İslam'a gore mumine bir kadın nasıl giyinmelidir? İslam'ın emrettiği "ortunun" ayetinde ortununde ki kasıt nedir? Nasıl bir giyim tarzı olmalıdır? Kılık, kıyafette gozetilecek kıstaslar nelerdir?Sadece yeme, icme ve ticÂrî munÂsebetlerde değil, kılık kıyafet gibi gunumuzde son derece basit gorulen hususlarda da helÂl-haram hudutlarına titizlikle dikkat edilmelidir.

İnsanoğlu, Allah TeÂl ’nın lûtfettiği insanlık vakar, hay ve ciddiyetini ko­ruyabilmek icin ortunmeye mecburdur. Aksi hÂlde bu insÂnî vasıflar zÂyî edilmiş olur. Dînin koymuş olduğu giyim kuşamla ilgili şartlara dikkat etmediği takdirde insan, şeref ve haysiyet bakımından kendisinden kat kat aşağı olan varlıkların seviyesine duşebilir. Zira ortunme, hay ile doğrudan alÂkalıdır. İnsana mahsus bir keyfiyet olan hay ise îmandan bir şûbedir.[BuhÂrî, ÎmÂn, 3.]

Hazret-i Âdem -aleyhisselÂm- ile Havv vÂlidemiz, cennette yasak ağaca yaklaşınca, elbiseleri uzerlerinden duşmuştu. Onlar, yanlarında başka kimse olmadığı hÂlde hay ettiler. TelÂş icinde orada bulunan yapraklarla ortunmeye calıştı­lar. Bu da gosteriyor ki, maddî olan ortunme ile onun mÂnevî bağlantısı olan edep ve hayÂ, insanoğlunun fıtratında bulunan en koklu vasıflardandır ve takv alÂmetidir.

Bu sebeple mu ’min bir genc, kılık kıyafet bahsini asl hafife almamalıdır. Bu husustaki ilÂhî emirlere tÂbî olmalı, tesetture riÂyet etmelidir. Bunu yaparken de, luks ve israftan sakınmalı, bir muslumana yakışacak şekilde guzelce giyinip kuşanmalıdır.

EVDEN DIŞARI CIKARKEN NASIL GİYİNMELİ?


Kur ’Ân-ı Kerîm ’de, kadınların ev dışına cıkarken uzerlerine ortu (cilbÂb) almaları, erkek ve kadınların gozlerini haramdan sakındırmaları, iffetlerini korumaları emredilmiştir. Yine kadınların, ziynet yerlerini gostermekten sakınmaları, başortulerini yakalarının uzerine salarak bağlamaları istenmiştir. (Bkz. el-AhzÂb, 59; en-Nûr, 30-31, 60)

Kadınlar; el, yuz ve ayakları hÂric butun vucutlarını, erkekler de diz kapağı ile gobek arasını ortmelidir. Avret yerlerini gosterecek kadar ince, vucut hatlarını belli edecek kadar dar elbise giymek, doğru değildir. Bunun dışında herkes, tesetture riÂyet etmek şartıyla şahsî ve mahallî zevkine, kulturune gore istediği şekilde giyinebilir.

Rasûlullah -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem-, Hazret-i Âişe -radıyallÂhu anhÂ- ’nın ablası Esm ’nın ince bir elbise giydiğini gorunce başını cevirmiş ve:

“–EsmÂ! Bulûğa erdikten sonra kadınların, -yuzune ve eline işÃ‚ret ederek- şu ve şundan başka bir yerinin gorulmesi doğru olmaz!” buyurmuştur. (Ebû DÂvûd, LibÂs, 31/4104)

GİYİNMİŞ CIPLAKLAR KİMLERDİR?

Rasûlullah -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem- şoyle buyurur:

“Cehennemliklerden henuz gormediğim (daha sonra ortaya cıkacak) iki grup vardır: Bunlardan biri, sığır kuyrukları gibi kırbaclarla insanları doven bir topluluktur. Diğeri, giyinmiş oldukları hÂlde cıplak gorunen, başkalarını da kendileri gibi giyinmeye zorlayan ve başları deve horgucune benzeyen kadınlardır. İşte bu kadınlar cennete giremezler. Hatt onun cok uzak mesÂfeden hissedilen kokusunu dahî alamazlar.” (Muslim, Cennet, 52)

Buradaki “giyinmiş cıplaklar” ifÂdesiyle, sadece suslenmek icin giyinen, dışarı cıkarken cÂzip ve dikkat cekici kıyafetler kullanan ve vucut hatları belli olacak şekilde dar ve şeffaf elbiseler giyen kimseler kastedilmiştir.

Allah Rasûlu -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem-, giyim kuşamda kadınlarla erkeklerin birbirlerine benzemesini yasaklamıştır. Kadın gibi giyinen erkekler ile erkek gibi giyinen kadınların, rahmet-i ilÂhiyyeden uzak kalacağını bildirmiştir.[LibÂs, 61; Ebû DÂvûd, LibÂs, 28.]

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Hakk'a Adanmış Genclik , Erkam Yayınları
İslam ve İhsan