
Peygamber Efendimizin (s.a.v) dini tebliğ etmedeki hassasiyeti nedir? Peygamberimizi (s.a.v) yolundan cevirmek isteyen muşriklerin vaatlerini nasıl geri cevirmiştir? İşte Efendimizin (s.a.v) "AllÂh ’ın dînini tebliğden vazgec" diyen muşriklere muhteşem cevabı..CenÂb-ı Hak; insanlığa cennetin yolunu gostermek icin, onlara peygamberler ve kitaplar gondermiştir.
Kur ’Ân-ı Kerim, CenÂb-ı Hakk ’ın insanlığa son hitÂbı ve son cağrısıdır. Onun tebliğcisi de HÂtemu ’l-EnbiyÂ, Peygamberlerin Sonuncusu Fahr-i KÂinat -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem- Efendimiz ’dir.
Peygamber Efendimiz ’e, ilk vahyedilen ilÂhî tÂlimatlarda, tebliğ vazifesi şoyle bildirilmişti:
قُمْ فَاَنْذِرْ
“Kalk ve uyar!” (el-Muddessir, 2)
وَاَنْذِرْ عَش۪يرَتَكَ الْاَقْرَب۪ينَ
“Yakın akrabalarını uyar!” (eş-ŞuarÂ, 214)
Sağ Elime Guneşi, Sol Elimede Ayı Verseler Yinede Davamdan Vazgecmem! Fahr-i KÂinÂt Efendimiz, buyuk bir iştiyak ve mes ’ûliyet şuuru ile tebliğ vazifesine başladı. Kendisine az sayıda insan îmÂn etmişti. Akrabalarından ve kavminden bircoğu O ’na şiddetle karşı cıkıyordu.
Peygamberimiz ’e yapılan eziyetler, işkenceler, haksızlıklar ve hakaretler; O ’nu asla tebliğ vazifesinden geri bırakmadı.
Oyle ki;
Muşrikler, amcası Ebû TÂlib vasıtasıyla Fahr-i KÂinat -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem- Efendimiz ’e haber gondererek dÂvÂsından vazgecmesini istediler.
Bunun uzerine Peygamber Efendimiz am­casına, bu husustaki azim ve gayretini ortaya koyan şu muhteşem cevabı verdi:
“–Amca! VallÂhi; AllÂh ’ın dînini tebliğden vazgecmem icin, guneşi sağ elime, ayı da sol elime koyacak olsalar, ben yine de bu dÂvÂdan vazgecmem! Ya yuce Allah, onu butun cihÂna yayar, vazifem tamam olur yahut da bu yolda olur giderim!”
Sonra da mubÂrek gozleri yaşardı ve ağladılar. (Bkz. İbnu ’l-Esîr, el-KÂmil fi ’t-TÂrîh, II, 64)
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Hidayetlere Vesile Olmak, Yuzakı Yayıncılık
İslam ve İhsan
PEYGAMBER EFENDİMİZ İSLAM'A NASIL DAVET EDERDİ?