Konuşurken nelere dikkat etmeliyiz? Hadisler ışığında konuşma adabında dikkat edilmesi gereken hususiyetler...İbni Mes'ûd radıyallahu anh'den rivayet edildiğine gore Nebî sallallahu aleyhi ve sellem :

"Sozde ve işte ince eleyip sık dokuyan, haddi aşan kimseler helÂk oldular" buyurdu ve bu sozu uc defa tekrarladı. (Muslim, İlim 7. Ayrıca bk. Ebû DÂvûd, Sunnet 5)

OLCUP BİCİP TARTARAK KONUŞMALIYIZ


Hadîs-i şerîf, sozlerinde ve işlerinde haddi aşan, ileri giden ve taşkınlık yapan kimselerin bu dunyada sıkıntıdan kurtulamayacaklarını, Âhirette de cezayı hak edeceklerini gostermektedir. Hadiste kullanılan "mutenattiûn" tabirinin anlamı oldukca kapsamlıdır. Ondan nelerin anlaşıldığını ozetlemeye calışacağız. Ağzına ve aklına gelen her şeyi onunu ardını, ilerisini gerisini duşunmeden ve sorumluluk hissetmeden konuşan insanlar, dillerinin cezasını hem dunyada hem de Âhirette cekeceklerdir. Kendilerini ilgilendirmeyen konulara girenler, akıllarının ermediği meselelere dalanlar, bilmedikleri konularda soz soyleyenler başkaları karşısında gulunc duruma duşerler.

İnsanlara karşı buyukluk taslamak icin ağızlarını doldurarak konuşan, lugat paralamaya kalkan, dinleyenlerin anlayamayacağı sozler veya gunumuzde bazılarının yaptığı gibi yabancı kelime ve terimlerle konuşanlar, guzel konuşuyor dedirtmek icin calışanlar da bu hadisin kapsamına girerler. Tabiî konuşma şeklini ve seyrini değiştirerek, boğazını ve gırtlağını zorlamak suretiyle sesine başka şekiller ve tonlar vermeye calışanlar ve butun bunları insanlara karşı gosteri maksadıyla yapanlar da hoş gorulmez, kınanırlar. İnsanlar, boyle kimseleri sevmez, onlar cok kere toplumdan dışlanırlar. Fakat boyleleri sucu kendilerinde arayacak yerde insanları suclar ve onların kendilerini anlayacak seviyede olmadıklarını iddia ederler. Oysa sozun ve konuşmanın gayesi, kişinin duşuncelerini, duygularını, telkin ve tavsiyelerini karşısındakilere en guzel, en kolay ve en faydalı şekilde ulaştırmaktır.

Sadece sozde ve konuşmada değil, her turlu hareket ve davranışta haddi aşmak ve taşkınlık yapmak dinimizde hoş karşılanmamıştır. İslÂm, her işte itidali korumayı, ifrat ve tefritten sakınmayı tavsiye eder ve insana dengeli bir hayat surmenin yollarını, prensiplerini oğretir. Hem fertlerin hem toplumun sağlıklı olması icin bu esaslara riayet edilmesi buyuk onem taşır. Dunyalık cezalar kişinin dışa akseden soz ve davranışlarına gore olduğu icin, olcuyu kacıranlar, haddi aşıp taşkınlık yapmalarının cezasını ya toplumdan dışlanarak, ya hapishane koşelerinde veya daha başka bir şekilde hayatlarını zindana cevirerek cekerler.

HADİSTEN OĞRENDİKLERİMİZ


1- Sozde ve davranışta haddi aşmamak, taşkınlık yapmamak İslÂm'ın temel prensiplerinden biridir.

2- İnsanların anlayamayacakları tarzda, bilinmeyen kelimeler ve yabancı sozcuklerle konuşmak dinimizde mekruh kabul edilmiştir.

3- Kişi ağzına ve aklına gelen her sozu konuşmamalı, iyice duşunup taşınarak faydalı şeyleri, anlaşılacak tarzda konuşmalıdır.

4- Dışa akseden sozlerimiz ve hareketlerimiz sebebiyle dunyalık cezalara carptırılacağımızı unutmamak gerekir.

