
Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Mudurluğu tarafından hazırlanan bugun Turkiye'de tum camilerde okunan cuma hutbesinin konusu "Miladi yeni yıla girerken bir yılın muhasebesi ve bizim sorumluluğumuz" oldu.28 Aralık 2018 Cuma gunu hutbesi şoyleydi:
“Her canlı olumu tadacaktır. Kıyamet gunu yaptıklarınızın karşılığı size tastamam verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete konursa o, gercekten kurtuluşa ermiştir. Dunya hayatı zaten aldatıcı şeylerden ibarettir.” (Âl-i İmran, 3/185)
Muhterem Muslumanlar!
Okuduğum Âyet-i kerimede Yuce Rabbimiz şoyle buyuruyor: “Her canlı olumu tadacaktır. Kıyamet gunu yaptıklarınızın karşılığı size tastamam verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete konursa o, gercekten kurtuluşa ermiştir. Dunya hayatı zaten aldatıcı şeylerden ibarettir.”[1]
Okuduğum hadis-i şerifte ise Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) şoyle buyuruyor: “Akıllı kişi, nefsine hÂkim olan ve olum sonrası icin calışandır. Aciz kişi ise nefsinin arzu ve isteklerine uyan ve buna rağmen hÂl Allah ’tan iyilik temenni edendir.”[2]
Aziz Muminler!
Rabbimiz, hangimizin daha guzel ameller işleyeceğini sınamak icin olumu ve hayatı yaratmıştır.[3] Ebedi Âlemde cennet muştusuna ya da cehennem azabına donuşecek olan da işte bu hayat cizgisi uzerinde yaptıklarımız ya da ihmal edip terk ettiklerimizdir. Hepimiz yaşayarak goruyoruz ki zaman su gibi akıyor ve her gecen gun omur sermayemiz azalıyor. Gecen her dakika bizi gencliğimizden uzaklaştırıp olgunluğa ve hatta yaşlılığa bir adım daha yaklaştırıyor. Ne zaman, nerede ve nasıl karşımıza cıkacağını bilemediğimiz o malum sona, yani olum ve hesap gunune doğru ilerliyoruz.
Değerli Muslumanlar!
Yuce Rabbimiz Kur ’an-ı Kerim ’de “İnsan, kendisinin başıboş bırakılacağını mı zanneder?”[4] buyurmaktadır. Bu ayet-i kerime, başta omur olmak uzere Rabbimizin ihsan ettiği butun nimetlerin aynı zamanda sorumluluk gerektirdiği hususunda bizi ikaz etmektedir. Şukrunu ifa etmekten aciz olduğumuz butun nimetler gibi omrumuz de Rabbimizin bize bir emanetidir. O halde, omrumuzu nerede ve ne uğrunda tukettiğimizden sorumluyuz. Sevgili Peygamberimizin ifadesiyle, pek cok insan sağlık ve boş vakit konusunda aldanmakta, bu iki eşsiz nimetin kıymetini bilmemektedir.[5] Ancak Allah ’a karşı sorumluluk bilinciyle gecirilen zamanlar, kazanca donuşur ve sahibini husrandan kurtarır. Allah ’a iman ve Resûlullah ’ın sunnetine uymakla gecen hayatlar bereketlenir. İyilikle, ihsanla, erdemle ve guzel ahlakla suslenen omurler, mamur olur.
Kıymetli Muminler!
Rabbimizin rızasına uygun, huzurlu ve adil bir dunyayı imar etmek uzere gonderildiğimiz hayatımızın bir yılını daha geride bırakıyoruz. Takvimlerin değiştiği bugunler, gecmişin muhasebesini yapmak adına hepimiz icin onemli bir imkÂndır. Hatalarımızı gozden gecirmek, gunahlarımıza tevbe etmek, yeni ve doğru kararlar almak, hayatımızda tertemiz sayfalar acmak icin bulunmaz bir fırsattır. Yoksa yeni yıl, dini ve ahlaki değerlerimizi unutarak, milli ve manevi hassasiyetlerimizle bağdaşmayan davranışlar sergileyerek karşılayacağımız bir zaman dilimi değildir.
Aziz Muminler!
Miladi yeni bir yıla girerken kendimize soralım: İmanı ve Rabbimizin rızasını kazanma azmini hayatımızın merkezine yerleştirebildik mi? Yoksa hev ve hevesimizin peşinde mi suruklendik? Guc ve kuvvetimizi, bilgi ve emeğimizi, akıl ve tecrubemizi İslamî hakikatleri, insanî ve ahlÂkî değerleri yuceltme uğruna mı harcadık? Yoksa gundelik arzularımızı ve şahsi beklentilerimizi mi onceledik? Gonlumuzde merhamet, adalet, tevazu ve hikmete mi yer verdik? Yoksa kibir, riya, cimrilik ve haset hastalığına yenik mi duştuk? Rabbimizin “Ey iman edenler! İcki, kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak şeytan işi birer pisliktir. Onlardan kacının ki kurtuluşa eresiniz”[6] ilahi fermanına sadakatle bağlanabildik mi? Elimizi kotuluklerden cekebildik mi? Dilimizi kem sozlere kapatabildik mi? Zihnimizi kotu duşuncelerden arındırabildik mi? Kalbimizi Allah aşkıyla doldurabildik mi? Anne babamızın, eşimizin, cocuklarımızın haklarını koruyabildik mi? En son hangi yetimin başını okşadık? Hangi komşumuzun halini hatırını sorduk? Hangi yaşlının gonlunu aldık? Hangi yoksulun ihtiyacını giderdik?
Kıymetli Muslumanlar!
Kalan omrumuzu Rabbimizin rızasını kazandıracak iyi ve guzel işlerle donatmaya karar verelim. İnsan olmanın şerefli sorumluluğunu, emaneti yuklenmenin ağırlığını ve hesap gununun yakınlığını unutmayalım. Zamanımızı boşa harcamayalım. Boş ve yararsız işlerden uzak duralım. Hata ve yanlışlarımızdan donelim. İbadetlerimizi, hayır ve hasenatımızı coğaltalım. İşte o zaman omrumuzun her yılı bizim icin gercek bir milat, gercek bir imkÂn ve umide donuşecektir.
DİPNOTLAR
[1] Âl-i İmran, 3/185.
[2] Tirmizî, SıfÂtu ’l-kıyÂme, 25.
[3] Mulk, 67/2.
[4] KıyÂme, 75/36.
[5] BuhÂrî, RikÂk, 1.
[6] MÂide 5/90.
Kaynak: Diyanet
İslam ve İhsan