
Bir gun, BÂyezîd-i BistÂmî Hazretleri birkac talebesiyle gezintiye cıkmıştı. Bir hekime gunah hastalığının ilÂcını sordu. O sırada bir genc, kendisine gunah hastalığı ilÂcının tÂrifini verdi. İşte gunah hastalığının ilÂcı...BÂyezîd-i BistÂmî Hazretleri ilÂc yaparken rastladığı bir hekime:
“–Ey hekim! Sende benim hastalığıma da ilÂc var mı?” dedi.
Hekim:
“–Hastalığın nedir?” diye sorunca BÂyezîd Hazretleri:
“–Gunah hastalığı...” cevabını verdi. Hekim ellerini iki yana acarak:
“–Ben gunah hastalığının ilÂcını bilmem.” dedi.
O esnÂda orada bulunmakta olan meczûb bir genc soze karışıp:
“–Baba, senin hastalığının ilÂcını ben biliyorum.” dedi. BÂyezîd Hazretleri de sevincle:
“–Soyle ey delikanlı!” dedi.
GUNAH HASTALIĞININ İLÂCI Halkın meczûb gorduğu, ancak hakîkatte Ârif biri olan genc, gunah hastalığının ilÂcını şoyle tÂrif etti:
“–On dirhem tovbe koku ile on dirhem istiğfar yaprağı al! Bunları kalp havanına koy! Tevhîd tokmağı ile dov! İnsaf eleğinden gecir! Gozyaşlarıyla yoğur! Aşk ve nedÂmet fırınında pişir! Boylece oluşacak olan macundan her gun beş kaşık al; hastalığından eser kalmaz!..”
Bunları dinleyen BÂyezîd-i BistÂmî Hazretleri, icini cekti ve:
“–Senin gibi Âriflere mecnûn diyerek kendilerini akıllı sananlara eyvahlar olsun!..” dedi.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Faziletler Medeniyeti 1, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan