Sevdiği icin collere doşen Mecnun'un buyuk bir muhabbetle mahlukatı sevmesinin sırrı...Leyl ’sı uğrunda ve onun aşkı ile collere duşen Mecnun, tuyleri dokulmuş, ağzından salyalar akan bir kopeği seviyor, okşuyor ve gozlerinden opuyordu. Onun bu hÂlini goren birisi dayanamayıp:

“–Ey ham Mecnun! Yaptığın bu cılgınlık nedir? Bu hayvanı, niye sarılmış opuyorsun?” dedi. Mecnun cevap verdi:

“–Sen baştanbaşa bir sûret, şekil ve bedenden ibÂretken, benim yaptığım işten ne anlarsın?! İceriye gir, yÂni rûh Âlemime dal da ona bir de benim gozumle bak! Bu kopeğin ne meziyeti var biliyor musun?! Bu kopekte senin cozemeyeceğin ilÂhî bir sır var. AllÂh, onun gonlunde sÂhibine karşı duyduğu muhabbet ve vefÂnın hazinesini gizlemiştir. Hem baksana o, bu kadar koyun icinde gitmiş de Leyl ’nın koyunu yurt edinmiş ve o koye bekci olmuş!..

Kopek deyip gecme, sen onun himmetine nazar et. O benim gonul dunyÂmın mubÂrek yuzlu Kıtmîr ’idir. Benim surûr ve huzun ortağımdır. Bunun bir kılını arslanlara değişmem. Gonlune, canına, irfÂnına dikkat et ki, onun fazîletini goresin!.. Leyl ’nın koyunu yurt tutan kopeğin ayağının bastığı toprak bile benim icin azîzdir...”

MAHLUKATI SEVMENİN SIRRI

AllÂh muhabbetiyle kavrulan bir gonul, bu muhabbet sebebiyle O ’nun butun mahlûkÂtını da sever. AllÂh ’ı hatırlatan her şey, O ’na yakınlık derecelerine gore, kendisi icin paha bicilmez bir kıymet arz eder.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Faziletler Medeniyeti 1, Erkam Yayınları

LEYLA İLE MECNUN HİKAYESİ

https://www.islamveihsan.com/leyla-ve-mecnun-hikayesi.html
İslam ve İhsan