
İstanbul beyefendisi, numune bir kişiliği simgeler. Eski deyimle, bir uslup, bir yaşam tarzının temsilcisidir. Eski sozlukler, İstanbul beyefendisini ‘kibar, hatırnaz, terbiyeli, musamahakÂr, iyi eğitimli, alcakgonullu, onurlu, iyiliksever, olgun, celebi ve haluk; yani iyi huylu, gecim ehli bir kişi ’ olarak tanımlar. Butun bu niteliklerin bir kişide toplanması doğal olarak zordur ve eski donemlerde de ‘İstanbul Beyefendisi ’ oyle adım başı rastlanır bir tip değildir.Necip Fazıl, yaklaşık 40 sene once kaleme aldığı “Cerceve”lerinin birinde İstanbul'da nesli tukenen bir turden soz acar. Gazetede okuduğu bir habere gore İstanbul'da kala kala, ancak yuzde on nispetinde kalmış bu turden.
Ne hazin, diye hayıflanıyor Ustad:“Eski İstanbul Beyefendi ve Hanımefendisi gercekten carpıcı bir keyfiyet sahibiydi ve bu keyfiyet, kendi medeniyetinden bıkkın Piyer Loti'yi buyulemişti. Bugun bu keyfiyet, kemiyetten yana bunca eksildikten sonra, o guzelim renkleri, cizgileri, sesleri ve edÂları, edepleri yeni nesillere anlatabilmek, eşyanın dorduncu buudundan bahsetmek gibi bir şey oluyor.”
İstanbul efendisi'nin 1918'e, yani Mutareke yıllarına kadar mevcut olduğunu, Cumhuriyet'in ilanından sonraysa her gun, yavaş yavaş solan eski konakların kadife perdeleri gibi tavanarasına kaldırıldığını soyleyen Necip Fazıl, 2. Dunya Savaşı sırasında gecekonduların kurulmasıyla şehrin adeta bir “Moğol istilası”na uğradığını belirtiyor.
NASIL İSTANBULLU OLUNUR? Gecen gun Beyazıt Meydanı ’ndaki kitap fuarında gezerken Bedir Yayınları standına uğradım. Mehmed Şevket Eygi Beyefendi ’nin “RamazannÂme”sine denk geldim. 32 sayfalık temel dinî bilgileri ihtiva eden bir kitapcık bu. Bir de eki var: “İstanbul ahlÂkı gorgusu.”
GERCEK İSTANBULLUNUN OZELLİKLERİ Eygi'nin, İstanbul kulturune, medeniyetine, gorgusune, terbiyesine sahip insanlarda bulunması icap eden haslet ve meziyetleri sıraladığı 62 maddelik listeden sizler icin 10 tane sectim. İşte gercek bir İstanbullunun ozellikleri:
1. Benim evim demez, fakirhane der. Sizin eviniz demez, devlethaneleri der.
2. İstanbullunun en cok kullandığı kelimelerden biri “efendim”dir. “Nasılsınız efendim?”, “Teşekkur ederim efendim”, “Saat kac efendim”, “Saat beşe ceyrek var efendim.”
3. Genc İstanbullu toplu taşıma vasıtalarında yaşlılara, cocuklu kadınlara yer verir. Onlar ayakta iken kendisi kesinlikle oturarak seyahat etmez.
4. Hakiki ve gorgulu İstanbullu evde veya dışarıda yediği yemekleri ve tatlıları başkalarına anlatmaz. Cok yakın dostu veya akrabası ise “Evvelki gun cok enteresan bir lokanta keşfettim, inşallah birlikte gidelim” şeklinde bahsedebilir.
5. İstanbullu edebî, yazılı, zengin Turkce bilir. Konuşurken ve yazarken yanlış yapmaz.
6. İstanbul, İslam kultur ve edebinde selamı once kucuk buyuğe verir. Halhatır sormak, nasılsınız demek onceliği buyuğe aittir.
7. İstanbullu bir genc, pencereleri acık otomobilini surerken, vasıtanın teybini sonuna kadar avaz avaz bağırtarak muzik dinlemez, etrafı rahatsız etmez, ses kirliliğine sebebiyet vermez. Boyle bir şey zontalık ve magandalıktır, İstanbulluya yakışmaz.
8. İstanbul kulturunde paylaşma ve infak fazilet ve hasleti vardır. Eski Ramazanlarda konakların kapıları herkese acık olurmuş.
9. Eskiden İstanbullular Mekke demezler “Mekke-i Mukerreme”, Medine demezler “Medine-i Munevvere”, “Şam-ı şerif”, “Kuds-i şerif”, Haleb-i şahba” derlerdi. “Beyazıt Camiî ’ne gittim” demezler, “Beyazıt Cami-i şerifine gittim” derlerdi.
10. Bir kahvenin kırk yıl hatırı vardır. İstanbullu boylesine vefalıdır.
Mehmed Şevket Eygi Beyefendi ’nin 62 maddede sıraladığı, benimse yer darlığından oturu 10 taneyle iktifa ettiğim gercek bir İstanbullunun hasletlerini okuyunca siz de benim gibi umitsizliğe kapıldınız mı?
Kaynak: Yeni Şafak
İslam ve İhsan