Yeri gelir, komşu, yakın akrabÂdan daha cabuk yardıma koşar. İnsanın derdini ve sevincini herkesten once komşusu paylaşır. Bu sebeple; “Komşu komşunun kulune muhtactır.” darb-ı meseli ne kadar muhim bir hakîkati ifÂde etmektedir.Musluman, komşusundan mes ’ûldur. Bu sebeple, her şeyden evvel komşusunu rahatsız edecek herhangi bir davranıştan şiddetle sakınmalıdır. Zîr Hazret-i Peygamber -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem- Efendimiz:
“AllÂh ’a ve Âhiret gunune îmÂn eden kimse komşusunu rahatsız etmesin…” buyurmuştur.[1] Sonra da, AllÂh ’a ve Âhiret gunune îmÂn eden kişinin komşusuna iyilik etmesini emretmiştir.[2] Demek ki hayırlı bir komşu olabilmek, AllÂh ’a ve Âhirete îmanla alÂkalı bir meseledir. Bu durumda, komşusuna kotu davranan bir kişi îman zaafına mubtel olmuş demektir.
“KOMŞU KOMŞUNUN KULUNE MUHTACTIR” Yeri gelir, komşu, yakın akrabÂdan daha cabuk yardıma koşar. İnsanın derdini ve sevincini herkesten once komşusu paylaşır. Bu sebeple; “Komşu komşunun kulune muhtactır.” darb-ı meseli ne kadar muhim bir hakîkati ifÂde etmektedir.
Hazret-i Ebûbekir -radıyallÂhu anh- da:
“Komşunla kavga etme, misÂfir gider, o kalır.” tavsiyesinde bulunmuştur.
Mu ’minler icin şu nebevî mujdeler ne guzeldir:
“Allah TeÂl ’ya gore arkadaşların hayırlısı, arkadaşına karşı daha hayırlı olandır. Yine Allah TeÂl ’ya gore komşuların hayırlısı, komşusuna karşı daha hayırlı olandır.” (Tirmizî, Birr, 28/1944)
[1] Bkz. BuhÂrî, NikÂh 80, Edeb 31, 85, RikÂk 23; Muslim, ÎmÂn 74, 75.
[2] Bkz. Muslim, ÎmÂn, 77.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Faziletler Medeniyeti 2, Erkam Yayınları



İslam ve İhsan