
Paranın putlaştırıldığı gunumuz dunyasında, para kazanma ve parayı harcama meselesinde doğru yolu tutturabilmek guc. Peki parayı doğru kullanabilmede İslam'ın olcusu nedir?Parayı doğru kullanabilmek; bir sanattır, kalbin şÃ‚heseridir. Bunun icin de;
1) Kazanc helÂl olacak.
2) İsraf edilmeyecek.
3) Pintilik/cimrilik yapılmayacak.
İsraf; guc gosterisinde bulunarak aşağılık duygusunu ortbas etmeye calışmaktır. Pintilik ise şeytanın telkin ettiği “fakir duşme” korkusuyla infaktan kacıp sırf kendine biriktirmektir. Hakkʼa tevekkul noksanlığının ve korkaklığın getirdiği bir zaaftır. Parayı, sığınak, barınak ve dayanak hÂline getirmektir. İsraf da pintilik de mulkun gercek sahibi olan CenÂb-ı Hakkʼa isyan niteliğindedir.
ALLAH'TAN UZAK OLAN UC İNSAN
Şu uc turlu insan, Allah ’tan uzaktır:
1) Rahatlarını hesaplayarak hizmetten kacanlar.
2) Hassas olduklarını one surerek ıztırap ve sefÂletlerin civÂrına yaklaşmayanlar,
3) ZÂlimler ve gÂfiller topluluğu ile beraber olanlar.
İSRAFIN ZIDDI İNFAKTIR
Muʼmin, israf ve pintiliğin zıddına, kalbindeki îmÂnın seviyesi nisbetinde bol bol infÂk edecek. Yani imkÂnı olan musluman, cok kazanmaya ve cok infÂk etmeye gayret gosterecek. Zira KurʼÂn-ı Kerîmʼde 200 kusur yerde “infak” vazifemiz hatırlatılıyor. Hadîs-i şerîfte de:
“Veren el, alan elden hayırlıdır.” (BuhÂrî, VesÂyÂ, 9; VÂkıdî, III, 945.) buyrularak infÂk edebilecek bir muʼmin olmak, teşvik ediliyor.
VİCDANIN SORUSU
Bununla birlikte, takv sahibi bir muʼmin, her yeni gune başlarken vicdÂnı ona sorar:
“Bugun CenÂb-ı Hak sana omur takviminden yeni bir yaprak actı. Bugunku mesÂinde ne kadar kendine, ne kadar kendinin dışındakilere calışacaksın? Allah, nîmetlerini sana bol bol ihsÂn etti, fakat falana vermedi. Demek ki onu sana zimmetli kıldı…”
Ebû Zer ’in şu sozleri de ne kadar mÂnidardır:
“Bir malda uc ortak vardır. Birincisi mal sahibi, yani sen, ikincisi kaderdir. O, hayır mı, yoksa felÂket ve olum gibi şer mi getireceğini sana sormaz. Ucuncusu mîrascıdır. O da bir an once başını toprağa koymanı bekler, olunce malını alır goturur, sen de hesÂbını verirsin. Eğer gucun yeterse, sen bu uc ortağın en Âcizi olma! (En doğrusu, sağlığında kendi elinle infÂk etmendir)...” (Ebû Nuaym, Hilye, I, 163)
Zira Âyet-i kerîmede CenÂb-ı Hak:
“AllÂhʼın sana ihsÂn ettiği gibi, sen de (insanlara) ihsanda bulun!” (el-Kasas, 77) buyuruyor.
Bu sebeple kÂmil bir muʼmin, diğergÂm bir gonulle mahlûkÂta yonelerek onların ihtiyac ve noksanlıklarını şefkat ve merhametle telÂfî etmekten kendini dÂim mes ’ûl gorur.
DUNYADA TEK MU'MİN UŞUYORSA...
MevlÂn Hazretleriʼnin şu ifÂdeleri, kÂmil muʼminlerin vicdan ufkunu ne guzel sergiler:
“Şems -kuddise sirruh- bana bir şey oğretti: «Dunyada bir tek mu ’min uşuyorsa, ısınma hakkına sahip değilsin.» Ben de biliyorum ki yeryuzunde uşuyen mu ’minler var; ben artık ısınamıyorum!..”
Yani Şems-i Tebrizî Hazretleri MevlÂn ’ya, AllÂh ’ın kullarının uşumesinden urperen bir vicdan hassÂsiyetini oğretmişti. Hakîkaten, bedenin ısınması elbiselerle mumkundur. LÂkin vicdÂnın ısınabilmesi, ancak merhamet mahsûlu davranışlarla kalbin Hakk ’a yaklaşmasına bağlıdır.
Bu misal, mahlûkÂtın her turlu mahrûmiyeti karşısında kullanılması gereken bir şablon gibidir. Dolayısıyla her turlu felÂket ve sefÂlet manzaralarının, bedenlerden evvel vicdanları urpertmesi îcÂb eder. Bu şekilde Hakk ’a istikÂmetlenen vicdÂnî urperişler, gonulleri ısındırıp huzura gark eder.
ACLIKTA EKMEK OL
İsmail At Hazretleriʼnin şu nasihati, kÂmil bir muʼminin gonul hassÂsiyetini ne guzel hulÂsa eder:
“Guneşte golge, soğukta kaftan, aclıkta ekmek ol.”
VelhÂsıl bir muʼminin gonul ufku oyle olmalı ki:
‒GÂyesi; Hakkʼın rÂzı olacağı, takv sahibi bir kul olabilmek,
‒VÂsıtası; yeryuzunde AllÂhʼın şÃ‚hidi olabilecek şekilde İslÂm karakter ve şahsiyetini sergileyebilmek,
‒Neticesi de, elinden ve dilinden ummet-i Muhammedʼin, hatt butun mahlûkÂtın istifÂde ettiği, şefkat ve merhamet dergÂhı bir kalp Âlemine ulaşmaktan ibÂret olmalı…
DUNYAYI CENNETE CEVİREN UC ŞEY
Dunya, uc şeyle cennet hÂline gelir:
1) Elden, dilden ve gonulden infÂk etmekle.
2) AllÂhʼın kullarını affetmekle.
3) ZÂlime hidÂyet yolunu gostermekle.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Muslumanın Para ile İmtihanı, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan