
Olunun başında soylenecek soz ve cenaze sahibinin soyleyeceği soz hadis-i şeriflerde şoyle rivayet edilmektedir.Ummu Seleme radıyallahu anh ’dan rivayet edildiğine gore Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şoyle buyurdu:
“- Hasta veya olunun başında bulunduğunuz zaman guzel sozler soyleyiniz. Zira melekler sizin dualarınıza Âmin derler”.
Ummu Seleme dedi ki, Ebû Seleme vefat edince Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ’e geldim ve:
- Ey Allahın Resûlu! Ebû Seleme oldu, dedim. Bana şoyle buyurdu:
“Allahım, beni ve onu bağışla! Ve bana ondan daha iyi birini nasip et!” diye Allah ’a yalvar.” Hz. Peygamber ’in dediği gibi yaptım. Neticede Allah TeÂl bana Ebû Seleme ’den daha hayırlı olan Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem ’i eş olarak verdi. (Muslim, CenÂiz 6. Ayrıca bk. Ebû DÂvûd, CenÂiz 15; Tirmizî, CenÂiz 7; NesÂî, CenÂiz 3; İbni MÂce, CenÂiz 4)
ALLAH'TAN GELDİK ALLAH'A DONECEĞİZ
Yine Ummu Seleme radıyallahu anh ’dan rivayet edildiğine gore şoyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ’i şoyle buyururken dinledim:
“Herhangi bir kul sıkıntıya duşer de “Biz Allah ’dan geldik, Allah ’a doneceğiz. Allahım, başıma gelen musibetin ecrini ver ve bana bundan daha hayırlısını lutfet” diye dua ederse, Allah TeÂl onu uğradığı sıkıntıdan dolayı mukÂfatlandırır ve ona kaybettiğinden daha hayırlısını verir.”
Ummu Seleme dedi ki, Ebû Seleme olduğunde ben, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ’in oğrettiği gibi dua ettim. Allah da bana Ebû Seleme ’den daha hayırlısını, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ’i verdi. (Muslim, CenÂiz 4)
BUTUN SIKINTILARDAN DAHA AĞIR MUSİBET
Aslında “muslumanı sıkıntıya sokan her şey bir musibet”tir. Ancak olum butun sıkıntılardan daha ağır bir musibet olarak kabul edilegelmiştir. Herhangi bir felÂket, ya da kaza anında “cana gelmesin de mala gelsin”, “can kaybının olmaması sevindirici” gibi sozlerle anlatılmak istenen gercek budur. Konumuz “olmuş olan bir kimsenin arkasından, cenaze yakınlarının takınacağı tavır ve soyleyeceği sozler” olduğu icin ikinci hadisteki “musibet”ten maksat da oncelikle “olum” olsa gerektir.
Hadislerin hem rÂvisi hem de olayın kahramanı Allah kendisinden razı olsun Ummu Seleme vÂlidemizdir. Onun sevgili eşi, birlikte ailece once Habeşistan ’a sonra da Medine ’ye hicret ettikleri buyuk sahÂbî Ebû Seleme vefat ettiği zaman, olayı, Ebû Seleme ’nin sut kardeşi ve halasının oğlu olan Hz. Peygamber ’e haber vermiştir. Resûl-i Ekrem Efendimiz de birinci hadiste gorulduğu gibi, Ummu Seleme ’ye “Allahım, beni ve onu bağışla! Ve bana ondan daha iyi birini nasip et!” diye Allah ’a yalvar” tavsiyesinde bulundu. Onun, o anda ne yapması gerektiğini ozel olarak oğretti. İkinci hadiste ise, herhangi bir kulun başına bir musibet gelir de “Biz Allah ’dan geldik, Allah ’a doneceğiz. Allahım, başıma gelen musibetin ecrini ver ve bana bundan daha hayırlısını lutfet” diye dua ederse,” şeklinde genel bir kurala işaret buyurulmaktadır. Yani birinci hadiste “daha hayırlısını temenni etmek” sanki sadece Ummu Seleme ’ye tavsiye edilmiş gibi gorunurken, ikinci hadisten bu tavsiyenin ozel değil, başına musibet gelen her muslumana yonelik umumî bir tavsiye olduğu anlaşılmaktadır.
MUSİBET KARŞISINDA "İNNA LİLLAHİ VE İNNA İLEYHİ RACİUN" DEMEK
Mala veya cana gelen herhangi bir musıbet karşısında “İnn lillahi ve inn ileyhi rÂciûn” diye rıza ve teslimiyet gostermeye istirca ’ denilmektedir. Her ne kadar halkımız arasında sadece olum haberi karşısında istirca ’ edilerek “inn lillahi ve inn ileyhi rÂciûn” demek Âdet olmuş ise de, bu Âyetin hemen yukarısında “biz sizi, korku, aclık, mallardan, canlardan ve meyvelerdan eksiltmek suretiyle elbette deneriz” buyurulduğuna gore, her turlu sıkıntı ve musibete karşı istirc yapılabileceği yani inn lillahi ve inn ileyhi rÂciûn denilebileceği, daha doğrusu denilmesi gerektiği anlaşılmaktadır.
Cenaze sahibinin hem kendisi hem de olen yakını icin mağfiret dilemesi, sonraki hayatı icin de ondan daha iyisini kendisine nasip etmesi icin Allah ’a dua etmesi, o anda bile kendisini duşunmek gibi cıkarcı bir yaklaşım olarak değerlendirilemez. Tam aksine, tabiî olarak icine girdiği, kaybettiği kişinin geleceğine yonelik uzuntu ve onsuz kendisinin ne olacağı endişesi gibi cok ağır ruhî bir durumu, daha kotu bir şekle sokmadan atlatıvermesi icin işlerini Allah ’a havale ederek o kaygıların olumsuz baskılarından kurtulmasını sağlamaktır. Daha sonra kişi, kaybettiğinin yokluğuna ve yeni hayat duzenine alışacaktır. Asıl tehlike, musibetle ilk karşılaşıldığı andadır. İşte o anı, boylesine kadere rıza cizgisinde gecirebilenler, sabretmenin mukafÂtını hakederler. Efendimiz ’in buyurduğu gibi zaten “Asıl sabır, felÂketle karşılaşılan ilk anda gosterilen metÂnettir”.
Her iki hadiste de Ummu Seleme vÂlidemiz, kendi tecrubesini anlatıyor, “Ben Resulullah ’ın oğrettiği dua cumlelerini soyledim. Allah da bana Ebû Seleme ’den daha hayırlısını, Hz. Peygamber ’i eş olarak lutfetti” diyor. O, bu sozleriyle Hz. Peygamber ’in tavsiyelerine ve sunnetine uyanların, sonucta mutlaka kazanacaklarını vurgulamış olmaktadır. Hatta hadisimizin buraya alınmayan bir rivayetinde Ummu Seleme vÂlidemiz, “AshÂb arasından Ebû Seleme ’den daha hayırlı kim var ki?” diye aklından gecirdiğini, fakat sonucta Hz. Peygamber ’in tavsiyesine uyduğunu, ve hayal bile etmediği halde, Hz. Peygamber ’le evlendiğini bildirmektedir.
O halde başa gelen bir musibeti, daha ağır musibetlere vesile kılacak Ânî ve duygusal hareket ve sozlerden kacınmak ve sunnetin ongorduğu şekilde davranarak hayırlı sonuclara kavuşmaya bakmak gerekmektedir. Bu da Allah ’ın tasarrufuna rıza gostermek ve başa gelenlere sabretmesini bilmekle mumkundur. Unutulmamalıdır ki, insan icin sevinc ve uzuntu halleri fevkalÂde kritik ve tehlikeli anlardır. Bu hallerden birincisini şukur, ikincisini sabır ile karşılamak yerinde bir davranış olur.
HADİSTEN OĞRENDİKLERİMİZ
1, CenÂze sahiplerinin hem olu hem de kendileri icin bağışlanma dilemeleri, ondan sonraki gunler icin iyilikler istemeleri uygundur.
2. Muslumana sıkıntı veren her hÂl ve durumda istirc yapılabilir.
3. Musibet anlarında gosterilen sabrın ve Allah ’a arzedilecek dua ve niyazın guzel neticeleri mutlaka gorulur.
4. Ummu Seleme vÂlidemiz, Peygamber tavsiyesine uymanın mutlu sonucunu goren canlı bir ornektir.
5. Sunnet, herkes icin kurtuluş vesilesidir.
Kaynak: Riyazus Salihin, Hadis-i Şerif Tercumesi, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan