde bir kac yerde gecen bu hadisin rivayet lafızları arasında kucuk de olsa bazı farklılıklar vardır. Hadisin ravisi Sehl, cuma gunu olunca, adı gecen kadının yemeğini yiyecekleri icin sevincli olduklarını soyler. Bu hanım sahÂbînin kim olduğu konusunda rivayetlerde bir acıklama bulunmamaktadır. Yine bir rivayetten oğrendiğimize gore Sehl, yanına geldiklerinde bu hanıma selÂm vererek onun ikramını beklediklerini tasrih etmektedir. Bu tasrih edilmemiş de olsa, başka turlu olmasının beklenilemeyeceği acıktır. Cunku sahÂbe-i kirÂm evlere nasıl gireceklerini, hanımlarla karşılaşılınca nasıl davranacaklarını iyi bilirlerdi.

FARKLI GORUŞLER

Bu konuda az sayılmayacak kadar farklı goruşlerin olduğunun bilinmesi gerekir. Bunun anlamı şudur:

İslÂm Âlimleri, Kur ’an ve Sunnet naslarından hareketle değişik neticelere varabilirler. Bu neticelerin her biri, bir nassın yorumudur veya muctehidlerin bir nassa dayalı ictihadıdır. Bunlardan herhangi birinin doğru, diğerlerinin yanlış olduğu soylenemez. Cunku her muctehid Âlim, en doğru olanı bulduğu inancındadır. O halde bir muftu, herhangi bir muctehidin ictihadıyla fetv verebilir.

Kadınlara selÂm verilmesiyle ilgili ortaya konulan butun duşunce ve ictihadları burada saymamız soz konusu olamaz. Ana hatlarıyla belirtilecek olursa:

* Aralarında mahrem bulunmadıkca erkekler kadınlara selÂm veremez.

* Erkekler kadınlara, kadınlar erkeklere selÂm veremez.

* Kadınlar cemaat halinde iseler, erkek onlara selÂm verir, onlar da bu selÂmı alırlar.

* Bir kadına başka kadınlar, kendi kocası ve mahremleri selÂm verebilir.

* İhtiyar ve şehvet hissinden kesilmiş kadınlara selÂm vermek, onların verdikleri selÂmları almak mustehaptır.

* Kadınların erkeğin verdiği selÂmı almaları vÂcibdir. Ancak selÂmı alırken seslerini yukseltmezler.

* Bir erkeğe selÂm veren kadın genc yaşta ise, erkek onun selÂmına kalben mukabelede bulunur.

* Erkek ve kadın arasındaki hoca oğrenci ilişkileri, kadın erkek arasındaki genel kurallar icinde değerlendirilmekle beraber, selÂm konusunda şefkat, saygı ve hurmet esası on plÂndadır.

* Erkek veya kadın dilencinin verdiği selÂma mukabelede bulunmak dînî bir mecburiyet değildir. Cunku, dilencinin selÂmı, selÂmdan beklenen sosyal ve yuce gayeden tamamen mahrumdur.

HADİSTEN OĞRENDİKLERİMİZ

Fitne korkusu soz konusu olmayan hallerde ihtiyar kadınlara selÂm vermekte bir sakınca yoktur.Erkeklerin kadınlara selÂm vermesi, kadınların bu selÂma mukabelesi, kadınların erkeklere selÂmı ve erkeklerin bu selÂma mukabelesi ceşitli hukumlere konu teşkil etmiş olup, bunlar yukarıda acıklamalar kısmında ozetlenmiştir.
[1] Muslim, Hayz 70-71, SalÂtu ’l-musÂfirîn 81-82. Ayrıca bk. BuhÂrî, Gusul 21; SalÂt 4; Tirmizî, İsti ’zÂn 34.

[2] BuhÂrî, İsti ’zÂn 16, Cum ’a 40; Hars 21; Et ’ime 17.

Kaynak: Riyazus Salihin, Hadis-i Şerif Tercumesi, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan