Kur'an'da, İslÂmî hayatı gercekleştirmekle yukumlu kılınan varlık insandır. Cunku o, Allah'ın buyurduğu ve Elcisinin duyurduğu İslami bir hayata cağrılmaktadır. Oyleyse insanın sececeği ve gercekleştireceği hayat, Hazret-i Peygamber'in (s.a.v.) emanet bıraktığı İslÂmî hayat olmalıdır.CenÂb-ı Hak buyuruyor:

“İşte bu (Kur'an), kendisiyle uyarılsınlar, Allah'ın ancak bir tek Tanrı olduğunu bilsinler ve akıl sahipleri iyice duşunup oğut alsınlar diye insanlara (gonderilmiş) bir bildiridir.” (İbrahim, 52)

Resûlullah (s.a.v.) buyurdular:

“Bizden bir şey işitip, onu aynen başkalarına ulaştıran kimsenin AllÂh yuzunu ak etsin! Kendisine bilgi ulaştırılan nice kimseler vardır ki, o bilgiyi bizzat işitenden daha iyi anlar ve tatbîk eder.” (Tirmizî, İlim, 7)

İSLAMİ HAYAT

Kur'an'da, İslÂmî hayatı gercekleştirmekle yukumlu kılınan varlık insandır. Cunku o, Allah'ın buyurduğu ve Elcisinin duyurduğu İslami bir hayata cağrılmaktadır. Oyleyse insanın sececeği ve gercekleştireceği hayat, Hazret-i Peygamber'in (s.a.v.) emanet bıraktığı İslÂmî hayat olmalıdır.

Kur'an, sadece İslÂm'ın Allah katında gecerli din olduğunu, Hz. Muhammed'in (s.a.v.) risaletinin de butun insanlığı kapsadığını bildirir. Kur'an'ın beyanına gore Hz. Peygamber (s.a.v.), insanlar uzerinde bir zorba değildir. Onun gorevi irşat, tebliğ ve davetten ibarettir. Bunun icin İslam'da ilke olarak dinde zorlamaya başvurmak yasaklanmış, gercek olanla olmayanın birbirinden ayrıldığı belirtilerek iman edip etmeme, insanların kendi isteklerine bırakılmıştır.

ALLAH'IN DAVETCİSİ

Kur'an'da Hz. Peygamber (s.a.v.), "Allah'ın davetcisi" olarak nitelendirilmiş ona yuklenen davet gorevi de "davet et" emrinin yanı sıra "tebliğ et", "hatırlat" ve "uyar" gibi başka kelimelerle de dile getirilmiştir. Davet kelimesi genellikle "insanları İslam'a ve onun ilkelerini uygulamaya cağırmak" anlamında kullanılır. Kur'an'da da insanlar, "imana, İslam'a, Allah yoluna, Allah'ın kitabına, hakka, hayra, kurtuluşa, hayat kaynağına ve esenliğe" cağrılır. Bu yuzden davet, hem İslÂm'ı kabul etmeyenlere hem de Muslumanlara yonelik olabilir. Davetin amacı, insanların doğru inanıp yaşamalarına yardımcı olmak; hedefi de İslami ilkelerin ve değerlerin insanlar tarafından kabul edilmesini ve uygulanmasını sağlamaktır.

DİNİN CELİK ASKERLERİ

Hazret-i Peygamber (s.a.v.), cahiliye muşrikliğinin devlet olduğu bir donemde ve toplumda davet gorevini ustlendi. O, insanları Allah'ı tanımaya ve Onun dinine uymaya cağırdı. Onlara şirksiz inancı, doğru yaşayışı ve guzel ahlakı oğretti. Tevhit sistemine dayalı bir duzen oluşturarak insanlığın hayrı ve dunyanın ıslahı icin calıştı. Ayrıca Hazret-i Peygamber (s.a.v.), dine gonul acıp iman değerine erenleri eğitti. Onun eğitiminden gecen ilk nesil Muslumanları, yeni dinin celik askerleri oldular. Onlar, tarihte eşine rastlanmamış bir fedakÂrlık orneği gostererek hem İslam'ı hayatlarına hem de başkalarına taşıdılar. Boylece onlar, beklenen ve ozlenen nizamın yeryuzundeki ilk temsilcileri ve tebliğcileri oldular.

Kaynak: Doc. Dr. Fahreddin Yıldız, Altınoluk Dergisi, Eylul-2000
İslam ve İhsan