
İlim tahsili ciddiyet ister. Cunku azim, ciddiyet, sabır ve sebat, başarının olmazsa olmaz şartlarıdır.Mahmud Bayram hocaefendi anlatıyor:
“Son devrin Âlimlerinden hocam Husrev Efendi vardı. Ben bunlar gibi insanları gorunce “Boyle insanlar daha gelmemiştir” diye duşunuyorum. Husrev Efendi Cengelkoy ’de oturur, her sabah oradan yuruyerek sahile iner, vapura binip Sirkeci ’ye gider, oradan da otobusle Fatih ’e gecerdi. Oğleden ikindiye kadar dersini okutur, aynı yoldan geri donerdi. Butun bu zahmetli iş karşısında cok maaş almasını beklerseniz, yanılırsınız. Cunku değil normal maaş, bir kuruş bile almazdı. Sadece uzerine duşen vazifesini yerine getirmek icin bunu yapardı. Hatta kızı hastalanmıştı da, o zamanlar altmış lira olan bir tuberkuloz ilacı alınamamıştı. Cunku hocanın maddi durumu musait değildi.
Birgun dersini anlatıyor, ama her zamankinden farklı olarak cok neşesiz ve hareketsizdi. Biz de dayanamayıp “Hocam bugun cok durgunsunuz, nedir bu hÂl?” diye sorduk. “Yok bir şey” gibilerinden birşeyler soylese de, biz cok ısrar edince soyledi “Tuberkuloz olan kızım bugun vefÂt etti. Onun cenaze işleri vardı. Cenaze şoyle de olsa boyle de olsa kalkacak; ama dersi aksatırsam mesul olabilirim, diye duşundum ve buraya geldim. Geldim ama onun verdiği bir sıkıntıyla da durgunum. Kusura bakmayın o yuzden biraz cansız konuştum” dedi.
DERS TATİL EDİLEMEZ!
Hoca, dersten sonra kızının defin işleri icin ayrıldı. Mezarlıktan dondukten sonra da yine derse geldi. Uzgundu. Gozlerinden yaşların suzulduğunu goruyorduk. Dersi tatil etsek mi, diye soracak olduk. “Hayır, ders tatil edilmez!” dedi.
İmam-Hatip Okulunda Akaid dersine girerdi. Butun okulun akaid dersine... Bir gun okula gelirken, rahatsızlanmış. Kalpten. Tekrar eve goturmuşler. Ben de koştum, gittim. Eve vardığımda baktım altı yedi kişi oturmuş hocanın yanına ders okuyorlar. O da yatıyor, kalkıyor, ilgileniyor ama konuşacak takati yok. Cok zayıflamış. Oğrencilerden birisi hocaya dedi ki “Hocam, hastalığınız sizi yoruyor. İnşÃ‚allah biraz iyileşseniz de o zaman yeniden okusak...” Hoca elini actı “Y Rabbi! Ben dersi bırakmadım. Cocuklar tatil edilmesini istediler” dedi.[1]
Azim, ciddiyet, sabır ve sebat, başarının olmazsa olmaz şartlarıdır.
Devam bereketi gercekleşmeden, ilim ve irfanda yol katetmek imkÂnsızdır.
“Her şey icin bir mÂni vardır; ancak ilim icin cok mÂniler vardır”, denilmiştir. MÂnilerin uzerine gitmeden ve mazeretleri tuketmeden gercek ilimden nasib almak zordur.
[1] İbrahim Refik, Tarih Şuuruna Doğru, I, 35. Ayrıca bk. Ahmed Şahin, İslÂm ’ı Boyle Yaşadılar, s. 44; Yeni Nesilleri İnşÃ‚ Eden Âlimlerimiz, I, 49-50.
Kaynak: Dr. Adem Ergul, Medeniyet Onculerimizden 365 Lider Davranış, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan