
Musibet ve bel her zaman ceza anlamında değildir. Allah sevdiği kulunu da bel ve musibetlere uğratır. Başa gelen sıkıntı ve hastalıklara sabretmek, gunahlardan arınmaya sebeptir.Enes İbni MÂlik radıyallahu anh ’den rivÂyet edildiğine gore Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şoyle buyurdu:
“Allah, iyiliğini dilediği kulunun cezasını dunyada verir. Fenalığını dilediği kulunun cezasını da, kıyamet gunu gunahını yuklenip gelsin diye, dunyada vermez.”
Nebî sallallahu aleyhi ve sellem (yine) şoyle buyurmuştur:
“MukÂfÂtın buyukluğu, belÂnın şiddetine goredir. Allah, sevdiği topluluğu belÂya uğratır. Kim başına gelene rız gosterirse Allah ondan hoşnut olur. Kim de rız gostermezse, Allahın gazabına uğrar.” (Tirmizî, Zuhd 57. Ayrıca bk. İbnî MÂce, Fiten 23)
İSTENMEDEN BAŞA GELEN SIKINTILARA, BELALARA SABRETMEK
Allah TeÂl kullarını dunyada ceşitli imtihanlardan gecirir. Ancak bu, her defasında cezalandırma anlamında değildir. Allah, hayrını dilediği kullarını da bel ve musibetlere uğratır. İmtihana tabi tutulan kul eğer sabrederse, gunahları bağışlanır ve Âhirete gunahlarından arınmış olarak gider. Bu, kul icin en buyuk hayırdır. Hadisimiz işte bu gerceği hatırlatarak, başına bel ve musibet gelmiş olanları sabır gostermeye teşvik etmektedir. Bu durum hastalık, sıkıntı ve belÂya uğramayı istemek anlamına gelmez. Biz Allah ’tan sıhhat ve Âfiyet istemekle emrolunduk. Ancak istemeden başa gelen sıkıntılara da sabretmemiz gerekir.
Bu arada aynı hataları işlediği halde dunyada cezalandırılmayan insanlara iyilik edildiği de sanılmamalıdır. Onlar işledikleri butun gunahlarla birlikte kıyamet gununde ilÂhî huzura gelecekler ve -şayet Allah TeÂl bağışlamazsa- işledikleri gunahların cezalarını tam olarak cekeceklerdir. Dunyanın sıkıntısı Âhiretin azabı yanında elbette hafif kalacaktır. Bu sebeple de dunyada cezÂsını cekmiş olan kÂrlı cıkacaktır.
Hadisin ikinci kısmında da, cekilen sıkıntı ve gecirilen imtihanların ağırlığı olcusunde buyuk sonucların bulunduğu mujdelenmektedir. Bu da ağır ve ciddî musibetlere dayanma gucu vermesi acısından fevkalÂde onemli bir olcudur. O halde Allah TeÂl ’dan gelen musibetlere rız gostermek gerekir. Zira boyle davrananlardan Allah razı olur ve hesapsız sevap verir. Kim de bunları hoş karşılamaz, kotu gorurse, Allah ’ın gazabına uğrar. Cunku “Kotuluk işleyen cezalandırılır” [Nis sûresi (4), 123].
Kaynak: Prof. Dr. M. Yaşar Kandemir, Riyazus Salihin, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan