
Osmanlı Devleti ’nde, insanların iffet ve nÂmusları teminat altında idi.FÂtih Sultan Mehmet, Bosna fethinden sonra cıkarttığı bir fermanda:
“–Sakın ola, Sırp kızları su almak icin ceşme başlarına geldiklerinde, askerlerim oralarda bulunmayalar!..” demiştir.
FÂtih bu fermÂnı ile hem askerlerini, hem de teminÂtı altındaki Hıristiyan tebaanın iffetini muhÂfaza etmiş oluyordu.
FRANSA ’DA DANSI YASAKLAYAN SULTAN Yine KÂnûnî Sultan Suleyman devrinde, Fransa ’da dans denilen hayÂsızlık ve rezÂlet yeni yeni ortaya cıkmaya başlamıştı. Bunu duyan Sultan, derhÂl Fransa kralına şu tÂlimÂtı gonderdi:
“...İşittim ki, memleketinizde kadın ve erkeklerin dans adı altında birbirlerine sarılmak sûretiyle halk onunde ahlÂk ve hayÂya mugÂyir davrandıkları suflî bir eğlence îcÂd edilmiş! Bu rezÂletin, sınır komşusu olmamız sebebiyle memleketime sirÂyet etme ihtimÂli vardır. Bu itibarla, nÂme-i humÂyunum elinize ulaşır ulaşmaz derhÂl bu rezÂlete son verile! Aksi hÂlde bizzat gelip o rezÂleti kaldırmaya elbette muktedirim.” Meşhur tÂrihci Hammer, bu mektup uzerine, Fransa ’da bu ahlÂksızlığın tam 100 yıl yasaklandığını kaydetmektedir.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Hakk'a Adanmış Genclik , Erkam Yayınları
İslam ve İhsan