Namaz en cok sana lazım evlat! Dua en cok sana lazım. Sanma ki yaşlanınca durulur Allah ’ın huzuruna. Sanma ki, eller titremeye başladığında duaya kalkar. Sanma ki, hastaların, ayağı surcenlerin, yere duşenlerin, ezilenlerin işidir Yaratan ’a yonelmek. Sen hele bir bak, namazla buluştuğunda nasıl bir insansın. Yureğini Rabbine yonelttiğinde icinde nasıl bir yukseliş hissedersin, nasıl bir gucle donanırsın. Nasıl başka insan olursun.Evlat!

50 yılı bulan yazarlık hayatımın sorumluluğu ile yazmak istiyorum sana. Nerede, hangi kultur – hayat tarzı muhitinde olduğuna bakmaksızın, “Kimin evladı” olduğunu onemsemeksizin, sadece bu “Memleketin evladı”, sadece “İnsan evladı” olduğunu dikkate alarak yazmak istiyorum. Genc yureğine ulaşmak icin yazmak istiyorum.

Evlat!

Sakın şaşırma. Sakın yadırgama. Sakın “Niye bana” diye sorma. Sakın “Neden boyle bir gundem ki” diye baştan sesimden kopma.

Evlat!

Namaza cağıracağım seni.

Hadi goz goze bakalım. Kalb kalbe duralım.

Senin dipdiri yureğine dipdiri bir namaz coşkusu lazım evlat!

Namaz en cok sana lazım evlat! Dua en cok sana lazım.

Sanma ki yaşlanınca durulur Allah ’ın huzuruna. Sanma ki, eller titremeye başladığında duaya kalkar. Sanma ki, hastaların, ayağı surcenlerin, yere duşenlerin, ezilenlerin işidir Yaratan ’a yonelmek.

Sen hele bir bak, namazla buluştuğunda nasıl bir insansın. Yureğini Rabbine yonelttiğinde icinde nasıl bir yukseliş hissedersin, nasıl bir gucle donanırsın. Nasıl başka insan olursun.

NAMAZSIZ KALMA

Evlat!

Kimin evladı olursan ol, ummetin evladısın. Hepimizin evladısın. Kendi cocuklarımla birlikte hitap ediyorum sana. Sen bizimsin.

Onun icin can evimden sesleniyorum. Namazla buluş, namazdan kopma, namaza devam et, namazı ikame et, namazı yaşa, namazsız kalma.

Yani Rabbinden kopma, Rabbinle buluş, Rabbine yakın ol, Rabbine bağlan, Rabbini an.

Namaz butun bunlardır cunku. Rabbinle ilişkindir namaz.

NAMAZI YAŞAMAK DİRİ YAŞAMAKTIR

Evlat!

Namazı yaşamak diri yaşamaktır bir bilsen. Bir kere her gun beş defa ayağa kalkıyorsun, yerlerde surunmek mumkun mu boyle bir insan icin?

Gunde beş defa icini dışını arındırıyorsun. Kirlenmek, kirli kalmak mumkun mu? Elini, yuzunu, kulaklarını, ağzını, dilini, başını – beynini gorunen gorunmeyen kirlerden arındıranda kir - pas olur mu? Evlat, namazlı dunya pırıl pırıl bir dunyadır, gunde beş defa su ile buluştuğun, su gibi aziz bir kalbi kıvam edindiğin bir dunyadır namaz dunyası.

Kıbleni topluyorsun namaza yururken, niyetini derleyip topluyorsun. Gunde beş kere istikamet duyarlılığını yukleniyorsun, gunde beş defa kalbini bir eylemde yoğunlaştırma eğitimi yapıyorsun. Kararsızlık olmaz namaz gencinde, zihni dağınıklık olmaz, istikamet savrukluğu olmaz. Duz yurursun, kararlı yurursun ve Rabbine doğru yurursun.

Vaktin farkına varırsın namaz bilincini kuşanırsan. Vakit, Allah ’ın huzuruna durulacak bir takvimdir namaz insanı icin. Vakit kaybedilmez. Vakit bilinctir. Vakit randevudur. Vakit omurdur. Vakit saniyeleri kollanacak bir emanettir. Vakit disiplindir.

YUREĞİN "ALLAHUEKBER" DESİN

Evlat!

Gunde beş vakit sadece namaza hazırlandığın anları duşunsen, sana verilen Rabbani eğitimin, nasıl diri bir insan inşa etmeye yonelik olduğunu gorursun. Gunde beş vakit namaza hazırlanan insanla hazırlanmayanın farkı, yukarda saydığım donanımı yaşayıp yaşamama farkıdır.

Geldin, geldin, geldin ve durdun Divanına Rabbin.

Geldin, geldin, geldin ve “Allahuekber” dedin.

Bir buyuk, bir ulvi bilinci yuklendin, seslendirdin. İnanan insanın ozgur yureğini haykırdın:

Allahuekber.

Allah buyuk yuceliklerden yucedir. Senden, benden yucedir, butun muktedirlerden yucedir, butun kudretleri bahşedendir, gencliği bahşedendir. Senin sesinle yukselir “Allahuekber” nidası. Ne guzel yakışıyor hadi seslen onu. Hadi seslen Rabbinin huzurunda. Senin sesin yukselsin semalara. Yureğin “Allahuekber" desin.

Namazdasın. Huzurdasın. Rabbin cağırdı, geldin. “Geldim Rabbim” dedin. Seni unutmadım. Seninle ahdimi unutmadım. Ellerim temiz geldim. İcimi – dışımı arındırarak geldim. Engelleri aşarak geldim. Yureğimi toplayarak geldim. Burada, her şeyi yeni baştan formatlayarak donmek istiyorum hayatın icine. İrademi yeniden kuşanarak. Bilincimi yeniden kuşanarak.

Namazdasın. Fatihadasın. Niyazdasın. Duadasın. Okuyorsun. Hemen karşında durduğunu hissettiğin bir Varlığa hitap ediyorsun. Oysa Yaradan ’a sesleniyorsun. O ’nunla konuşuyorsun adeta.

ALNINDA SECDE ŞAVKIMASI VAR

Bu yakınlığı hisset evlat!

Namazdan cıkarken o yakınlıkla buluştuğun ve sana genclik dahil her şeyi veren Kudret ’le iletişim kurda yakınlığını hisset. İste orada, ebedi genclik verilsin sana. İste orada, ufuklara ucma gucu verilsin. İste orada yucelere tırmanma cehdi verilsin. İste orada, izzet verilsin, şeref bahşedilsin, kudret lutfedilsin. “İnna lillah”ı kuşan orada.

Evlat namazdasın. Kıyamdasın. Duadasın. Niyazdasın.

“İyyake na ’budu, dedin, iyyake nesteıyn” dedin. “Sen” diye hitap ettin Rabbine. Cunku O (c.c.) sana boyle bir yakınlık dili bahşetti. Başka tum kulluk alanlarından sıyrıldın, Tek Allah ’a bildirdin kulluğunu. Yardım icin kapısı calınacak olan da “Ancak” O ’dur.

Evlat, namazdasın.

Alnında secde şavkıması var.

Ceperini yarmış buğday başakları gibiydi Allah elcisinin ilk elinden tutan gencler, alnındaki secde izi ile onlara benzedin sen de.

Evlat namazdasın. Omuzunu yanındaki kardeşine dayamışsın. Dipdiri bir yurekle durmuşsun namaza, mu ’min saflara dipdiri bir yurek koymuşsun. Yanındaki ak sakallı dede senden besleniyor bilemezsin ki, beli bukulmuş ihtiyar senden besleniyor, gozundeki feri kaybetmiş insan, seni gorunce hayatı yeniden gorur hale geliyor. Sen besliyorsun camiyi evlat! Sen olmazsan ac kalır camiler, hasret duyar diri yureklere.

NAMAZ SENİ CAĞIRIYOR

Evlat namaz kıl.

Rasulullah Efendimizin cağrısına uyar gibi, O ’nun elinden tutup da saflara girer gibi, O ’nun arkasında tekbir almış gibi dur namaza. Kalbini raptet O ’nun imametine.

Nerdesin şimdi bilmiyorum. Sokakta mı, bir internet kafede mi, eğlencede mi, muhabbette mi bilmiyorum. Namaz, sadece imamın işi değil evlat. Sadece din eğitimi alan gencin işi değil. Sadece dindar aile cocuklarının işi değil. Sadece Mekke ’de, Medine ’de doğanların işi değil. Sadece fakir – fukaranın işi değil.

Kim ve nerede olursan ol, namaz seni cağırıyor evlat!

Yaratan ’la alakamızı koparmayacaksak, namazdan kopmayacağız evlat!

Evlat!

Ya namazsız olsaydın. Gunleri saatleri, nasıl tukendiklerinin farkında olmadan tuketseydin.

Hayatın anlamını kavramamak demek namazsız yaşamak. “Niye varsın ki...” Bunun cevabı verilebilir mi Yaratan ’a sorulmadan? Namazla doğacak yaratılış gayen ruhuna, emin ol!

Vur patlasın, cal oynasın değil hayat.

Bozuk para gibi harcanacak şey değil omur.

Vaktin en değerlisini onu Yaratan ’a verirsen, O (c.c.) sana bereketli omurler lutfeder. Zaman icinde zaman bulursun.

Namazsız olmak! Genc zamanları namazsız gecirmek! Bu, 10 yıl, 20, 30, 40, 50 yıl sonra derin pişmanlıkları goze almak ve kayıpları telafi etmek icin cırpınmak demektir. Heyhat nasıl kapanır ki o mesafe?

ALNINA SECDE İZİ TAŞIMAYA BAK

Evlat!

Başla bugun. Şimdi, hangi vakitte ise, oradan yuru Rabbinin huzuruna. Oradan alnına secde izi taşımaya bak. Neden erteleyesin ki?

Kınamalara aldırma. “Gencken ne işin var namazda niyazda!” gibi sozler senin, benim, insanlığın duşmanlarına aittir. İnsanların ağzından cıksa da, Şeytan ’ın soylettiği sozlerdir. Aldırma onlara.

Sen Rabbine kulak ver. Rahman olan O ’dur, Rahim olan O ’dur.

Ezanlarımızdaki “Haydin namaza – Haydin kurtuluşa” cağrısı bir kere daha cağlasın icinde sevgili evlat, namazlarımız kurtuluş yolculuğunun kilometre taşları olsun. İnşaAllah!

Kaynak: Ahmet Taşgetiren, Altınoluk Dergisi, 380. Sayı

TUM NAMAZLARIN KILINIŞI - NAMAZ NASIL KILINIR?




İslam ve İhsan