
İslÂm toplumu bir vucut gibidir; bir uzvun hastalığının butun vucudu rahatsız etmesi gibi, bir muslumanın başına gelen bel ve musibetleri, butun Muslumanlar kendilerine dert edinmelidir.NumÂn İbni Beşir radıyallahu anhum ’ dan rivayet edildiğine gore, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şoyle buyurdu:
“Mu ’minler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vucuda benzerler. Vucudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar.” (BuhÂrî, Edeb 27; Muslim, Birr 66)
MUSLUMANLARIN SALÂHI UMMETİN FELAHI
Bu hadîs-i şeriften, mu ’minlerin, sevgi, merhamet ve yek diğerini esirgeyip koruma gibi son derece ustun nitelikli işlerde birbirlerine yÂr ve yardımcı olmaları gerektiğini oğreniyoruz. Buna gore, mu ’minler birbirlerini sevmeli, birbirlerine merhamet etmeli, acımalı ve birbirlerine şefkat edip yardımcı olmalıdırlar. Cunku hem muslumanların salÂhı hem ummetin felÂhı, gonullerini ve kafalarını bu engin fazilet hisleriyle doldurmuş ve hayatlarına bu duygular yon veren kadrolarla sağlanabilir. Bu guzel duyguların karşıtı olan sevgisizlik, merhametsizlik, şefkatsizlik ve ilgisizlik hastalıklarından kurtulmak gerekir. Mu ’minler, sadece kendi ic bunyelerinde değil, başka din mensupları veya herhangi bir dine mensup olmayanlara karşı da tam bir insÂnî yaklaşım sergilemekle emrolunmuş-lardır.
Efendimiz ’in ustun nitelikli teşbihleriyle belirttikleri gibi, uykusuzluğun sebebi, vucudun bir uzvunda hissedilen acılardır. Humm yani ateşli hastalıklar ise uykusuzluk sebebiyle daha da artar. Sevgisizlik, merhamet yoksulluğu ve şefkatsizlik, acı veren ve insanı ateşler icinde yakıp kavuran bir hastalık gibidir. Humm tabiri dilimizde, sıtma kelimesiyle ifade edilir; aynı zamanda butun ateşli hastalıkların da genel adıdır. Sıtma, diğer ateşli hastalıklar arasında en ağır olanı ve butun vucudu sarsan bir hastalıktır. Bu sebeple Peygamberimiz ’in teşbihi cok dikkat cekicidir. Birimizin parmak ucundaki kucucuk bir sivilce nasıl butun vucudumuzun ıstırap icinde kalmasına ve acı duymasına sebep oluyorsa, yeryuzunun herhangi bir yerindeki mu ’minin acı ve ıstırabı bizi ilgilendirir ve rahatsız eder.
Mu ’minler fert ve cemiyet olarak acılardan, ıstıraplardan ve hastalıklardan kurtulmak icin, İslÂm ’ın sunduğu recetelere bağlı kalmalıdırlar.
Sevgi, merhamet, şefkat ve yardımlaşma iyi mu ’min olmanın ve Allah ’ın kul olarak yarattığı insana saygının birer simgesi ve onemli gostergeleridir. Butun insanlara karşı anlayışlı ve tum yaratılmışlara karşı merhametli olmak, İslÂm ’ın insanı ulaştırmak istediği kemÂlin esasıdır. Bu ise, once mu ’minlerin kendi aralarında başlar, sonra insanlığı ve butun yaratılmışları icine alır.
HADİSTEN OĞRENDİKLERİMİZ
1. Mu ’minler sevgi, merhamet, şefkat ve yardımlaşmada bir vucut gibi olmalıdırlar.
2. İnananlar, birbirlerinin sevinc ve kederine ortak olmak zorundadırlar.
3. İslÂm toplumu bir vucut gibidir; bir uzvun hastalığının butun vucudu rahatsız etmesi gibi, bir muslumanın başına gelen bel ve musibetleri, butun Muslumanlar kendilerine dert edinmelidir.
Kaynak: Riyazus Salihin, Hadis-i Şerif Tercumesi, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan