Kalpler muhabbetle Hakk ’a rÂm olduğunda, zuhd hÂli başlar. Mal ve servet gozden ve gonulden duşer, ancak Hakk ’a yakınlığa vesîle olabildiği nispette bir kıymet ifÂde eder. Allah rızÂsını dileyen mu ’min, sade ve gosterişsiz bir hayat yaşayıp kifÂyet miktarıyla yetinmeyi bilir ve infÂk edebilmenin yollarını arar.
Kur ’Ân ve Sunnet iklîminde yetişen sahÂbe nesli de, fetihler neticesinde Medîne ’ye akan ganimet mallarıyla zenginleşmelerine rağmen, luks ve saltanata meyletmediler. MutevÂzı yaşantılarını, evlerinin sade dekorunu değiştirmediler. Gelen malı infÂk etmek sûretiyle hakîkî zenginliğin vicdan huzûrunu ve gonul saltanatını yaşadılar. Zamanımızın amansız hastalıklarından biri olan aşırı tuketim, oburluk, luks ve gosteriş, sahÂbe neslinin tanımadığı bir hayat tarzı idi. Zira onlar, “yarın nefislerin varacağı konağın kabir olacağı” şuuruyla yaşıyorlardı.

İmam MÂlik Hazretleri, zamanının halîfesine yazdığı bir mektupta der ki:

“Hazret-i Omer (r.a.) on defa haccetti. Bildiğime gore, yaşantısını kifÂyet miktarına indirerek bir hac suresince ancak 12 dinar harcardı. Cadırda değil, ağac golgesinde konaklardı. Sut kırbasını boynunda taşırdı. Carşı-pazar dolaşır, oradakilerin hÂlini-hatırını sorardı.” (KÂdı İyÂz, Tertibu ’l-MedÂrik, s. 271)

İNFAKIN OLCUSU NEDİR?

Yani Hazret-i Omer (r.a.) iktisÂda riÂyet ederek ve kendi ihtiyaclarında kifÂyet miktarıyla yetinerek haccını îf ederdi. Boylece malının arta kalanını da infÂk ederdi. Zira CenÂb-ı Hak, infÂkın olcusunu “ihtiyacın fazlası” olarak beyÂn etmiştir. Buna gore comertliğin asgarî olcusu, malın fazlasından kendine lÂzım olmayanı vermektir.

Bu hususta Peygamber Efendimiz (s.a.s.) de şoyle buyurmuştur:

“Ey Âdemoğlu! İhtiyacından fazla olan malını sadaka olarak vermen, senin icin iyi; vermemen kotudur. İhtiyacına yetecek kadarını elinde tutmandan dolayı ayıplanmazsın. İyiliğe, gecimini ustlendiklerinden başla. (Unutma ki) veren el, alan elden ustundur.” (Muslim, ZekÂt, 97. Ayrıca bk. Tirmizî, Zuhd, 32)

Demek ki şahsî harcamalarda “ihtiyac” miktÂrını aşmamak, ihtiyac miktÂrını da insaf sınırları icerisinde belirlemek ve bu sınırın dışına taşan imkÂnları infakta değerlendirmek îcÂb eder.

Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Hak Dostlarının Ornek AhlÂkından 1, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan