
“Fakr ve fakirlik benim iftihÂrımdır; ben onunla ovunurum” hadisini nasıl anlamalıyız?CenÂb-ı Hak buyuruyor:
BismillÂhirrahmÂnirrahîm.
“Ey insanlar! Allah ’a muhtac olan sizsiniz. Zengin ve ovulmeye lÂyık olan ancak odur.” (FÂtır, 15)
Rasûlullah (s.a.v.) Efendimiz buyurdular:
“Fakr ve fakirlik benim iftihÂrımdır; ben onunla ovunurum.” (Aclûnî, II, 113)
AIlÂh Rasûlu (s.a.v.) buyururlar:
“Sizden biri, mal ve yaratılışca kendisinden ustun olana bakınca, nazarını bir de kendisinden aşağıda olana cevirsin! Boyle yapmak, AllÂh ’ın, uzerinizdeki nîmetini kucuk gormemeniz icin gereklidir.” (BuhÂrî, RikÂk, 30; Muslim, Zuhd, 8)
Bunun icindir ki hayatımızın surûr ve huzûru, mevcûd taksîmin hakkımızda hayır olduğu inancını yaşamamızdadır. Kahır gibi gorunen cok hÂdiseler vardır ki, neticesi lutuftur. Arkası cennet olan fakîrlik gibi. Lutuf gibi gorulen bazı durumlar da vardır ki, neticesi acı bir husrandır. İnfak edilmeyip sadece nefsÂniyete sarf olan servetler gibi. (Osman Nûri Topbaş, Muhabbetteki Sır, Erkam Yay.)
Not: İbn Hacer bu hadisin aslının olmadığını soylemiş, bazıları da bu anlama gelecek zayıf hadis olduğunu bildirmiştir. (bk. Aclûnî, 2/87)
İslam ve İhsan