Dinimize gore namaz konusunda en buyuk ecir ve sevap kime aittir? Camiye uzak oturmanın fazileti nedir? Mescid-i Nebevî ’ye yakın oturmak isteyen kabile hangisidir? Her adımda sevap kazanmak mumkun mudur? Bu soruların cevapları haberimizde.İslam ’da sarfedilen emek ve guc olcusunde amellerden sevap ve ecir alınır.
CÂbir İbni Abdullah radıyallahu anh şoyle dedi:
Selime oğulları oymağı Mescid-i Nebevî ’nin yakınına taşınmak istediler. Durum, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ’e ulaşınca onlara:
- “Duyduğuma gore mescidin yakınına goc etmek istiyormuşsunuz, (oyle mi?)” diye sordu. Onlar:
- Evet, ey Allah ’ın Resûlu, buna gercekten niyet ettik, dediler.
Bunun uzerine Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem:
- Ey Selime oğulları! Yerinizde kalın ki, adımlarınız(ın sevabı) yazılsın. Yerinizde kalın ki, adımlarınız(ın sevabı) yazılsın!” buyurdu. (Muslim, MesÂcid 280. Ayrıca bk. Tirmizî, Tefsîru sûre (36), 1)
Bir başka rivayette (Muslim, MesÂcid 279) Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem “Her adım karşılığında size bir derece vardır” buyurmuştur.
BuhÂrî bu hadisi Enes İbni MÂlik ’ten bu mÂnaya gelecek şekilde rivÂyet etmiştir (bk. EzÂn 33; Medîne 11).
Benî Selime, Medineli Musluman kabilelerden biridir. Bu isimle bilinen tek Arap kabilesidir. Muslim ’in bir rivayetinden (MesÂcid 279) oğrendiğimize gore hadisin rÂvisi CÂbir İbni Abdullah radıyallahu anh da bu kabileye mensuptur. Mahalleleri mescite (bir mil kadar) uzak olduğu icin evlerini satıp mescite yakın yerlere yerleşmek istemişlerdir.
HER ADIMDA SEVAP KAZAN Peygamber Efendimiz, onların bu niyetlerini oğrenince, bulundukları yorede Âdeta Medine ’nin muhÂfızlığını yapan Selime oğullarına, yerlerinde kalmalarını ve Mescid ’e gelmek icin atacakları her adımın kendileri icin ayrı bir sevap ve bir derece kazandıracağını hatırlatmıştır. Yani mescidlere ve cemaate gitmek icin atılacak her adımın bir hayır ve iyilik olduğunu haber vermiştir.
Dikkat edilirse burada Hz. Peygamber Selime oğullarının niyet ve maksatlarını beğenmemezlik etmemiş, ancak Medine ’nin civarını boşaltmak istememiş, bir ceşit guvenlik tedbiri olarak onların yerlerinde kalmalarını uygun gormuştur. Boylece Mescid ’e yakınlığın arzu edilecek bir şey olmakla beraber, sevabın da bir başka fazilet olduğuna dikkat cekmiştir. Yani her hÂl u kÂrda musluman icin bir hayır ve iyilik kazanma imkÂnının bulunduğunu gostermiştir. Nitekim BuhÂrî ’nin bir rivayetinde Hz. Peygamber “Namaz konusunda en buyuk ecir ve sevap mescide derece derece en uzaktan yuruyup gelenlere aittir” (EzÂn 31) buyurmuştur. Zira nimet, kulfete goredir. Meşakkat ve zorluk, ecir ve sevabın artmasına vesiledir. “Ecir yorgunluğa goredir” buyurulmuştur (Keşfu ’l-hafÂ, I, 155). Burada ozellikle gucluğu ve zor şartları tercih etmek değil, icinde bulunulan zor şartları sevap ve ecir olarak değerlendirmeyi bilmek teşvik edilmiş olmaktadır. Durumu iyice kavramış olan Selime oğulları, “Gocmuş olsaydık bu kadar sevinmezdik” (Muslim, MesÂcid 281) itirafında bulunmuşlardır.
1058 numarada tekrar gelecek olan bu hadîs-i şerîf ’e 133 nolu hadisin izahında da atıfta bulunulmuştu. Aslında bu iki hadisin yanyana zikredilmesi cok daha uygun olurdu.
HADİSTEN OĞRENDİKLERİMİZ
1. Sarf edilen emek ve guc olcusunde amellerden sevap ve ecir alınır.
2. Uzak mesÂfelerden de olsa cemaat ve camilere devama gayret edilmelidir. Zira bu maksatla atılacak her adım başlı başına bir hayırdır.
3. Mescitlere yakın oturmak mustehaptır.
Kaynak: Riyazus Salihin, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan
CAMİYE GİDERKEN ATILAN ADIMLARDAN SEVAP UMMAK - VİDEO