
“Tabiat boşluk kabul etmez.” kÂidesi gereğince, mu ’minler ictimÂî ve iktisÂdî hayattaki vazifelerini yerine getirmedikleri takdirde, bu alanları başka sistemlerin doldurması kacınılmazdır.CenÂb-ı Hak buyuruyor:
“(Bu Paralar) cehennem ateşinde kızdırılıp bunlarla onların alınları, yanları ve sırtları dağlanacağı gun (onlara denilir ki): İşte bu kendiniz icin biriktirdiğiniz servettir. Artık yığmakta olduğunuz şeylerin (azabını) tadın!” (Tevbe, 35)
Resûlullah buyurdular:
“Varlıklar kıyamet gununde yoksul kalacaktır. Ancak Allah TeÂl ’nın verdiği malı dort bir yana dağıtan ve o malla iyi işler yapanlar yoksul kalmayacaklardır.” (BuhÂrî, Rikak 13) Oncelikle şuna dikkat edelim ki bÂtıl ile İslÂm mezcedilemez. Bu mumkun değil. Cunku komunizmde mulk toplumundur.
Kapitalizmde mulk fertlerindir. Esasen ikisinin de dÂvÂsı aynı hususta. Komunizm, mulk toplumundur diyor. Kapitalizm ise mulk fertlerindir diyor. Yani mulkun kime Âit olduğu hususunda kavga var. İslÂm ise “Mulk ne fertlerindir ne toplumundur, mulk AllÂh ’ındır” diyor. Onun icin İslÂm, diğer sistemlerle mezcedilemez. İslÂm ’ın guzelliği ve ihtişÃ‚mı da burada. Bir proteze muhtac değil. Mezcetme gayreti ancak bir gaflettir.
ALLAH ’IN RIZASINA UYGUN YAŞAMAK Kapitalizmin doğup yayıldığı toplumların ekseriyeti Hristiyan toplumlardır. Hristiyanlık; “Rabbin Îs olduğunu bil, o sana yeter.” der. “Sezar ’ın hakkı Sezar ’adır.” der. İktisÂdî ve ictimÂî hayatı tanzim etmek gibi bir derdi yoktur. Yani telkin ettiği şeylerin toplum hayatında bağlayıcı bir tarafı yok. Merhametli olacaksın diyor, o kadar. Merhametli olmak da herkesin anlayışına gore değişiyor.
Mesel zÂlim bir patron da; “Ben merhametliyim.” diyebiliyor. Bu bakımdan kapitalizmin, onunde mÂnevî değerler nÂmına hicbir engel bulunmadığı boyle toplumlarda hızla yayılması gayet tabiîdir. Fakat İslÂm, iktisÂdî ve ictimÂî hayata dÂir, mu ’minlerin onune pek cok kÂide koyar. Mu ’minler bunlara riÂyet ettiği takdirde, ruhsuz ve acımasız bir iktisÂdî hayatın toplumu kuşatması mumkun değildir.
LÂkin “Tabiat boşluk kabul etmez.” kÂidesi gereğince, Mu ’minler ictimÂî ve iktisÂdî hayattaki vazifelerini yerine getirmedikleri takdirde, bu alanları başka sistemlerin doldurması kacınılmazdır. Demek ki bu hususta da asıl mes ’ûliyet, muslumanlara duşuyor. Cunku İslÂm, Hakk ’ın rızÂsına uygun yaşamanın olculerini bildirir; onu yaşamaksa Muslumanın vazifesidir. İslÂmî hassÂsiyetler yaşanırsa kapitalizmin iktisÂdî hayatımızı işgÂl etmesi mumkun değildir, fakat İslÂmî olculerden ne kadar fire verilirse, o nisbette kapitalizm davet edilmiş olur.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Muslumanın Para İle İmtihanı Uzerine, Altınoluk Dergisi, Haziran-2012
İslam ve İhsan