İslam ’da kufre duşuren sozler nelerdir?Once işin ilke yonunu, ofke ve kızgınlık anlarına dikkat etmek diye belirlemekte fayda var. Nitekim Allah TeÂl şoyle buyurmaktadır; “Rabbinizin bağışına ve takv sehipleri icin hazırlanmış olup genişliği gokler ve yer kadar olan cennete koşun. O takv sahipleri ki, bollukta da darlıkta da Allah icin harcarlar; ofkelerini yutarlar ve insanları affederler. Allah da guzel davranışta bulunanları sever”[1]
Bu Âyet-i kerimeden anlaşıldığı gibi “ofkesini yutmak” Allah saygısı ile dolu olan yani gorev ve sorumluluklarının bilincinde olup kendilerini koruyan ve kollayan muttakilerin sıfatıdır. Ekseriya insan kızdığı zaman ağzından cıkan sozleri duymaz, kufre girer. Boylesi anlar en tehlikeli zamanlardır. Kendisinden tavsiye isteyen bir kişiye Peygamber Efendimiz tam uc kez; “Kızma!”[2] buyurmuştur. Ofkeyi, kızgınlığı geciştirmek icin ise, “Herhangi biriniz kızdığı zaman ayakta ise hemen otursun, ofkesi gecti ise ne ala değilse yan tarafına yatıversin” tavsiyesinde bulunmuştur.[3]
Ote yandan Kur ’an-ı Kerim ’de karanlıklar, sapıklıklar manasına gelen (zulumÂt) kelimesi hep cemi/coğul olarak gecer; aydınlık manasına gelen (nûr) kelimesi ise mufred/tekil olarak gecer. Bu gosteriyor ki, kufur ceşitleri cok, doğru yol tektir. Bu bakımdan dile, soylenilen kelimelere cok dikkat edilmelidir. Aksi halde -Allah korusun- farkına varılmadan imana zarar verilebilir hatta kaybedilebilir. O halde yapılacak şey, ofkeyi yenmek ve dile yani ağızdan cıkacak sozlere dikkat etmektir. Bu, imanın korunması acısından son derece onem arzetmektedir. Nitekim Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz, insanları yuz ustu cehenneme surukleyen sebebin, dillerinin urettikleri (hasÂidu elsinetihim) olduğunu bildirmiş[4] bulunmaktadır
MUMİNİN KUFRE GİRMESİNE SEBEP OLAN SOZLER Muminin, kufre girmesine sebep olan sozlere elfaz-ı kufur denilmektedir. Buluğ cağına erişmiş olup sarhoş, uyku ve ikrah (zorlanma) durumunda bulunmayanların, bilerek ve isteyerek elfazı kufru soylemeleri halinde imandan cıkacakları kabul edilmektedir. Caresi ise, tevbe ve tecdid-i iman yani imanın yenilenmesidir.
Kufur anlamı taşıyan sozleri şoylece ozetleyebiliriz;
Şer ’i şerife yani İslam şeriatına gore mubÂrek ve mukaddes sayılan değerlere kufretmek, sovmek, onları kucumsemek, eğlence konusu yapmak ve alaya almak. Yani; (hÂşÃ‚) Allah ’a, peygamberlere, meleklere, ilÂhi kitaplara, Âhirete, dine, imana, ashab-ı kiram ’a, ezan-ı muhammediye, şeÂir-i İslÂmiyye ’ye sovmek, Allah TeÂl ’nın kendine has sıfatlarından herhangi birini inkar etmek, onu yaratıklara benzetmek, ilahi buyruklardan birini beğenmemek, reddetmek, peygamberlerin Allah elcisi olmadıklarını veya tebliğ gorevlerini yapmadıkarını iddia etmek, mesela ibÂdetleri Peygamberimizin oğrettiği şekilleriyle kabul etmemek, değiştirilmesini, reforme edilmesini soylemek.
KUFRE GİRİLMESİNE SEBEP OLAN SOZLER Herhangi bir insanı ve goruşlerini Hz. Peygamberden ve oğrettiklerinden ustun gormek; “Peygamberi referans almayalım” demek, Kur ’an-ı Kerim ’in Allah kelamı olmadığını ileri surmek, Âyet-i kerimelerden birini veya bir kısmını reddetmek, mesela “Mekki Âyetlere evet, Medenî Âyetlere hayır” ya da “İslÂm ’a evet, şeriata hayır” veya “Kahrolsun şeriat” demek, Kur ’an-ı Kerim hakkında “col kanunu” gibi kucumseyici ve alaya alıcı sozler sarfetmek, dini ilimleri, din alimlerini, dini hizmetleri ve bu konuda emek sarfeden kurum ve kuruluşları alenen tahkir edip kucumsemek, bir anlamda Allah yolundan insanları alıkoymaya (Saddun an sebilillah) yonelik sozler sarfetmek, kesin bir delil olmaksızın Muslumanı tekfir etmek, yani Muslumana "kÂfir" demek, "gavur, gavur oğlu gavur" diye nitelemek, herhangi bir sahabiye, mezhep kaynaklı taassup sebebiyle "murted" demek.
