
Gaflet ne demektir? Gaflet icinde gecen bir hayatın dort maddede ozeti nedir? Allah dostları dunya hayatını ve meşgalesini nasıl tasvir ediyorlar? İşte cevabı...Gaflet, gÂfil olma hÂli, gÂfillik. Nefsin arzularına uyarak zamanı boşa gecirmek veya onemsiz şeylerle uğraşmak anlamlarına gelir.
İnsan ibret almaz mı ki, her fÂnî varlığın tazelik ve zindeliği zaman değirmeninde dÂimî bir sûrette oğutulmektedir! Âhiret gerceğinden habersiz yaşanan bir dunyÂda nefsÂnî hayatı besleyen iltifatlar, duny oyuncakları, buyuk istikbÂl adına ne korkunc bir aldanıştır!..
GÂfilÂne bir hayat;
cocuklukta oyun, delikanlılıkta şehvet, erginlikte gaflet, ihtiyarlıkta elden gidenlere hasret ve binbir turlu cırpınış ve nedÂmetten ibÂrettir. Zikri diline ve kalbine almayan, merhametten nasipsiz, muzdaribin derdini duymak ve hissetmek istemeyen, bedbaht ve mutekebbirin kactığı olum, kendisini her an pusuda beklemektedir. Âhiretsiz bir duny ferahlığı elde etmek icin duny suslerine burunmuş, fÂnî lezzetlerde son gunune kadar yorulanların hÂli, ne hazin bir tukeniştir!..
ALLAH DOSTLARININ "DUNYA HAYATI" TASVİRİ Cihan sultanlarını irşÃ‚d edip yonlendiren, onlara gonul aynasında oteleri seyrettiren buyuk murşid-i kÂmil Azîz Mahmûd HudÂyî Hazretleri, bu dunyÂnın hÂl ve keyfiyetini ne guzel tasvîr eder:
Kim umar senden vefÂyı,
Yalan duny değil misin?
Muhammedu ’l-Mustaf ’yı,
Alan duny değil misin?
Yuru hey bî-vef yuru,
Sensin hod bir kohne karı,
Nice yuz bin erden geri,
Kalan duny değil misin?
Kasdedip halkın ozune,
Toprak doldurup gozune,
Ehl-i gafletin yuzune,
Gulen duny değil misin?
Eğer şÃ‚h u eğer bende,
Her kişiyi salan bende,
Kimse mekÂn tutmaz sende,
Vîran duny değil misin?
Kimisini nÂlÂn edip,
Kimisini giryÂn edip,
Âhir-i kÂr uryÂn edip,
Soyan duny değil misin?
İşin gucun dÂim yalan,
Cok kişiden arda kalan,
Nice kerre boşaluben,
Dolan duny değil misin?
Yûnus da ne guzel soyler:
Bir imÂret goster bana,
Kim sonu vîrÂn olmaya!
Kazan şol malı kim senden,
Dokulup geri kalmaya!
Aynı olculer ışığında ustad Necip FÂzıl merhum da, asıl gÂyenin Âhiret hazırlığı olduğunu ne guzel ifÂdelendirir:
Hasis sarraf, kendine başka bir kese diktir;
Mezarda gecer akca neyse onu biriktir!..
İnsan ibret almaz mı ki, her fÂnî varlığın tazelik ve zindeliği zaman değirmeninde dÂimî bir sûrette oğutulmektedir! Âhiret gerceğinden habersiz yaşanan bir dunyÂda nefsÂnî hayatı besleyen iltifatlar, duny oyuncakları, buyuk istikbÂl adına ne korkunc bir aldanıştır!..
GÂfilÂne bir hayat; cocuklukta oyun, delikanlılıkta şehvet, erginlikte gaflet, ihtiyarlıkta elden gidenlere hasret ve binbir turlu cırpınış ve nedÂmetten ibÂrettir. Zikri diline ve kalbine almayan, merhametten nasipsiz, muzdaribin derdini duymak ve hissetmek istemeyen, bedbaht ve mutekebbirin kactığı olum, kendisini her an pusuda beklemektedir. Âhiretsiz bir duny ferahlığı elde etmek icin duny suslerine burunmuş, fÂnî lezzetlerde son gunune kadar yorulanların hÂli, ne hazin bir tukeniştir!..
Umûmiyetle insan, hayatın binbir cilve ve tezÂhurleri icinde aynadaki yalanların esiridir. Her an bu yalanlar ile vefÂsızlığını devam ettiren şu dunyÂ, bir aldanış mekÂnı değil de nedir?..
Dertli Yûnus, bu aldanış mekÂnına konup gocenlerin hÂllerini ne guzel aksettirir:
Yalancı dunyÂya konup gocenler,
Ne soylerler ne bir haber verirler!..
Uzerinde turlu otlar bitenler,
Ne soylerler ne bir haber verirler!
Kiminin başında biter ağaclar,
Kiminin başında sararır otlar,
Kimi mÂsum kimi guzel yiğitler,
Ne soylerler ne bir haber verirler!
Toprağa gark olmuş nÂzik tenleri,
Soylemeden kalmış tatlı dilleri,
Gelin duÂdan unutman bunları,
Ne soylerler ne bir haber verirler!
Kimisi dordunde kimi beşinde,
Kimisinin tÂcı yoktur başında,
Kimi altı kimi yedi yaşında,
Ne soylerler ne bir haber verirler!
Kimisi bezirgÂn kimisi hoca,
Ecel şerbetini icmek de guc a!..
Kimi ak sakallı kimi pîr koca,
Ne soylerler ne bir haber verirler!
Yûnus der ki gor takdîrin işleri,
Dokulmuştur kirpikleri kaşları,
Başları ucunda hece taşları,
Ne soylerler ne bir haber verirler!
YÂ Rab! DunyÂya dalıp kendisini bir bardak suda helÂk edenlerin Âkıbetinden bizleri koru! Ey merhametlilerin en merhametlisi olan Rabb ’im!.. Âmîn!..
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Mesnevî Bahcesinden BİR TESTİ SU, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan
GAFLETE DUŞMEMEK İCİN NE YAPMALIYIZ?