
Kulun kalbine musallat olan ve onu Allah ’a ibadetten alıkoyan hastalıkları ondan uzaklaştırmak, mutlaka yapılması gereken pek muhim bir iştir.CenÂb-ı Hak buyuruyor:
“Onların kalblerinde bir hastalık vardır. Allah da onların hastalığını coğaltmıştır. Soylemekte oldukları yalanlar sebebiyle de onlar icin elîm bir azap vardır.” (Bakara, 10)
Rasûlullah -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem- buyurdular:
“Haberiniz olsun ki, bedende bir et parcası vardır. O iyi olursa butun beden iyi olur; o bozuk olursa butun beden bozuk olur. İşte o, kalptir.” (BuhÂrî, ÎmÂn, 39)
Ey aziz! Bilinmelidir ki Allah dostları şoyle demişlerdir: Kulun kalbine musallat olan ve onu Allah ’a ibadetten alıkoyan hastalıkları ondan uzaklaştırmak, mutlaka yapılması gereken pek muhim bir iştir. Ta ki kalp, onlar sebebiyle Mukallib ’inden (kalpleri evirip ceviren Allah tealÂ) uzaklaşmasın ve O ’na dost olmanın manevî neşesiyle dolup mesrûr olsun.
Bahsedilen hastalıklar dort ceşittir:
Birincisi; rızık konusudur ve onu elde etmek icin gosterilen aşırı endişeler ve gayretlerdir. HÂlbuki bunun tedavisi tam tevekkuldur.
İkincisi; hatıra gelen şeyler ve korkulardır ve bunları elde etme etme isteğiyle hukuka aykırı girişimlerdir. Bunun tedavisi, ancak işleri Allah ’a ısmarlamaktır. (tefviz)
Ucuncusu; başa gelen şiddet ve musibetlerdir. Bunun ilacı ancak sabırla hÂsıl olur.
Dorduncusu; kaza ve kaderdir ve bunların ceşitli şekillerde tezahurunden başa gelen kederlerdir. Bunun tedavisi olanlara rız gostermekledir.
Rızık hususunda tevekkul edip korku ve endişe zamanlarında işi Allah ’a ısmarlayan ve zorluklara sabredip kazaya razı olan kulun kalbi sÂfî olup huzûr ve sukûna erer. Ârif ve kÂmil olup her murÂdını alır.
Bu dort hastalığın tedavisi ve ilacı şu dort asıldır ki; bunlar tevekkul, tefviz, sabır ve rızÂdır. (Cafer Bekiroğlu, Altınoluk Dergisi, Kasım 2010)
İslam ve İhsan