Bilindiği gibi tekfir, oyle hemencecik verilebilecek bir hukum ve soylenebilecek soz değildir. Nitekim bir hadîs-i şerifte, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz, “Kim ki Musluman kardeşine ey kÂfir derse, bu soz ikisinden birine doner”[5] buyurmuştur.
Ayrıca yine hadis-i şeriflerde ashab ’a, olulere, dehre, horoza ve ruzgara sovmemek gerektiğine dair gerekceli ciddi uyarılar bulunmaktadır. Bu noktalarda fevkalÂde uyanık olmak gerekir.
"ASLA YAPMAM" DEMEK Bir ibadet teklif edilince “asla yapmam” demekten, mu ’minin ecdadına, ağzına, yuzune, gozune kufretmekten de sakınmak lazım gelir.
Ulkemizin değişik yorelerinde elfaz-ı kufur konusunda son derece kaygı verici ve tehlikeli bir umursamazlığın bulunduğu, namazında niyazında olan bazı insanların bile kasıtlı-kasıtsız yukarıda sayılan soz ve kufurlerden bazılarını ve benzeri cumleleri rastgele/umarsızca kullandıkları gorulmektedir. Başta tekfir ve tel ’in olmak uzere bu konularda ciddi bir ağız disiplinine, dil hakimiyetine, eğitim ve oğretime ihtiyac bulunduğu acıktır.
Soz buraya gelmişken bir başka noktaya daha dikkat cekmekte fayda bulunmaktadır, diye duşunuyorum.
Âyetu ’l-Kursi” diye bilinen ve namazlardan sonra tesbihden once okunan Bakara suresi ’nin 255. Âyeti, Allahu l ilahe illellahuve ’l-hayyul-kayyûm diye başlamaktadır. Bazı yorelerimizde halkımızdan coğu kimse bu Âyet-i kerimeyi ‘Allahu L ’ diye kısaltıp konuşmaktadır. Bu kısaltmanın manası ise “Allah yok” demektir. Gerci bunu soyleyenlerin Allah ’ı inkar gÂye ve niyeti soz konusu değildir ama, herhangi bir Muslumana, - dil alışkanlığı ya da gaflet eseri de olsa- bu hatalı soylem asla yakışmaz. Bu Âyet-i kerimeden soz edileceği zaman ya Allahu l ilahe illellahuve ’l-hayyul-kayyûm veya Âyetu ’l-Kursi (ya da halkımızın soyleyişi ile “Âyete ’l-kursi”) denilmelidir.
KELİME-İ TEVHİDİN YANLIŞ SOYLENMESİ Ayrıca, az da olsa kelime-i tevhid ’in ilk cumlesinin “La ilahe” diye “İlah yoktur” anlamında kısaltılıp soylendiği de olmaktadır. Boyle bir hatalı soylemden uzak kalmak icin de “La ilahe illellah” diye cumleyi tam olarak soylemek gerekmektedir.
Boylece kasıtsız da olsa sakıncalı bir soylemden dilimizi korumuş olduğumuz gibi yeni yetişenlerin bu turlu yanlışları bellemeleri onlenmiş ve hatalı soylemlere duşmeleri engellenmiş olur.
Dipnotlar:
1. Ali İmran(3),133-134 2. Buharî, Edep 76; Tirmizi, Birr 73; Muvatta ’, Husnu ’l-hulk 11; Ahmed b. Hanbel, Musned, II, 175,262 3. Ahmed b. Hanbel, Musned,V, 152 4. Bk. Tirmizi,İman 8; İbn Mace, Fiten 12; Ahmed b. Hanbel, Musned,V, 231,236,237 5. BuhÂrî, Edep 73, Muslim, İman 111; Tirmizi, İman 16; Muvatta, Kelam 1; Ahmed b. Hanbel, Musned, II, 18, 44, 47, 60, 142
Kaynak: Prof. Dr. İsmail Lutfi Cakan, Altınoluk Dergisi, Sayı: 395
İslam ve İhsan
İNSANI KUFRE GOTUREN SOZLER NELERDİR?
ELFAZI KUFUR - DİNDEN CIKARAN SOZ VE İŞLER NELERDİR?
ELFAZI KUFUR NEDİR?