EN SEVİLMEYEN KONUŞMA

Abdullah İbni Amr İbni Âs radıyallahu anhumÂ'dan rivayet edildiğine gore Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şoyle buyurdu:

"Şuphesiz ki Allah TeÂlÂ, sığırın otu yerken ağzında evirip cevirdiği gibi, sozu ağzında evirip cevirerek lugat paralayan erkeklere buğz eder. " (Ebû DÂvûd, Edeb 94; Tirmizî, Edeb 72)

CÂbir İbni Abdullah radıyallahu anhumÂ'dan rivayet edildiğine gore Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şoyle buyurdu:

"İcinizde en cok sevdiğim ve kıyamet gunu bana en yakın mesafede bulunacak kimseler guzel ahlÂk sahibi olanlarınızdır. Guzel konuşuyor dedirtmek icin uzun uzun konuşanlar, sozunu beğendirmek icin avurdunu şişire şişire lafedenler ve bilgiclik etmek icin lugat paralayanlar ise en sevmediğim ve kıyamet gunu bana en uzak mesafede bulunacak kimselerdir." (Tirmizî, Birr 71)

AZ KONUŞUP COK ŞEY ANLATMAK


Hadisin acıklamasında da işaret edildiği gibi, sozu ağızda evirip cevirerek, ne kadar guzel konuşuyor dedirtmek icin lugat paralamak insanların anlayamayacağı tarzda konuşmak dinimizde hoş gorulmemiş ve boyle davrananlar kınanmıştır. Peygamber Efendimiz onların bu halini sığırın ot yerken ağzını evirip cevirmesine benzeterek, bu gibi durumlara duşmekten bizleri sakındırmıştır.

Guzel ahlÂka, edep ve hayÂya dinimizin verdiği onem bu kitabımızın ilgili bolumlerinde ve konuyla alÂkalı hadislerin gectiği her yerde ele alındı. Ozellikle guzel ahlÂk konusu 622-632 numaralı hadisler arasında genel anlamda acıklanmıştı.

Guzel konuşmakla, yapmacık konuşmayı birbirine karıştırmamak gerekir. Guzel konuşma, her şeyden once muhatabın anlayabildiği, ahlÂk ve edep kurallarına uygun, anlatılmak istenen konunun mumkun mertebe eksiksiz ortaya konulduğu, konuşulan dilin kÂidelerine riayet edilerek yapılan konuşmadır. Bu yasaklanmış değil, bilakis teşvik edilmiştir. Ozellikle insanlara dini oğretenlerin bu sayılan noktalara cok dikkat etmesi gerekir. Cunku onlar inanan insanları Allah'ın dini konusunda bilgilendirmek, inanmayanları İslÂm'a cağırmakla gorevlidir. Tebliğlerini en guzel şekilde yapmaları gerekir. Bu konuda da yegane orneğimiz ve rehberimiz Resûl-i Ekrem Efendimizdir.

Yapmacık konuşmalar, ozentiler, insanların anlayamadıkları kelimelerle onlara hitap ederek kendini farklı gosterme gayretleri, başkalarına karşı bilgiclik taslama gibi davranışlar İslÂmî edebe aykırı kabul edilip yasaklanmıştır. Cunku bunların her biri karşısındakine karşı saygısızlık anlamına gelir. Ayrıca, boyle davranan kişi kibir ve kendini başkalarından ustun gorme duygusunu da yansıttığı icin, Allah'ın hoşlanmadığı kotu huylarla vasıflanmış bir kişilik sahibi olduğunu ortaya koyar. Başkalarının hoşuna gidecek tarzda konuşanlar, bulundukları yere ve kendilerini dinleyenlere gore duşuncelerini değiştirir, gerektiğinde hakkı ve hakikati soylemekten uzaklaşırlar. Cunku boylelerinin gayesi Allah'ın rızÂsını kazanmak olmayıp, insanların hoşnutluğunu elde etmektir. Bu ise bir nevi munafıklıktır. İşte bu nitelikteki kotu huylu kimseler, kıyamet gununde Resûl-i Ekrem'in hic sevmediği ve meclisinden en uzak mesafede bulunanlar olacaktır.

HADİSTEN OĞRENDİKLERİMİZ

1- Konuşma esnasında insanların anlama imkÂnı olmayan birtakım kelimeler, anlamsız sozler sarfetmek, ağzını doldurarak lugat paralamak, bilgiclik taslamak yasaklanmış olup, bunlar Allah'ın kızgınlığına sebep olur.

2- İnsanlara karşı buyukluk taslamak, ne guzel konuşuyor dedirtmek icin bulunduğu yerin havasına kendini uydurmak suretiyle olduğundan başka gorunmek cÂiz olmayıp, munafıklık alÂmeti sayılır.

3- Musluman kimse konuşmasıyla da seckinliğini gostermeli ve Allah'ın rızasına uygun hareket etmelidir.

4- Guzel ahlÂk ve iyi huylu olmak kıyamet gununde Resûl-i Ekrem'in sevgisine lÂyık olmanın ve ona yakın bulunmanın vesilesi olduğu gibi, kotu ahlÂk ve cirkin huylu olmak da ondan ve onun sevgisinden uzak kalmaya sebep olur.

Kaynak: Riyazus Salihin – Hadis-i Şerif Tercumesi, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan