
Diyanet İşleri Başkanlığının bu hafta ki hutbe gundeminde iyi ve kotu kavramının insan uzerinde ki etkileri var. İyi ve kotu insan kimdir? Peygamber Efendimiz (s.a.v) bu konuda ne diyor? 10 Kasım 2017 Cuma hutbesi...10 Kasım 2017 Cuma hutbesinin tam metni...
ORNEK İNSAN: MUMİN
Cumanız Mubarek Olsun Aziz Kardeşlerim!
Yuce Rabbimiz, okuduğum Âyet-i kerimede şoyle buyuruyor: “Mumin erkekler ve mumin kadınlar birbirlerine dostturlar. İyiliği emreder, kotulukten alıkoyarlar. Namazı dosdoğru kılar, zekÂtı verirler. Allah ’a ve Resûlune itaat ederler. İşte bunlara Allah merhamet edecektir. Şuphesiz Allah mutlak guc sahibidir, hukum ve hikmet sahibidir.”1
Peygamberimiz (s.a.s), bir gun sahabeye “Hanginizin iyi, hanginizin kotu insan olduğunu size haber vereyim mi?” diye sordu ve ardından şoyle buyurdu: “İyi olanınız, kendisinden herkesin hayır umduğu ve şerrinden emin olduğu kimsedir. Kotu olanınız ise kendisinden hic kimsenin hayır ummadığı ve şerrinden emin olmadığı kimsedir.”2
Değerli Kardeşlerim!
Peygamber Efendimiz (s.a.s.), iyi bir muminin, ornek bir insanın nasıl olması gerektiğini sozleri ve yaşantısıyla bizlere gostermiştir. Geliniz bugunku hutbemizde Muhammedu ’l-Emin olan Peygamberimizin ortaya koyduğu ornek bir muminin ozelliklerine beraberce kulak verelim. Bizlere bu dunyada huzur ve mutluluğu, ahirette ise ebedi kurtuluşu kazandıracak guzel hasletleri hep birlikte yeniden hatırlayalım.
Kardeşlerim!
Resûlullah (s.a.s) ’in dilinde mumin, her şeyden once teslimiyet ve sadakat sahibidir. O, tıpkı altın gibi değerlidir.3 Hayatı boyunca İbrahimî bir duruş sergiler ve vakarını korur. Her şart ve durumda “Allah ’a aidiz ve O ’na doneceğiz.” diyerek imanından, değerlerinden asla taviz vermez. Kur ’an-ı Kerim ’in ve sunnet-i seniyyenin rehberliğini terk etmez, sırat-ı mustakimden yuz cevirmez.
Resul-i Ekrem (s.a.s) ’in dilinde mumin bal arısı gibidir. Bal arısı gibi hep guzel, temiz, helal şeyler yer, hep guzel şeyler uretir. Kimseyi kırıp incitmez.4 Onun gonlunde kotuye değil iyiye, zararlıya değil faydalıya, olumsuza değil olumluya yer vardır.
Kıymetli Muminler!
Peygamberimizin ifadesiyle hurma ağacı gibidir mumin.5 Her daim imanından aldığı kuvvetle canlılığını, diriliğini korur. Yaratılış gayesini unutmadan insanlığa yararlı olur.
Mumin, turlu musibetlerle imtihan edilse de yıkılmaz, ayakta kalır.6 Bilir ki kula duşen, imtihan ve musibetleri Eyup misali sabır, metanet ve vakarla kabullenmektir. Yuce Allah ’tan gelene “lutfun da hoş, kahrın da hoş” diyebilmektir.
Aziz Muminler!
Muminin hayatında huzne ve umitsizliğe yer yoktur. O, “Uzulme! Allah bizimle beraberdir”7 Âyetine gonulden inanır. Bilir ki herkesin onu terk ettiği anda kendisini terk etmeyen, ona umit ve care olan bir mevlası vardır.
Elinden ve dilinden insanların guvende olduğu kişidir mumin.8 “Aldatan bizden değildir.”9 hadisi gereği aldatmaktan ve aldanmaktan Allah ’a sığınır. Muminin dilinden kotu ve yalan sozler, onur kırıcı ve gonul yaralayıcı ifadeler dokulmez. O, otekileştirici değil birleştiricidir; nefret ettirici değil mujdeleyicidir. Her bir sozunun, her bir işinin bir gun mutlaka hesabını vereceğinin bilincindedir.
Aziz Kardeşlerim!
Peygamberimiz (s.a.s) ’in dilinde feraset, basiret ve itidal sahibidir mumin. Hayata ve olaylara tefekkur, hikmet ve ibret nazarıyla bakar. “Mumin, bir delikten iki defa ısırılmaz.”10 Bile bile hataya duşmez. İnancının, duygu ve duşuncelerinin istismar edilmesine izin vermez. Gonlunu, zihnini başkalarına esir etmez.
“Kalbinde zerre miktarı kibir bulunan kişi cennete giremez.”11 hadisinin bilinciyle mutevazi kişidir mumin. Yaratılanı sırf Yaratan ’dan oturu sever. Bilir ki insanlarla dost olmayan ve kendisiyle dostluk kurulamayanda hayır yoktur.12 Onun davranışları şefkat, merhamet, samimiyet, ulfet ve muhabbetle oruludur.
Ve nihayet mumin, guzel koku satan attar gibidir.13 İnsanlara ahlÂk, ÂdÂb, erdem takdim eder. Zihinlerde hep olumlu yer edinir. Gonullerde hep hoş sada bırakır.
Kardeşlerim!
Ne mutlu Peygamberimiz (s.a.s) ’in bu ovgulerine mazhar olanlara! Ne mutlu yaratılış hikmetine sarılarak Yuce Allah ’ın rızasına ulaşanlara! Ne mutlu fÂni Âlemi bÂki bir hazineye donuşturenlere!
1 Tevbe, 9/71.
2 Tirmizî, Fiten, 76; Ahmed b. Hanbel, II, 268.
3 Ahmed b. Hanbel, II, 199.
4 Ahmed b. Hanbel, II, 199.
5 BuhÂrî, Edeb, 89.
6 BuhÂrî, Tevhid, 31.
7 Tevbe, 9/40.
8 BuhÂrî, ÎmÂn, 4.
9 Muslim, ÎmÂn, 164.
10 BuhÂrî, Edeb, 83.
11 Muslim, ÎmÂn, 147.
12 Ahmed b. Hanbel, II, 400.
13 TaberÂnî, el-Mu ’cemu ’l-Kebir, XII, 319.
Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı
İslam ve İhsan