İslam ’da recm (taşlayarak oldurme) cezası var mı? Gunah işleyen kişi tovbe etmekle gunahlarından kurtulabilir mi? Ahirette zina sucunun bile affedilmesini sağlayacak amel...Ebû Nuceyd İmrÂn İbni Husayn el-HuzÂî radıyallahu anhum ’dan rivayet edildiğine gore Cuheyne kabilesinden zina ederek gebe kalmış bir kadın Peygamber aleyhisselÂm ’ın huzuruna geldi ve:
- YÂ Resûlallah! Cezayı gerektiren bir suc işledim. Cezamı ver, dedi.
Bunun uzerine Peygamber aleyhisselÂm kadının velisini cağırttı. Ona:
- “Bu kadına iyi davran! Doğum yapınca bana getir!” buyurdu.
Adam Resûl-i Ekrem ’in buyurduğu gibi yaparak kadını doğumdan sonra getirdi.
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem kadının uzerine elbisesinin iyice bağlanmasını emretti; sıkı sıkıya bağladılar. Sonra Peygamber aleyhisselÂm ’ın emri uzerine taşlanarak olduruldu. Daha sonra Resûl-i Ekrem kadının cenaze namazını kıldı.
Hz. Omer:
- YÂ Resûlallah! Zina etmiş bir kadının namazını mı kılıyorsun? diye sorunca Hz. Peygamber şunları soyledi:
- “O kadın oyle bir tovbe etti ki, şayet onun tovbesi Medine halkından yetmiş kişiye taksim edilseydi, hepsine yeterdi. Sen CenÂb-ı Hakk ’ın rızasını kazanmak icin can vermekten daha ustun bir şey biliyor musun?” (Muslim, Hudûd 24. Ayrıca bk. Ebû DÂvûd, Hudûd 24; NesÂî, CenÂiz 64)
HADİSİN ACIKLAMASI Bir mu ’min icin onemli olan, Rabbinin huzuruna tertemiz varmaya gayret etmektir. Rabbinin hoşnutluğunu kazanmak icin canını vermesi, rûhunu teslim etmesi gerekse bile bunu seve seve yapmalıdır. Bir gunah işleyince once Allah ’tan korkmalı, yaptığına pişman olmalı, gozyaşları dokerek ağlamalı ve kendini bağışlaması icin Rabbine yalvarmalıdır. Samimi bir muslumanın yapacağı budur. Fakat samimiyet ve ihlÂs derece derecedir. Bu olay başından gecen hanım sahÂbînin samimiyeti ve ihlÂsı, bizim takdirlerimizin cok uzerindedir. O CenÂb-ı Hakk ’a butun varlığıyla donmuş ve dunyalara sığmayan muazzam imanıyla el acıp bağışlanma dilemiştir. Âhirette Mevl ’sının huzurunda boyle bir gunahtan dolayı hesaba cekilip perişan olmaktansa, cezasını dunyada cekip kurtulmayı tercih etmiştir.
Samimiyet ve ihlÂsla yapılan tovbenin insanı gunahlarından arındıracağı kesindir. Âyetler ve hadisler bunu ortaya koymaktadır. Fakat bu hanım sahÂbî, belki de tovbesinin samimi olamayacağını duşunmuş, vermesi gereken hesabı kesin bir şekilde dunyada gorup bitirmek istemiştir.
Gorulduğu uzere bu bir iman meselesidir. İmanı boylesine guclu olanların, tovbesi de farklıdır. Nitekim Efendimiz onun tovbesinin sadece kendisini kurtaracak bir gucte değil, yetmiş kişiye dağıtılsa, hepsinin gunahlarını bağışlatacak bir kuvvete sahip olduğunu belirtmiştir.
İmanı guclu olan biri, zina gibi ağır bir suc işleyebilir mi? diye sorulabilir.
Evet, işleyebilir. Cunku gunahdan sadece peygamberler korunmuştur. Onların dışındaki butun insanlar hata edip buyuk gunah işleyebilir. Kul daima kusurludur ve her zaman yanılabilir. Hep zayıf zamanını kollayıp duran nefsi ile şeytanın oyununa gelebilir. Bu durumda onemli olan, gunahı işledikten sonra ne yapacağını bilmektir. Bir kul, gunah işlemeyi yasaklayan Rabbini hatırlayarak pişmanlık duyuyor ve yaptığına uzulerek “Rabbim bağışla!” diye inleyebiliyorsa, kurtuluş yoluna girmiş demektir. Cunku kulunun gunahları gokleri tutsa bile, el acıp kendine yalvardığı ve affını dilediği surece onu bağışlayacağını vÂdeden Allah TeÂl ’dır. (Tirmizî, DaavÂt 99)
İSLAM ’DA RECM (TAŞLAYARAK OLDURME) CEZASI VAR MI? Başından bu olay gecen hanım sahÂbînin kim olduğu bilinmemektedir.
Bu genel acıklamadan sonra şimdi de hadisimizdeki bazı hususlara ışık tutalım:
Recm denilen taşlanarak oldurme cezası, zina eden evli veya başından nikÂh gecmiş erkeklere ve kadınlara verilir. Evli olmayanlar ise sopa vurularak cezalandırılır. Recm edilen bu hanımın evli veya daha once evlenmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Peygamber Efendimiz ’in, kadının en yakın akrabasını cağırarak ona iyi davranmasını tenbih etmesinin sebebi, bu ayıbı nasıl işledin diye onu uzmelerine engel olmaktır. Zira gunahının buyukluğunu boylesine anlamış ve ondan arınmak icin canını vermeyi goze almış birini tekrar utandırmaya kalkmak insÂnî bir davranış değildir.
Taşlama cezasının doğumdan sonra verilmesinin sebebi, karnındaki mÂsum yavruyu olumden kurtarmaktır. BÂkire iken zina ederek gebe kalan bir kadın, sopa vurulma cezasına carptırılsa bile, doğum yapması beklenir, ondan sonra cezası uygulanır.
Ceza verilmeden once elbisenin bedene iyice bağlanmasının sebebi, ceza uygulanırken vucudun acılarak mahrem yerlerin gorunmesine engel olmaktır. Hz. Omer ’in sorusu ile Peygamber Efendimiz ’in ona verdiği cevap da uzerinde cokca duşunulmesi gereken bir konudur. Olay şoyledir:
O aziz tovbekÂrın mubarek rûhu gunah kirini dunyada bırakarak Yuce Mevl ’sına ucup gittikten sonra cenazesi yıkanmış, kefenlenmişti. Peygamber Efendimiz cenaze namazını kıldırmaya kalkınca, Hz. Omer hayret etti. Cunku birinin cenaze namazını kılmak, ona değer vermek ve bağışlanmasını CenÂb-ı Hak ’tan istemekti.
Hz. Omer sadece işlenen gunahın buyukluğune bakıyor, o gunahtan sonra yapılan tovbenin buyukluğunu gormuyordu. Bu sebeple Resûl-i Ekrem ’in oyle bir gunahkÂrın cenaze namazını nicin kıldığını oğrenmek istedi.
Efendimiz de ona verdiği cevapta; o kadın oyle bir tovbe etti ki, şayet onun tovbesi Medineli yetmiş gunahkÂra dağıtılsa, herbirinin gunahlarını affettirir ve kendilerini temize cıkarır, demek suretiyle ihlÂs ve samimiyetin kurtarıcı ve yuceltici ozelliğini belirtmiş oldu.
Bu hadîs-i şerîfte, Peygamberler Sultanı Efendimiz ’in buyukluğu bir kere daha goruldu. İnsana verdiği ustun değer daha iyi anlaşıldı.
Bu olayın Sahîh-i Muslim ’deki bir diğer rivayeti daha geniştir.
Buna gore Peygamber aleyhisselÂm ’a o kadın gelip de, cezamı ve-
rerek beni temizle, dediği zaman Resûl-i Ekrem onun sozune onem vermek istememişti. Fakat kadın ısrar etti. Zina ettiğini, hatta karnında bu zinanın mahsûlunu taşıdığını, mutlaka cezalandırılması gerektiğini ısrarla belirtti. Resûl-i Ekrem de ona doğum yaptıktan sonra gelmesini soyledi. Aradan aylar gecti. Belki kadın itirafından vazgecebilirdi. Cunku can tatlıydı. Ama o, doğurduğu cocuğu bir beze sararak getirdi. Bu defa Resûl-i Ekrem Efendimiz:
- “Git, cocuğu sutten kesilinceye kadar emzir!” diyerek onu geri gonderdi. Kadın cocuğuyla birlikte donup gitti. Aradan yıllar gecmiş, cocuk sutten kesilmişti. Kadın elindeki ekmeği kemirmeye calışan cocuğuyla cıkageldi.
- Ey Allah ’ın elcisi! Onu memeden ayırdım. Yemek yemeye de başladı, diyerek cezasının uygulanmasını istedi. Sonunda goğsune kadar bir cukura gomuldu ve taşlanarak cezalandırıldı.
Peygamber Efendimiz ’in hayatında bir de MÂiz adlı sahÂbînin taşlanarak oldurulmesi olayı vardır. MÂiz Peygamber aleyhisselÂm ’a gelip zina ettiğini soylediği ve cezasının verilmesini istediği zaman Efendimiz onu dinlemek istememiş, oradan cekip gitmesini soylemişti. Fakat MÂiz ısrarlıydı. Sozunu dinlemek istemeyen ve kendisine arkasını donup oturan Resûl-i Ekrem ’in karşısına gecerek gunah işlediğini dort defa tekrarlamıştı. Zina cezasının verilebilmesi icin bu olayı ya dort şahidin gormesi veya başından olay gecen kimsenin dort defa itiraf etmesi gerekiyordu. MÂiz olayı dort defa tekrarlayınca, kendisine recm cezası uygulandı.
Asr-ı saÂdetteki bu nevi olayların ikiyi ucu gecmediği bilinmektedir.
HADİSTEN OĞRENDİKLERİMİZ 1. Musluman bir gunah işleyince uzulmeli, ıstırap duymalı, yaptığına pişman olmalıdır.
2. İnsan yaptığına pişman olup tovbe ettiği takdirde, kendisine verilen dunyevî cezalar o sucların karşılığı olur. Âhirette o gunahtan bir daha sorguya cekilmez.
3. HÂmile kadın doğum yapıp temizlenme suresi sona erene kadar cezalandırılmaz. Cocuğu varsa, onu kendi emzirmese bile, cocuk sutten kesilene kadar cezası tehir edilir.
4. Tovbe, zina sucunun bile affedilmesini sağlayacak bir guce sahiptir.
Kaynak: Rİyazus Salihin, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan
PEYGAMBER EFENDİMİZ ’İN YAPTIĞI TOVBE DUASI - VİDEO