HÂsılı, hat işlemekten sÂlim olmayan insanoğlunun, tovbe ve istiğfÂrı hicbir zaman dilinden duşurmemesi, niyetini de amel-i sÂlihlerle tescil ve takviye etmesi zarûrîdir.İstiğfarlar ve amel-i sÂlihler, AllÂh ’a kul olmanın bir îcÂbıdır. Âyet-i kerîmede buyrulur:

“Ey insanlar! AllÂh ’ın vaadi gercektir, sakın duny hayÂtı sizi aldatmasın ve o aldatıcı (şeytan) da AllÂh hakkında sizi kandırmasın!” (FÂtır, 5)

Nefs ve şeytana uyarak tovbeyi omrun sonlarına bırakmak, Âkıbeti husrÂn olan en buyuk bir aldanıştır. O hÂlde ovbe ve istiğfarda acele etmek, samîmî olmak ve amel-i sÂlihlerle istikÂmetlenmek îcÂb eder. Bu hÂl, kulu bel ve musîbetlerden muhÂfaza ettiği gibi, ilÂhî lutuf ve nîmetlere de nÂil kılar.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Faziletler Medeniyeti 1, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan