Herkesin kendi derdine duşeceği mahşer gununde ilÂhî rahmete ve Efendimizʼin şefÂatine nÂil olabilmek icin; bugun tevbe, istiğfar, ibadet ve sÂlih amellere sarılma mevsimindeyiz. Onumuzdeki; kabir, kıyÂmet, mahşer, hesap, Sırat gibi zor ve cetin gecitlere, bugunden hazırlanmak mecbûriyetindeyiz.
İnsanoğlu, nefsÂnî arzulara mağlûb olduğu ve îmÂnın feyiz ve rûhÂniyetini yitirdi¤i zaman gunahlara meyleder. Vicdanlarda ahlÂkî destek azalınca, ince duflunufl ve rûhî derinlik de kaybolur. İstikÂmet sÂhibi olma yolunda ciddî bir zaaf ortaya cıkar. Gunahlar, tatlı bir mûsikî gibi nefislere hoş gelir ve Âdeta vebÂlinin ağırlığı hissedilmeden işlenebilir.

GONLUMUZU RABBİMİZE ACMALIYIZ

HÂlbuki insanoğlu, mÂsumiyetin saf ve berrak bir aynası gibi cihÂna tertemiz olarak gelir. Dîn de bu fıtrî temizliği korumak icin AllÂh tarafından insanoğluna lûtfedilen bir merhamet tecellîsidir. Dolayısıyla kul, fıtratındaki temizliği muhÂfaza edebilir ve dîninin rûhÂniyetinden nasiplenerek gaflet perdelerini aralayabilirse, hasbe ’l-beşer bir curum işlediğinde onun ağırlığını vicdÂnında hisseder. Onun ic Âleminde saklı bulunan fazîlet hisleri incinerek uyanır. Kalbi buyuk bir nedÂmetle icin icin yanar ve ılık gozyaşlarıyla Rabbine gonlunu acar. İşte bu yanış ve pişmanlık “tevbe”dir. Ardından af dilemek icin kalblerden taşan niyazlar da “istiğfar”dır.

CEHENNEMDEN KORUNMA VESİLESİ

Gunahlar, cennete girme engeli; buna mukÂbil amel-i sÂlihlerle te ’yîd edilen ve gonul yanıklığı ile yapılan tevbeler de cehennemden korunma vesîleleridir.

Peygamber Efendimiz şoyle buyurmuştur:

“Kul bir gunah işlediği zaman kalbine siyah bir nokta vurulur. ŞÃ‚yet o gunÂhı terk edip istiğfÂra sarılarak tevbeye yonelirse kalbi cilÂlanır. Boyle yapmaz da tekrar gunahlara donerse, siyah noktalar artırılır ve neticede butun kalbini kaplar. İşte Hak TeÂl Hazretleri ’nin:

«Hayır, doğrusu onların işleyip kazandıkları (kotu) ameller sebebiyle, kalblerinin uzeri pas tutmuştur.» (el-Mutaffifîn, 14) diye zikrettiği durum budur.” (Tirmizî, Tefsîr, 83/3334)

Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Faziletler Medeniyeti, Erkam Yayınlar
İslam ve İhsan