
Eski ve yeni hÂliyle adeta bir acık hava muzesini andıran bin yıllık Turk yurdu: Bitlis...Haber: Murat Karadeniz
Tarih boyunca bircok isimle anılan Bitlis, ceşitli kaynaklara gore 5 ila 7 yıllık gecmişe sahip Anadolu ’nun kadim şehirlerinden biridir. Bitlis ’e Asurlular Bit-Liz, Persler ve Yunanlılar Bad-Lis veya Bad-Lais, Bizanslılar Bal-Lais-on, Babaleison veya Baleş, Araplar Bad-Lis, Ermeniler Pageş veya Pagişi, Osmanlı İmpratorluğu “Bidlis” adını vermiştir. Gerek ŞerefnÂme ’nin yazarı Şeref Han, gerek KÂmus-ul Âlem ’in yazarı Şemsettin SÂmi ve gerekse Zinnet-Ul Kulub ’un yazarı Kavzinli Hamdullah Meftuni, Rum ve Acem tarihcilerinden Maksidi şehrin isminin Bitlis Kalesi ’ni yapan İskender ’in komutanlarından Bedlis ’ten geldiğini ileri surmektedirler. Şemsettin SÂmi, Bidlis'in mÂnÂsının “Havası ve suyu guzel olan yerin adı” olduğunu belirtmektedir.
Selcuklu Meydan Mezarlığı (Ahlat)
BİN SENELİK TURK YURDU Bitlis, 10. yuzyılda Anadolu ’ya başlayan Turk akınları sırasında muhim bir uğrak yeri hÂline gelmiş ve Selcuklular otağını buraya kurmuştu. Bilhassa Ahlat, Turklerin Anadolu ’ya acılmasında cok muhim bir rol ustlenmiştir. 13. Yuzyılda Eyyûbîler ve daha sonra Harzemşahlar ve Moğolların saldırısına uğrayan ve 1514 senesindeki Caldıran savaşıyla Osmanlı hÂkimiyetine giren Bitlis, Osmanlı İmparatorluğu ’nun idÂresi altında îlim, sanat ve kultur merkezi hÂline geldi.
1891 SENESİ NUFUS SAYIMI 1891 senesi Osmanlı nufus sayımına gore Bitlis ’te yaşayan kişi sayısı 75.760 kişidir. Nufusun coğunluğunu Turkler oluşmaktadır (44.467 kişi). Bitlis ’teki en muhim azınlık ise 30.445 kişilik nufusu ile Ermenilerdir. Ermenilerin toplam nufus icindeki payları belirtilen senede % 40 civarındadır.
Emir Bayındır Kumbeti (Ahlat)
RUSLARIN BİTLİS ’İ İŞGAL ETMEK İSTEMELERİ 1915 yılının Temmuz ayının bir Ramazan gecesinde Rusların Bitlis ’i işgal etmek icin Başhan mevkiîne geldiği haberi alınmıştır. Bu haberi alan butun Bitlis halkı cocuklarının ellerinden tutarak goc icin yollara duşmuştur. Ancak Bitlis ’teki Turk askerinin ve milis kuvvetlerin dirÂyetli savunması sonucunda Ruslar Bitlis ’e giremeyerek geri cekilmiştir. Ancak bu sevinc fazla surmemiş Şubat 1916 sonlarında Rus askeri ve Ermeni intikam tugayları tekrar Bitlis kapılarına dayanmıştır. Bitlis ’i savunan kuvvetlerin toplamı bin 400-2 bin kişi arasındaydı. Bu birliğin 600 kişilik kısmı milis kuvvetlerden teşekkul etmişti. Piyade Yarbay Ali Cetinkaya komutasındaki Turk birliği; silah, cephane ve asker bakımından kendisinden cok fazla olan Rus ve Ermeni birlikleriyle mucadele etmek zorunda kalmıştır. Butun direnmelere rağmen 3 M art 1916 gunu saat 05.00 ’de Bitlis işgal edilmiştir.
Tuğrul Bey Camiî (Adilcevaz)
UNUTULMAYACAK BİR FELAKET İşgalden sonra bilhassa Rus birliklerinin icerisinde bulunan ve Ermenileri felÂkete surukleyenlerden birisi olan Antranik'in kurmuş olduğu Ermeni İntikam Tugayları, şehir merkezine dağılarak zamanında goc edememiş kimsesiz yaşlı ve hastaları katletmeye başlamışlardır. Bu durumu Rus Generali Maslofski şoyle anlatmaktadır, “Bitlis'in zaptından sonra 3 Mart oğle zamanı Antranik'in komutasındaki 1. Ermeni Taburu (İntikam Taburu) gece hucumundan evvel arkada bırakılmış olduğundan boğaza girerken musÂade almadan şehre girmiş ve bircok Turk Âilelerin toplanmış oldukları Amerikan HastahÂnesi ’ne koşmuşlar ve intikam kastiyle oldurmeye teşebbus etmişlerdir. Bu işgalle beraber Bitlis ikinci buyuk hÂdisesi yaşamıştır. Goc edemeyip şehirde kalanlar Ermeni kurbanı olurken, goc edenler ise cetin kış şartları altında aclık, sefalet ve capulcuların kurbanı olmuştur. Goc eden halk goturemediği binden fazla cocuğunu kopru altlarında kar kumelerinin yanında olume terk etmiştir.”
BİTLİS ’İN İŞGALİ Bitlis Gecitleri ’nin Rusların eline gecmesi, Turk Genelkurmayı ’nı duşundurmeye yonelmiştir. Bu gecitlerin duşman eline gecmesi; Diyarbakır, Adana, Halep ve Bağdat yolunun duşmana acılması mÂnÂsına geliyordu. Bitlis'in Âcil olarak geri alınmasına karar veren Turk Genelkurmayı, Canakkale savaşlarında buyuk yiğitlikler gostermiş ve o tarihlerde Edirne ’de istirÂhatte bulunan 2 ’nci orduya bağlı 16 ’ncı kolordunun Âcilen Bitlis cephesine gonderilmesine karar vermiştir.
Bitlis ’te 16 ’ncı Kolordunun 5 ’inci piyade Tumeni bulunuyordu. Bu tumen 13, 14 ve 15 ’nci piyade alaylarından oluşmaktaydı. Yine bu tumenin yanında sayılarının 2 ile 3 bin arasında olduğu tahmin edilen Şeyh Muhammed Diyauddin (Hazret), Mutki Aşîret Reisi Hacı Musa Bey ve diğer milis birlikler bulunmaktaydı. 1 Ağustos 1916 tarihinde Turk ordusu, işgal kuvvetlerine karşı taarruz yapmış ve 8 Ağustos 1916 tarihinde Bitlis ’i istiklÂline kavuşturmuştur.
Turk ordusu Bitlis'i Rus işgalinden kurtardı (1916)
BİTLİS ’İN KURTULUŞU VE İZLERİ 5 ay 5 gun duşman işgalinde kalan Bitlis, savaş sonrası harÂbeye donmuştur. Savaşın ağır faturası hÂlen gunumuzde cekilmektedir. Savaşla beraber başlayan goc hareketleri butun hızıyla gunumuzde de surmektedir. Bitlis ’in kurtuluşu Turk ’un mÂkûs tÂlihinin yenildiği gun olarak nitelendirilmektedir.
İSTİKLALİNE KAVUŞAN İLK ŞEHİR Bitlis, Birinci Dunya Savaşı ’yla beraber Anadolu ’da işgal edilen vilÂyetler icinde istiklÂline kavuşan ilk şehirdir. Bu kurtuluş milli mucÂdelenin ilk kıvılcımıdır.
İslam ve İhsan