Allah ’ın emirlerine gonul huzûruyla tÂbî olan ve Peygamber Efendimiz ’in yolunu buyuk bir titizlikle tÂkip eden insanlar, sulh ve selÂmetin hÂkim olduğu mes ’ud bir toplum meydana getirirler.TÂrihimiz sulh ve selÂmetin hÂkim olduğu pek cok misallerle doludur. Mesel Osmanlı toplumu hakkında, İngiltere ’nin İstanbul sefirliğinde bulunmuş olan Sir James Porter, bir Turk ve İslÂm duşmanı olmasına rağmen şunları soyler:
“Osmanlı ’da yol kesme, ev soyma, dolandırıcılık ve yankesicilik gibi hÂdiseler Âdeta mechûl gibidir. Harp hÂlinde olsun, sulh hÂlinde olsun, yollar da evler kadar emîndir. Bilhassa anayolları takip ederek butun Osmanlı mulkunu mutlak bir emniyet icinde baştan başa dolaşabilmek her zaman mumkundur. DÂimî bir seyr u seferle yolcu adedinin cokluğuna rağmen, vukuÂtın fevkalÂde azlığına hayret etmemek mumkun değildir. Nice yıllar icinde ancak nÂdir hÂdiselere tesÂduf edilebilir.”
Kısacası İslÂm, insanlara hem dunya hem de Âhiret saÂdeti sağlayan yegÂne dîndir. Onun emirlerine tÂbî olunduğunda fert ve toplum, sulh ve selÂmet icinde yaşar. Cunku yuce Rabbimiz şoyle buyurur:
“Ey îmÂn edenler! Hep birden barış ve selÂmete girin. Sakın şeytanın peşinden gitmeyin. Cunku o, apacık duşmanınızdır.” (el-Bakara, 208)
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Faziletler Medeniyeti 2, Erkam Yayınları



İslam ve İhsan