
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan cuma hutbesinin bugunku konu başlığı “Din İstismarına Karşı Ferasetli ve Basiretli Olalım” oldu.“Şuphesiz bu benim dosdoğru yolumdur. Buna uyun; başka yollara sapmayın. Sonra onlar sizi Allah ’ın yolundan ayırır. İşte sakınasınız diye Allah bunları size emretti. ayet-i kerimesiyle başlanan bugunku cuma hutbesinde dinin manevi otoritesini kullanarak maddi kazanc, guc, şohret ve makam elde etmeye calışan din istismarcılarına karşı dikkatli olunması gerektiği belirtildi.
İşte 11.09.2020 tarihli cuma hutbesi.
Muhterem Muslumanlar!
Okuduğum ayet-i kerimede Yuce Rabbimiz şoyle buyuruyor: “Şuphesiz bu benim dosdoğru yolumdur. Buna uyun; başka yollara sapmayın. Sonra onlar sizi Allah ’ın yolundan ayırır. İşte sakınasınız diye Allah bunları size emretti.”1
Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamberimiz (s.a.s) şoyle buyurmaktadır: “Sozlerin en doğrusu, Allah ’ın kitabıdır. Rehberliğin en guzeli, Muhammed ’in rehberliğidir.”2
Aziz Muminler!
Yuce Dinimiz İslam; insana Rabbini tanıtmak, var oluş gayesini bildirmek, dunya ve ahiret saadetini temin etmek icin gonderilmiştir. İslam, Kur ’an ’ın rehberliğinde, Peygamberimizin ornekliğinde şekillenmiş değerler ve kurallar butunudur. Muminler oteden beri bu değerlere sımsıkı sarılmış, bu kurallara uyarak İslam ’ı doğru anlamak, doğru anlatmak ve doğru yaşamak icin gayret gostermiştir. Ne var ki hak, hakikat ve istikamet dini olan İslam ’ı, dunyevi cıkarları uğruna istismar etmeye calışanlar da dunden bugune var olagelmiştir.
Kıymetli Muslumanlar!
Din istismarı, dinin manevi otoritesini kullanarak maddi kazanc, guc, şohret ve makam elde etmektir. Dini istismar edenler, Allah ’la ve Peygamberimizle goruştuklerini iddia ederek insanların iradelerini teslim almaya yeltenir.
Hatasız ve masum oldukları yalanıyla kendilerini hakikatin yegÂne temsilcisi gibi gostermeye calışır. Sozde keramet ve ruyalarla, bidat ve hurafelerle saf Muslumanları yonetmek ister. Şifa dağıtma, kısmet acma vaadiyle insanların caresizliklerinden menfaat devşirir. Bilhassa gencleri hedef alarak toplumun heyecanını, hayal ve ideallerini, dinî inanc ve duygularını somurur.
Din istismarcıları, kendileri gibi duşunmeyenleri dışlar, mutlak itaat gostermeyenleri otekileştirir hatta tekfir eder. Kendilerine kayıtsız şartsız bağlılığı şart koşarak aile, millet, kultur ve kimlik bağlarını zayıflatır. Menfaati uğruna yalanı, ikiyuzluluğu, hırsızlığı, şantajı, şiddeti meşru gorur. Sonucta hem kendisi sırat-ı mustakimden sapar, hem de başkalarını saptırır.
Değerli Muminler!
Din istismarı karşısında her birimize duşen, ferasetli ve basiretli davranmaktır. İstismar hareketleriyle samimi gayretleri birbirinden ayırt etmek icin teyakkuzda olmaktır. Yuzyıllardır bu topraklarda dinî hayatımızı besleyen guclu ve guvenilir maneviyat damarlarımızı tanımaktır. İslam ’ı tahrif ve istismar etmek isteyenlerin bir amacının da koklu Anadolu irfanına zarar vermek olduğunu unutmamaktır. Şu da bir gercektir ki inancı ve dinî değerleri uzerinden insanları aldatmak nasıl din istismarı ise iftira, hakaret ve ithamlarla Muslumanların tamamını zan altında bırakmak, İslam hakkında korku ve nefret oluşturmak da aynı şekilde din istismarıdır.
Değerli Muminler!
Son ve mukemmel dinin mensupları olarak, Cenab-ı Hak bize akıl ve irade ihsan etmiştir. Dinimizin değişmez ilkeleri, kulturumuzun değerleri ve 14 asırlık sağlam bir ilim geleneğimiz vardır. Bunların kıymetini bilelim ve hazinelerimizi heba etmeyelim. İstismara fırsat vermemek icin dinimizi uzman kişilerden, iyi niyetli ve sağlam kaynaklardan oğrenelim. Olcumuz daima Kur ’an-ı Kerim ’in değişmez hakikatleri ve Peygamberimizin sunnet-i seniyyesi olsun.
Dipnotlar:
1. En ’am, 6/153. 2. NesÂî, Îdeyn, 22.
Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Mudurluğu
İslam ve İhsan