İnsanı ikn ile ve empatik bir yaklaşımla terbiye etmek, hem fıtrî, hem insÂnî, hem de medenî bir terbiye yoludur. Muhatabı daha dinlemeden ve konuşturmadan, kızarak, bağırarak hatta ayıplayarak kotulukten alıkoymaya calışmak, onu kotuluğun kucağına itmektir. Kaba kuvvete başvurmak, coğu zaman fikrî ve duygu zafiyetinden ileri gelir. İnsanın duyguları bazen aklını ortebilir. Ona yardımcı olup aklının hÂkimiyetine vesile olabilmelidir.Ebû UmÂme el-BÂhilî (radıyallÂhu anh) anlatıyor:

“Bir genc ResûlullÂh (sallallÂhu aleyhi ve sellem) ’a geldi ve:

“Y RasûlallÂh! Zin icin bana izin ver.” dedi. Oradakiler hemen uzerine yuruduler ve azarlayarak:

“Sus, sus!” dediler. Peygamber Efendimiz:

“Yaklaş!” buyurdu.

Genc, Hazreti Peygamber ’in yanına varıp oturdu. ResûlullÂh ona:

“Boyle bir şeyi annen icin ister misin?” diye sordu. Genc:

“AllÂh beni senin yoluna kurban etsin, hayır, vallÂhi istemem y RasûlallÂh!” dedi. AllÂh Resûlu:

“Diğer insanlar da anneleri icin boyle bir şeyi istemezler.” buyurdu.

Konuşma şoyle devam etti:

“Boyle bir şeyi kızın icin ister misin?”

“AllÂh beni senin yoluna kurban etsin, hayır, vallÂhi istemem y RasûlallÂh!”

“Diğer insanlar da kızları icin boyle bir şeyi istemezler.”

“Boyle bir şeyi kız kardeşin icin ister misin?”

“AllÂh beni senin yoluna kurban etsin, hayır, vallÂhi istemem y RasûlallÂh!”

“Diğer insanlar da kız kardeşleri icin boyle bir şeyi istemezler.”

“Boyle bir şeyi halan icin ister misin?”

“AllÂh beni senin yoluna kurban etsin, hayır, vallÂhi istemem y RasûlallÂh!”

“Diğer insanlar da halaları icin boyle bir şeyi istemezler.”

“Boyle bir şeyi teyzen icin ister misin?”

“AllÂh beni senin yoluna kurban etsin, hayır, vallÂhi istemem y RasûlallÂh!”

“Diğer insanlar da teyzeleri icin boyle bir şeyi istemezler.”

Daha sonra ResûlullÂh (sallallÂhu aleyhi ve sellem) mubÂrek elini gencin uzerine koydu ve:

“AllÂh ’ım, bunun gunahlarını affet, kalbini temizle ve iffetini muhÂfaza eyle!” diye dua etti.

Genc bundan sonra boyle bir şeye hic tenezzul etmedi.”[1]

[1] Ahmed b. Hanbel, V, 256-257; Heysemî, I, 129.

Kaynak: Adem Ergul, 365 Lider Davranış, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan