
Dışlanan her insan, muhalif ya da duşman safına destek veren bir konuma itilmiş demektir. Bunun yerine herkesi bir şekilde daire icinde tutabilmek, dirayetli bir liderlik ister.Aşırı gideni dengelemek, geri kalanı ilerletmek, uzaktakini yakınlaştırıp, yakında olanı şımartmadan buyutmek, gercekten firÂset ve basiretli bir yonetim uslûbu gerektirir. AdÂlet herkese eşit davranmak değil, herkese hakettiği muameleyi gosterebilmektir.
LİDERİN OZELLİĞİ
Mısır ’da başarılı bir vÂlilik vazifesi icr etmiş olan Amr İbn As (radıyallÂhu anh) ’a, bunu nasıl gercekleştirdiği sorulduğunda şu cevÂbı vermiştir:
“Etrafımdaki her bir insanla aramda bir ip varmış gibi duşunurum. Bu ip gerilip kopma noktasına yaklaşınca, onu biraz gevşetirim. Gereğinden fazla gevşediğini hissettiğim anda ise onu hemen gererim. Boylece butun insanlarla ilişkimi muvÂzene icinde devÂm ettiririm.”[1]
[1] Osman Nûri Topbaş, Faziletler Medeniyeti, II, 536.
Kaynak: Adem Ergul, 365 Lider Davranış, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan