Tovbenin belli bir zamanı olmadığını, insanın her zaman tovbe edebileceğini belirten hadîs-i şerîflerden biri de budur. Burada konu şahıs plÂnında ele alınmış, her ferdin kıyametinin, olumu olduğu gosterilmek istenmiştir.Ebû Abdurrahman Abdullah İbni Omer İbni ’l-HattÂb radıyallahu anhum ’dan rivayet edildiğine gore Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem şoyle buyurdu: “Bir kul can cekişmeye başlamadığı surece, Allah TeÂl onun tovbesini kabul eder.” [1]

İnsanoğlunun en buyuk zaaflarından biri, uzun yaşama arzusudur. Yaşı ne olursa olsun, onunde daha nice yıllar bulunduğunu duşunur. En azından uzun bir sure daha yaşamayı hayÂl eder. Bu sebeple de gunahlarından tovbe etmek icin onunde daha zaman bulunduğunu zanneder. Kırk yaşından, elli yaşından sonra ibadete başlayacağını soyleyenleri aldatan ve yanıltan fikir de aynıdır. Bir saat sonra Âni bir olumle hayata veda edecek insan da aynı yanılgının kurbanıdır.

TOVBE KONUSUNDA İHMALKARLIK YAPMAMAK LAZIM

Tovbe konusunda insanı ihmÂlci yapan hususlardan biri de, tovbesini yeni bir gunahla bozacağı yanılgısıdır. Bazıları tovbe ettikten sonra bir daha gunah işlemenin cok daha mahzurlu olduğunu zannederler; bu sebeple de tovbe etmeyi ileri bir tarihe bırakırlar. Bu duşunce İslÂmiyet ’i bilmemekten kaynaklanıyor. Bir hadîs-i şerîfte Peygamber Efendimiz ’in gunde yetmişten fazla tovbe ettiğini, diğerinde gunde yuz defa tovbe ettiğini gorduk. KÂinÂtın Efendisi gunahlardan korunmuş bir kimse olduğu halde, gunde bu kadar tovbe etmenin gereğine inanıyor. 17. hadisin acıklamasında gectiği uzere, Allah TeÂl insanın her tovbe edişinde “Kulum bir gunah işledi ve bildi ki, gunahı affeden ve gunahından dolayı kendisini hesaba cekecek olan bir Rabbi vardır” diye memnun olur. O halde tovbenin bozulması diye bir şey yoktur. Her tovbe bir onceki gunahın bağışlanması icin yapılır. Gunah işlendikce de tovbe tekrarlanır. Yeni bir gunah işlememek, elbette arzu edilen şeydir. Fakat insanın hatalardan kurtulması, melekler gibi gunahsız olması mumkun değildir.

Şu halde tovbe etmeyi geciktirmemeli, daha sonra yaparım diye duşunmemelidir. Cunku olumun bizi ne zaman yakalayacağı belli değildir. Ecelin kollarına duştukten, gercekleri butun acıklığı ile gordukten sonra tovbe etmenin faydası yoktur. Bu gercek Kur ’Ân-ı Kerîm ’de şoyle dile getirilmektedir:

“Kotuluk işlemeye devam eden, olum gelip catınca da “Artık tovbe ettim” diyen kimseler ile kÂfir olarak olenlerin tovbesi gecersizdir” [Nis sûresi (4), 18]. Demekki yakayı ecele kaptırdıktan sonra tovbe etmenin faydası yoktur.

Eli ayağı tutarken zekÂtını vermeyen, fakat oleceği kesinleşince:

“Rabbim! Ne olur, olumumu biraz geciktirsen de, sadaka verip iyilik edenlerden olsam” [MunÂfikûn sûresi (63), 10] diyen kimsenin de aynı şekilde sozune değer verilmeyeceği Âyet-i kerîmede belirtilmektedir. Zira değişmeyen bir gercek vardır: Can boğaza gelip de Âhiret yolu gorununce pişmanlık duymanın ve tovbe kapısı kapandıktan sonra tovbe etmeye kalkmanın hicbir değeri yoktur. Cunku: “Eceli gelen bir kimseye Allah zaman verip geciktirmez” [MunÂfikûn sûresi (63), 11].

TOVBEYİ GECİKTİRMEMENİN ONEMİ

1. Allah TeÂlÂ, can boğaza gelmeden once yapılan tovbeleri kabul eder.

2. İnsan ileride nasıl olsa tovbe ederim diye duşunmemeli, aklı ve şuuru yerinde iken tovbe etmeye bakmalıdır.

3. Tovbe etme hususunda tenbel olmamalıdır.

[1] Tirmizî, DaavÂt 98. Ayrıca bk. İbni MÂce, Zuhd 30

Kaynak: Prof. Dr. M. Yaşar Kandemir, Riyazus Salihin, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan