Yeni yılınız mubarek olsun! 1 Muharrem, hicrî yılın başlangıcı, İslÂm Âleminin yılbaşısıdır. Maddî ve mÂnevî dunyamıza saadetler, hayırlar getirmesini diliyoruz. Peki bu gunun Muslumanlar arasında ozel bir anlamı ya da bilmediğimiz bir sırrı var mıdır?
Muharrem gecesi, yeni senede bel ve kotuluklerden korunmak amacıyla Rabbimize yalvarmak, dua etmek guzel Âdetlerimizdendir. Bu saygın ay icinde 10 Muharrem gununun ozel bir onemi vardır. Aşure gunu denilen bu gunde, gerek Musevîler, gerekse İslam oncesi cahiliye devri Arapları da oruc tutuyorlardı. Ramazan ayında oruc farz olana kadar muslumanlar da aşure gunu oruc tutmuşlardır. Peygamber Efendimiz (sav) Yahudilere benzememek icin mustehab olan bu orucun, Muharremin 9. ve 10. gunu, ya da 10 ve 11. gunu tutulmasını istemiştir.

CenÂb-ı Hak buyuruyor:

"Gokleri ve yeri yarattığı gunde Allah'ın yazısına gore Allah katında ayların sayısı on iki olup, bunlardan dordu haram aylarıdır. İşte bu doğru hesaptır. O aylar icinde (Allah'ın koyduğu yasağı ciğneyerek) kendinize zulmetmeyin ve muşrikler nasıl sizinle topyekun savaşıyorlarsa siz de onlara karşı topyekun savaşın ve bilin ki Allah (kotulukten) sakınanlarla beraberdir." (Tevbe, 36)

Rasûlullah (sav) buyurdular:

"Zaman, Allah'ın gokleri ve yeri yarattığı gunku şekliyle donmektedir. Bir yıl on iki aydır. Bunlardan dordu haram olan aydır. Ucu birbiri ardınca gelen, zilkade, zilhicce ve muharremdir. Biri ise cemaziyelÂhir ile şaban arasında bulunan ve Mudar kabilesinin daha cok değer verdiği recep ayıdır..." (BuhÂrî, Hac 132; Muslim, KasÂme 29)

HİCRİ YILBAŞINDA DUA VE İBADET

Muharrem ayı 30 gundur. Kur ’an-ı Kerim ’de “Allah TeÂl Hz.leri yeryuzunu, semÂlar ve lÂtif cisimleri yarattığından beri Levh-i Mahfuz ’da ayların sayısı 12 ’dir. Bunların dordu haram aylardır.” buyuruyor. (Tevbe, 36) Recep, Zilkaade, Zilhicce ve Muharrem haram aylardandır. Bu aylarda muşrik (Allah ’a ortak koşan) de olsa, insanlara zulmetmek, oldurmek yasaklanmıştır. Allah katında bu aylar diğerlerinden daha hurmetli ve saygındır. Bunlarda işlenecek guzel amellerin sevabı diğer aylardan daha fazla olup, bu aylarda işlenecek kotuluklerin cezası ise oteki aylardan daha buyuktur. Ancak, Daha once muşriklerle doğuşe başlanmışsa ve muslumanlara saldırı yapılmışsa, gerektiği şekilde davranılması, mukabelede bulunulması emredilmiştir.

Musluman itidal sahibi insandır. Neş ’esinde, eğlencesinde aşırılığa kacmaz, haddini aşmaz. Bu sebeble bizim yılbaşına bakışımız, gerekse kutlamalarımız hıristiyanlardan farklıdır. Şuurlu bir musluman, icgudu ve tutkularını temsil eden nefsi ve onun esiri olmasını isteyen, tum negatif duygu ve duşunceleri sembolize eden şeytan ile hayat boyu mucadele halindedir. Bunlardan ve butun olumsuzluklardan Allah ’a sığınmanın diri bilincine sahiptir. Uyanık idrakini zaafa uğratacak fiillerin bir an dahi kendisini istil etmesine fırsat vermenin, manevî Âleminde ne buyuk yıkımlara yol acacağını yakînen bilir.

YABANCI KULTUR İSTİLASINDAYIZ

Bilincini diri, idrakini uyanık kılacak bilgi, tefekkur, iman ve bunlarla butunleşmiş ibadet ve davranışlara sımsıkı sarılır. Boylece HÂlık ’ın rahmet, merhamet ve himayesine nÂil olmayı, O ’nun guvencesi altında yaşamayı gozetir. Ozunde iyilik bulunan her işi amacından saptırmaya calışan, insanı şerli işlere ve batağa sevkeden şeytana, ickili eğlenceler, yabanca kokenli Noel kutlamaları ile prim vermez. Haram olan, şuuru, idraki felceden, hÂy ve arlanma duygularını dumura uğratan alkolden neş ’e ummanın, akıl kÂrı olmadığını bilir.

Ocak ayına daha haftalar varken, televizyon ekranlarını Noel kutlamaları ve Âdetlerini oğreten filmler istil ediyor, bıkkınlık veren inatla aylarca surduruluyor. Cocuk ve genclerimizin beyinleri, inanc ve geleneklerimize aykırı bu tur filmlerle yıkanıyor. Noel babalı yılbaşı torenleri anaokullarımıza, buyuk şehirlerimizin mağaza ve caddelerine kadar girdi. Sırada daha kutlanacak “sevgililer gunu” gibi sacmalıklar ve bilmem hangi yortular var.

YENİ YILIMIZA DUALARLA GİRİYORUZ

Milletimiz yabancı kultur ihtilÂli ve istilÂsıyla karşı karşıya. Oysa bayramlarımız, evlenme vs. gibi sevincli gunlerimiz, ozunde dinî bir veche, bir ibadet ozelliği taşıyor. Bunlarla ilgili kutlamalarımız, neş ’e ve mutlulukların paylaşıldığı, muhabbet duygularının aktarıldığı bir vasıta, bir fırsat sayılıyor. Alkolle şuurları bulanık insanların taşkınlık ve cılgınlıklarını sergileyen, yabancı ozentili yılbaşı goruntuleri ise, sadece bunyemizi, inancımızı ve geleneklerimizi yıpratmaya, bozmaya hizmet ediyor. Bizim geleneklerimizde yeni yıla gule oynaya değil, dualarla girmek bulunuyor.

Kaynak: Altınoluk Dergisi, Nesrin Zerey
İslam ve İhsan